Geçtiğimiz sezon yönetmen koltuğunda Sinan Öztürk'ün oturduğu Üç Kuruş dizisiyle seyirci karşısına çıkan Uraz Kaygılaroğlu farklı tarzıyla seyircileri şaşkına çevirmişti.
İstenilen başarıyı sağlayamayan dizi 28. bölümüyle ekran macerasını sonlandırmıştı.
Üç Kuruş sonrası Erşan Kuneri dizisiyle Netflix'te ekrana gelen Uraz Kaygılaroğlu performansıyla seyirciden tam not almıştı.
Kaygılaroğlu dizi ekibiyle birlikte katıldığı İbrahim Selim ile Bu Gece programındaki tarzı sosyal medyada büyük ses getirmişti.
Son olarak Erşan Kuneri'de boy gösteren Uraz Kaygılaroğlu, dizideki performansıyla usta oyunculuğunu tüm Türkiye'ye hatta dünyaya duyurmuştu.
Sosyal medya hesabını oldukça aktif kullanan Uraz Kaygılaroğlu, son olarak asansörde çekildiği selfie pozunu hayranlarıyla paylaşmıştı.
Pis Yedili, Klavye Delikanlıları, Egenin Hamsisi, Baba Candır, Üç Kuruş, Seferin Kızı dizilerinde canlandırdığı karakterlerle şöhret basamaklarını teker teker çıkan Uraz Kaygılaroğlu, daha önce de Erşan Kuneri dizisinin galasına ve 'İbrahim Selim ile Bu Gece' programına siyah ojeli tırnaklarıyla katılmıştı eleştiri almıştı.
Dönem neden oje sürdüğü merak konusu olan ünlü ismin, eski eşi Melis İşiten ile evliliğinden dünyaya gelen 6 yaşındaki kızı Ada'nın isteği üzerine oje sürdüğü ortaya çıkmıştı.
Hakkında yazılanlara sitem eden yakışıklı oyuncu kızdığını ve kırıldığını söyledi.
“'Önce slip mayo giymişim, sonra İskoçya’nın yöresel eteğini giymişim, ara ara tırnaklarıma oje sürüyormuşum. Ne yapmaya çalışıyormuşum. İnsanlara kötü örnek oluyormuşum"
"10 yaşımda saçımı oksijenli suyla da açardım, 13-15 yaşımda sanırım kulağımı deldirmiştim, 16-17 yaşlarımda sonradan pişman olup üzerine başka dövme yaptırdığım dövmeler yaptırdım"
"Böyle biriyim ben ama bir altını çizelim abilerim ablalarım; kimsenin torpillisi olmadım, bir dayım, eniştem olmadı…”
"“Bir gün çalmadım, çırpmadım, vergi kaçırmadım. Kimseyle kavga edip sövmedim, görüşüne ya da görünüşüne göre insan ayırmadım. Herkese saygılı olmak, anlamaya çalışmak önceliğim oldu. Sadece ve sadece işimi yaptım. İyi yapmaya çalıştım, çok çalıştım daha da çok çalışacağım"
"Öncelikle tarzımı tavrımı değil, işimi beğeninize sunuyorum. Tabii bunların hepsi göreceli şeyler, beğenip beğenmemek çok kişisel, saygı duyarım ama hakaret kabul edilemez. Kızdım ve kırıldım açıkçası…”
“Ben bir kanaat önderi ya da bilirkişi değilim, eğer illa da bir yanımı örnek almanız gerekirse, insan olarak güzel yanlarım var, onlara da göz atabilirsiniz. İş hayatımda bugüne bu tırnaklarımla kazıya kazıya geldim."
"O yüzden onları ne şekilde ne renkte kullanacağıma da ben karar vereceğim. Haydi işiniz gücünüz rast gitsin”