Av. İrem Çiçek’e ev hapsi ve Bakan Yılmaz Tunç’un sorularıma yanıtları! Yalan haber, müflis gazetecilik ve sosyal medya çöplüğü

Olay Ergenekon Davası sanıklarından Dursun Çiçek’in kızı Avukat İrem Çiçek’in X’te yaptığı paylaşımla başladı. İrem Çiçek “Yenidoğan Çetesi’nden haberdar olmamızı sağlayan görevini en güzel şekilde yerine getiren Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’e dosyadan el çektirildi” diyordu.

Av. İrem Çiçek’e ev hapsi ve Bakan Yılmaz Tunç’un sorularıma yanıtları! Yalan haber, müflis gazetecilik ve sosyal medya çöplüğü - Resim : 1

Bu paylaşımı hiç sorgulamadan başta Halk tv olmak üzere pek çok internet sitesi kullandı ve kısa sürede viral oldu. Bu haber siteleri ve televizyonlar iktidarın ve yargının adeta Yenidoğan Çetesi ile birlik olduğunu, bu davayı karartmaya çalıştığını dillendirmeye başladı. CHP Parti Sözcülüğü de aynı paylaşımı “Savcı görevden alındı” diye sürdürünce ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ, X hesabından sert bir açıklama yayınladı.

YILMAZ TUNÇ’UN AÇIKLAMASI

Bakan Tunç, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda "Kamuoyunda 'Yenidoğan Çetesi' olarak bilinen soruşturma dosyasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'in görevden alındığına yönelik yapılan haberler gerçek dışıdır” diyerek şöyle devam ediyordu:

“Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada hazırlanan fezleke, suçun Ağır Ceza Mahkemesi'nin görev alanına girmesi nedeniyle bağlı olduğu Ağır Ceza Mahkemesi'nin bulunduğu Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir. Şüpheliler hakkında da Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne kamu davası açılmıştır. Cumhuriyet Savcımızın görevden alınması söz konusu olmayıp Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki görevine devam etmektedir. Doğruluğunu teyit etmeden, sosyal medyada yargıyı yıpratmaya yönelik dezenformasyon içeren bir yalan haberi ana muhalefet partisinin sözcüsünün paylaşıyor olması da büyük sorumsuzluktur" 

EV HAPSİ CEZASI ALAN AV. İREM ÇİÇEK’İN SON PAYLAŞIMI: “ENGELLENMEK İSTENİYORUM”

Ardından, “Gerçeği yansıtmayan haber ve paylaşımlarla ilgili ‘yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’, ‘yargı organlarında görev yapan kamu görevlilerine karşı hakaret’ ve ‘iftira’ suçlarından” dolayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca re’sen soruşturma başlatıldı. Halk Tv Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe ve Gazete Pencere Yazı İşleri Müdürü Nilay Can, Av. İrem Çiçek gözaltına alındı. İlk duruşmada iki gazeteci adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken İrem Çiçek hakkında ev hapsi kararı verildi.

Avukat İrem Çiçek ise karar sonrası yaptığı paylaşımda, bu kez de verilen ev hapsi kararının kendisinin Yenidoğan çetesi davasına gönüllü avukat olarak girmesinin önünü kesmeyi amaçladığını ileri sürdü.

Konu çok tartışılınca bilgi almak için önce İrem Çiçek’in babası Dursun Çiçek’i arayıp İrem Çiçek ile ilgili bilgi aldım. Dursun bey Adalet Bakanı Tunç ile uzun bir görüşme yapmış bu arada. Ardından da Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç’u aradım. Bakan Tunç sorularıma açıklıkla cevap verdi.

Aşağıdaki gibi.

ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ’UN SORULARIMA YANITLARI

-Sayın Bakanım iyi akşamlar, Av. İrem Çiçek ev hapsi cezasıyla tutuklanmış. Bu iddiayı ilk ortaya atan o mu? Ben Halk TV’de haberi yayınlandı onu paylaştı diye biliyordum. O yüzden, tutuklanması biraz ağır geldi bana. Gerçek nedir?

-Evet ilk paylaşan o. Halk TV ve diğerleri ondan aldı. CHP Parti Sözcüsü de paylaştı. Bizim açıklamamızdan sonra CHP Parti Sözcüsü ve diğer paylaşanlar sildi. Ama İrem Çiçek silmedi. Amaçları yalan haberle yargıyı yıpratmak, adalete güvensizlik oluşturmaya çalışmak. Yenidoğan Çetesi ve bebek ölümleri gibi çok hassas bir konuda yargının sanki bu konunun üzerine gitmediği, bebeklerin değil de çetenin yanında olduğu gibi bir izlenim verme gayreti var.
BABA DURSUN ÇİÇEK’İN İDDİASINA CEVAP

-Biraz önce İrem Çiçek’in babası Dursun Çiçek ile konuştum. Yenidoğan Çetesi ve benzeri çetelerle ilgili yeni şikayetlerin Yenidoğan Çetesini ortaya çıkaran savcıya sevk edilmediğini belirterek “Bu durum savcıya dosyadan el çektirilmesi değil de nedir?” diye yorumluyor.

-Dezenformasyonla mücadele edeceğiz yalancılara fırsat vermeyeceğiz.
Dursun Çiçek kendisi FETÖ mağduru olduğunu söylüyor, ama yargıya bugün en çok saldıranlar ve yargıdan en çok rahatsız olanlar FETÖ’cüler. Onların amacına da onlarla beraber yargıya saldırarak hizmet etmiş oluyor. Açıklamamda izah ettim, dosya ağır cezalık ve bu nedenle Bakırköy Adliyesinde. Keşke İrem Çiçek ifadesinde ‘Ben yanlış anlaşıldım dosyaların üstü kapatılıyor diye imada bulunmak istemedim kastım bu değildi vs.’ deseydi.

“İREM ÇİÇEK YALANINI DÖNÜŞTÜRDÜ”

-İrem Çiçek ev hapsi kararıyla ilgili bilgiyi paylaşırken “Yenidoğan Çetesi Davasına gönüllü avukat olarak girmenin ve sürecin takipçisi olmanın cezası ev hapsi oldu!” diye yazdı. İrem Çiçek’in bu davaya müdahil-gönüllü avukat olarak katılması mı engellenmek isteniyor?

-Hala dezenformasyona devam ediyor. Savcının engellediği yalanından sonra şimdi de avukatların engellendiği yalanına dönüştürdü…

Evet, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüşmemin dökümü yukarıda okuduğunuz gibi.

İREM ÇİÇEK’E MESLEKTAŞLARINDAN DA TEPKİ VAR

Avukat İrem Çiçek’e meslektaşlarından da tepki var. Onlardan biri Avukat Aslıhan Ergün Ercan.

Av. İrem Çiçek’e ev hapsi ve Bakan Yılmaz Tunç’un sorularıma yanıtları! Yalan haber, müflis gazetecilik ve sosyal medya çöplüğü - Resim : 2

O da İrem Çiçek’in “Aldığı ev hapsi cezası ile Yenidoğan Çetesi davasına gönüllü olarak katılımının engellenmek istendiği” yolundaki iddiasına karşı çıkıyor ve “İrem hanım siz dosyada gönüllü avukat olduğunuz için hakkınızda bu karar verilmedi yahut ev hapsi almadınız… Bu dosyayı takip eden pek çok meslektaşımız var… Siz usule dair bir işlemi yargı erkini töhmet altında bırakacak şekilde yanıltıcı bilgiyi avukat kimliğiniz ile sundunuz…” diyor.

Aslıhan Ergün Ercan Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’in örgüt tarafından tehdit edilmesi sebebiyle dosyada taraf, yani müşteki sıfatı aldığı için artık mevcut dosyada Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapamayacağını belirterek şu açıklamaları yapıyor:

“Ana dosya zaten iddianame düzenlendiği için mahkemeye sevk edilmiş, yani kovuşturma evresine geçmiş ve mahkeme savcısı kim ise o bakar… Bunları bilmiyor iseniz CMK’yı yeniden almanızı tavsiye ederim… Ayrıca ‘yanılmışım’ demek yerine avukatların sesi kesiliyor, susturulmaya çalışıyor diyorsunuz. Velhasıl kahraman değilsiniz, mağdur hiç değil…”

Yukarıda meseleye taraf olmadan baktım ve konuyu tüm görüşleri vererek değerlendirmenize sundum.

Benim çıkarımlarım şöyle:

1-Av. İrem Çiçek Yenidoğan Çetesi’nin soruşturmasını başlatan Savcı Yavuz Engin’in görevden el çektirildiğini söylemedi. Yenidoğan çetesiyle ilgili dosyadan el çektirildiğini söyledi.

2-Ama İrem Çiçek’in bu paylaşımını CHP parti sözcülüğü “Büyükçekmece Savcısı Yavuz Engin görevden alındı” diye X hesabından duyurdu.

2-Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, X paylaşımında CHP sözcüsünün bu kurumsal paylaşımına tepki gösterdi ve “Cumhuriyet Savcımızın görevden alınması söz konusu olmayıp Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki görevine devam etmektedir” diyerek doğruluğunu teyit etmeden, sosyal medyada yargıyı yıpratmaya yönelik dezenformasyon içeren bir yalan haberi ana muhalefet partisinin sözcüsünün paylaşıyor olmasını büyük bir sorumsuzluk olarak niteledi. Nitekim Parti Sözcüsü Bakan Tunç’un açıklamasının ardından paylaşımını sildi.

3-Meselenin bir de HUKUKİ BOYUTU var tabii. Onu da hem Adalet Bakanı Yılmaz Tunç hem de bir başka Avukat Aslıhan Ergün Ercan’ın paylaşımından öğreniyoruz. Savcı Yavuz Engin çete tarafından tehdit edildiği için müşteki. Dolayısıyla da usul olarak dava dosyasının savcısı olamadığı belirtiliyor. Öte yandan dava zaten iddianame ile mahkemede ve kovuşturma evresinde. Mahkeme Savcısı kim ise davayı o yürütecek. Zaten Büyükçekmece’de hazırlanan fezleke suçun Ağır Ceza Mahkemesi'nin görev alanına girmesi nedeniyle bağlı olduğu Ağır Ceza Mahkemesi'nin bulunduğu Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Şüpheliler hakkında da yine aynı yerde kamu davası açıldı.

SONUÇTA ortada BİR YANLIŞ ANLAŞILMA var. İrem Çiçek “Dosyadan el çektirildi” demiş, CHP Parti Sözcüsü sonradan sildiği paylaşımında “Görevden alındı” diye paylaşmış. Adalet Bakanı da bu kurumsal açıklamaya kurumsal tepki göstermiş ama sonuçta “haber” in ilk kaynağının başı yanmış. Tabii onunla birlikte bu “haber” i paylaşanların da… Böyle algılara teşne muhalif medya ve çifte teyid mekanizmasını çoktan unutmuş bir müflis gazetecilik tipolojisi bu medyada hâkim olunca çok kolaylıkla sosyal medya çöplüğüne ve FETÖ algısına kurban olabiliyorsunuz.

Öte yandan Avukat İrem Çiçek de ifadesinde “Yanlış anlaşıldım, kastım bu değildi. Görevden el çektirildi demedim, dosyadan el çektirildiğini söyledim” demek yerine Yenidoğan Çetesi davasını bir politik memba olarak değerlendirince iş bu noktaya varmış görünüyor. Sözcü tv’de Uğur Dündar’ın konuğu olarak yaptığı konuşmalar onu hayli motive etmiş ve popülaritesini beslemiş görünüyor.

Kısaca YALAN HABER VE ALGI OPERASYONLARIYLA MÜCADELE devlet açısından çok önemli. Medya ve sosyal medya kullanıcılarının çok dikkat etmesi, en azından ana akım medyasındaki gazetecilerin ülkenin duayen gazetecisi Abdi İpekçi’nin titizlikle uygulattığı ve basın tarihine yazdırdığı ama bugün unutulan çifte teyid(Double check) ilkesini hatırlamalarını tavsiye ediyorum. Hepimiz hata yapabiliriz ama bu ilke mesleğin olmazsa olmazı.

MİSAL! İrem Çiçek bunu mu yazdı? Gazetecisin, aç Adalet Bakanlığı Basın Sözcüsü’ne sor. Cevap vermiyor diye vazgeçme, ısrarla sor. Bu iş böyledir. Yine İpekçi’ye döneyim. Biz biliriz ki en bomba haberi sırf teyid edilmedi diye yayınlatmayan bir Genel Yayın Yönetmeni idi kendisi. Rahmetle anıyorum.