Avrupa ve Afrika'da anbean fotoğrafları çekildi... Türkiye için de tarih verildi... 9 Temmuz'da İstanbul ve Kocaeli'de görülecek

Avrupa hava durumu ajansı Eumetsat, Dünya'ya yayılan şimşek fırtınasının fotoğraflarını yayımladı. Aralık ayında ekvatoral Afrika'nın 36.000 km yukarısına yerleştirilen yeni bir aletle fotoğrafları yakalamak mümkün oldu.

Meteorolojiden gelen bilgilere göre şddetli bir şimşek fırtınasının yeni durağı Türkiye. Tarih veren uzmanlar "8-11 temmuz arası sinyaller gelmeye başladı. Marmara ve Karadeniz'de tehlikeli hava olayları oluşabilir" dedi. Geliştirilen bu cihaz henüz Türkiye'de yaşanacak bir şimşek fırtınası olayını kayda alamayacak.

Görüntüleyici, tamamen devreye alındığında, şiddetli fırtınaların ortaya çıkışını izleyen tahminciler için önemli bir araç haline gelecek. Eumetsat'ın genel müdürü Phil Evans, filmleri "fantastik" olarak nitelendirdi.

BBC News'e verdiği demeçte, "Amerikalılar birkaç yıldır dünyanın kendi bölgelerinde buna benzer bir enstrümana sahipler, ancak bu Avrupa ve Afrika için bir ilk. Görüntüleyicimiz çözünürlük ve performans açısından daha sofistike, bu nedenle görüntülerinin nasıl kullanılabileceği konusunda çok fazla heyecan var." dedi.

Meteosat-12'nin yıldırım dedektörü Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Güney Amerika'nın bazı bölgelerine odaklanan dört teleskopik kameraya sahiptir. Dedektörleri sürekli olarak buluttan yere, buluttan buluta ve bulut içi şimşek çakmaları tarafından üretilen ışık darbelerini arıyor.

Ve dünyadaki yıldırımların çoğunun meydana geldiği Afrika'da, daha az radyo frekans sistemi var. Meteosat bilgisi, bu nedenle, tahminciler için özellikle yararlı olacaktır. Aynısı okyanus izleme için de geçerlidir. Görüntüleyici, Atlantik üzerinde olup bitenleri izliyor, bu da uzun mesafeli uçakların güvenli rotasını iyileştirecek.

İklim araştırmacıları, yeni görüntüleyicinin verileriyle ilgileneceklerinden emin. Zaman içinde yıldırım sıklığı hakkında çok daha iyi istatistikler geliştirmelerine yardımcı olacaktır.

Atmosfer kimyacıları da büyülenecek. Yıldırımdaki enerji, havadaki "reaktif olmayan" nitrojeni, toprakları gübrelemek için nitrat olarak yağan "reaktif" formlara dönüştürür.

Diğer bir potansiyel fayda, yıldırım çarpması sonucunda orman yangınlarının nerede başlayabileceğini tahmin etmek için kullanılan modellerin geliştirilmesine yardımcı olmaktır.