Anlaşma var, uzlaşma yok
Aylardır bir araya gelerek ortak aday çalışmaları yapan altılı masa için dün çok kritik bir akşamdı. Yaptıkları açıklama da çok kısa ve netti. Pazartesi işaret edildi.
Ama hâlâ bir muamma, bir bilinmezlik hâkim. Altılı masanın en büyük sınavı da bu. Açıklamanın özü ise “ortak bir anlayışa ulaşmak.” Yani hâlâ net bir isim olmadığını söylemek mümkün.
Aldığım bilgiler ise masada üç ismin konuşulduğu. Kemal Kılıçdaroğlu kendi adaylığını, Meral Akşener’in adaylığını ve İlhan Kesici’nin adaylığını ortaya atıyor.
Meral Akşener dışındaki tüm liderler, Kemal Bey’in adaylığı konusunda anlaşmaya varıyor ancak bir tek Meral Akşener, “Partimin yetkili kurullarına sormam gerek" diyerek masadan kalkıyor.
Hemen sonrasında da İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır, “Millet 5’ten büyüktür” gibi çok manidar bir tweet attı. Ardından uyarılmış olacak ki tweeti silmek zorunda kaldı.
Tüm bu yaşananlar bana 2018 Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini hatırlattı. Meral Hanım o seçimde de ilk etapta Abdullah Gül ismine çok sıcak bakıyordu, sonra yine "Parti organlarına sormam gerekiyor" dedi. Sonuç olarak da partisinden az oy alan bir cumhurbaşkanı adaylığı süreci yaşadı.
Şimdi de İYİ Parti sanki masayı terk edecek gibi. Ya da ortak aday konusunda “Bu saatten sonra millete derdimizi anlatamayız” düşüncesiyle masada anlaşmış gibi görünüyor, ancak uzlaşmış gibi durmuyor.
Kemal Bey ise tam bir kurt siyasetçi gibi davranıyor. Parti içi siyaseti çok iyi dizayn ettiği gibi altılı masa siyasetine de yön veriyor. Meral Hanım’ın restine ısrarla rest diyor. Elini görüyorum ve masadan kalkamayacaksın, kalkarsan da millet seni affetmez hissini adeta dayatıyor.
Siyasetin doğasında bu satranç oyunlarını izlemek keyifli. Ancak ortak aday konusunda bu kadar ağır hareket eden bir yapı, ülke yönetimini nasıl hızla yapacak?
Bu kadar belirsizlik, ağır hareket eden devlet aklını piyasalar nasıl karşılayacak?
Sonuç ne olursa olsun, bu belirsizliğe sebep olanı da bu saatten sonra masadan kalkanı da seçmen affetmez!