Otizmli çocuğun hayatı yanlış sünnet ile mahvoldu! "Kalıcı hasar kalmasından korkuyoruz"
Ankara Sincan'da yaşayan otizmli Aziz İleri, henüz 8 yaşında. Birkaç ay önce özel bir hastanede yapılan hatalı sünnet işlemi yüzünden hayatı karardı. Ailesi çocuğunda kalıcı bir sağlık sorunu kalmasından dolayı büyük endişe duyuyor. Küçük çocuk tuvalete gidemez oldu, sünnet yapan doktor hastanede bulunamıyor. Çocuğuna nöbetleşe bakan aile, yüzde 90 engelli Aziz için yardım istiyor.
8 yaşındaki yüzde 90 engelli otizmli Aziz’in babası Turgay İleri, 5 buçuk ay önce oğlunu sünnet ettirmek için Sincan’da özel bir hastaneye götürdü. Baba İleri’nin iddialarına göre, 8 yaşındaki çocuğun sünnetinde doktor hatası yapıldı. İleri, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bana ne denildiyse onu yaptım. Çocuğumun sünnetinde doktor hatası var ama bunu kanıtlayacak bir belge vermiyorlar bana. Her yere şikayet edeceğim ve bu işin peşini bırakmayacağım” diyerek isyan eden baba, “Eşimle aramız açıldı. Ailecek psikolojimiz bozuldu” dedi.
Sünnet eden doktor hastanede değil!
Baba İleri, aradan geçen 5 buçuk aylık süreci ve oğlu Aziz’in yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti: “27 Nisan 2022 tarihinde 8 yaşındaki oğlumu, sünnetini yaptırmak için bir dernek tarafından yapılan yardım ile Sincan’da özel bir hastaneye götürdüm. Oğlumu, hastanede sünnet işlemleri bittikten 1 saat sonrasında taburcu edip çıkardılar. 1 hafta boyunca suyun içerisinde kalacağı söylenmedi bana. Sadece bir krem yazıp verdiler. Bizde 1 ay boyunca sürdük kremi. Doktor, 15 gün sonra çocuğu kontrole getir demişti. Götürdüğümde bir sorun yok her şey normal dedi. Aradan 1 buçuk ay geçti ve çocuğumun penisinin deri tarafından kapatıldığını ve içine kaçtığını gördük. Şu an tam 5 buçuk ay oldu. 5 buçuk aydır çocuğumun organı içine kapanık bir şekilde kaldı. Daha sonrasında özel hastaneyi aradım bana randevu verdiler. Hastaneye gittiğimde oğlumu sünnet eden doktora ulaşamadım. Aynı hastaneden başka bir doktor oğlumu muayene etti. Doktor bana ‘evet bu sünnette bir doktor hatası var ama meslektaşımı ele vermemek için bunu kabul edemem. Kilodan dolayı yağ bezesi oluşmuş’ dedi. Kilosu bir sorun oluşturuyorsa neden bu sünnete onay verdiniz, kan alındı ve diğer testler yapıldı benim çocuğuma dedim.”
"Benim çocuğum deneme tahtası değil"
Oğlunun sünneti ile ilgili hekim hatasının olduğunu kabul eden bir diğer doktorun yönlendirmesiyle başhekim yardımcısı ile görüşen İleri, “Hastanenin söylemleri ve bana olan tutumları beni çok rahatsız etti. Ben oğlumu yoldan bulmadım” diyerek şu sözleri kaydetti:
"Tekrar sünnet yapılacak dediklerinde beynimden vurulmuşa döndüm. Benim çocuğum deneme tahtası değil ki. Ben çocuğumu yolda toplamadım. Çocuğumun tırnaklarını bile kesemiyorum. Makası gördüğünde artık çocuk ürküyor. Çocuğumun psikolojisini bozdular. Sonrasında hastanenin başhekim yardımcısı ile görüştüm. Başhekim yardımcısı da bana ‘Eğer sıkıntı varsa ücretsiz tekrar sünnet ederiz‘ dedi. Ben kabul etmedim. ‘Benim çocuğum deneme tahtası değil’ dedim. ‘Doktor neden en başta doğru düzgün yapmadı’ diye sordum. Sonrasında beni başından savmak için ‘Hukuk yoluna gidebilirsin. Bizim için sıkıntı yok’ dediler. Eşimle sorunlar yaşadım bu süreçte. Hastane bana evraklarımı bile vermiyor. Sünnetin ücreti dernek tarafından ödendiği için tüm bilgiler orada. Hastaneye gidip çocuğumun kimlik numarasını verdiğimde sadece yatış ve çıkış tarihleri çıkıyor. Onlar haricinde sünnet olduğuna dair bilgi verilmiyor bana. Çocuğumun şortunu indirdiğim zaman tepki veriyor. Tuvaletini yaparken çok zorlanıyor. Gece eşim gündüz ben nöbet tutuyoruz oğlumuzun başında. Çünkü tuvaletini yaparken çok zorlanıyor ve canı yanıyor. Benim çocuğum otizm hastası ve yüzde 90 zihinsel engelli. Çocuğum engelli olduğu için doğduğundan beri hastanelerde. Artık tırnak makasını bile tehdit olarak algılıyor."
"Ben 8 yıldır çocuğumun baba demesini bekliyorum”
Oğlunun sünnetini yapan doktor ile görüşmek için hastaneye gittiğinde doktoru yerinde bulamadığını ve sekreterine sorduğunda ise sürekli “Şu an ameliyatta. Odasında değil” diye cevap verildiğini ve umursanmadığını iddia eden İleri, “Sünneti yapan doktorla görüşmek için hastaneye gittim. Yanındaki profesör doktorun yanına girdim. Bana ‘doktorun kapısını çal içeriye girip çıkanlar var. Doktor hastanede’ dedi. Sünneti yapan doktorun sekreterine sorduğumda ise doktorun yerinde olmadığını söyledi. Profesör doktorun oğlumu muayene ettikten sonra sünneti yapan doktorun kapısını çaldım konuşmak için ama kapı kilitliydi. Daha sonra başhekimin odasına gidip çocuğumun geleceği ile oynayan doktorun nerede olduğunu sordum ama bilgi verilmedi bana. Büyük ihtimalle benim gittiğim gün doktoru hastaneden çıkardılar. Ben doktoru göremedim, konuşamadım. Doktoru görmüş olsaydım çocuğumun hayatı ile oynadın diye bilgi verecektim ona. Ailecek psikolojimiz çok bozuldu. Özel hastaneden şikayetçiyim. Ne gerekiyorsa yapacağım ve ucunda ölüm dahi olsa peşini bırakmayacağım. Benim çocuğum zaten engelli ne anne diyebiliyor ne baba diyebiliyor. Ben 8 yıldır çocuğumun baba demesini bekliyorum” ifadelerini kullandı.
Olayla ilgili sünneti yapan hekim yaşanan olaylar hakkında açıklama yapmak istemediğini belirterek, aileye hukuki yolların açık olduğunu hatırlattı.