Geçtiğimiz aylarda Avrupa’da arıların istilası görülmeye başlanmasıyla uzmanlar da uyarılını yapmıştı. Beklenen manzaralar Türkiye’de de görülmeye başlandı.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Dikmen, "Mayıs ve Haziran boyunca arıların sayılarının arttığı ve bunun neticesinde oğul verme gibi davranışlar sergilediklerini görebiliriz. İstanbul’da bunu görmek biraz şaşırtıcı çünkü normalde şehir içlerinde pek arıcılık yapılmıyor. Hala kırsalda bu işi yapan insanlar olabiliyor. Oğul verme dönemlerinde oradan kaçıp, çeşitli evlerin bahçelerine, çatılarına, ağaçlara kümelenmiş oğullar şeklinde toplanabiliyorlar" dedi.
“ÇEŞİTLİ YERLERDE TOPLANIYORLAR”
Dr. Öğretim Üyesi Fatih Dikmen, “Nisan sonundan itibaren Temmuz’a kadar neredeyse Mayıs ve Haziran boyunca arıların sayılarının arttığı ve bunun neticesinde fazla aşırı artıp oğul verme gibi davranışlar sergilediklerini görebiliriz. O yüzden tam mevsimi. İstanbul’da bunu görmek biraz şaşırtıcı çünkü normalde şehir içlerinde pek arıcılık yapılmıyor. Oğul verme de genelde arıcılık faaliyetinin yapıldığı yerlerde ve onun yakınlarına doğru oğul toplulukları oluşmaya başlar ama İstanbul çok kalabalıklaştı ve şehir büyüdüğü için hala kırsalda bu işi yapan insanlar olabiliyor. Bahçesi olan yerlerde, balkonunda arıcılık yapan insanlar olabiliyor. Bunlar normalde çevredeki insanlara zarar vermese bile zaman zaman oğul verme dönemlerinde oradan kaçıp, çeşitli evlerin bahçelerine, çatılarına, parklara, ağaçlara kümelenmiş oğullar şeklinde toplanabiliyorlar" dedi.
“İSTANBUL’DA BAL ARISI NÜFUSU ARTMIŞ DURUMDA”
Dr. Öğretim Üyesi Fatih Dikmen, “Bu zararlı bir durum değil, insanlar oğul vermiş arılara yaklaşmadığı sürece. Tabi ki bunun en kısa sürede oradan kaldırılması, toplanması gerekir ki daha sonra o alan arı tarafından bir ev olarak benimsendiğinde arıların tipik olarak bir evini koruma davranışı vardır. Yaklaşan her canlıya sokmak suretiyle saldırmaya başlarlar. Onun dışında çok ciddi bir kaygılanacak durum olduğunu söyleyemeyiz. Benim gördüğüm kadarıyla İstanbul’da şu ana kadar çok ciddi vaka, olarak kaydedilmiş, rapor edilmiş durum söz konusu değil. Devam ettiği sürece sayıları artabilir ama ne İstanbul’da bu ne İstanbul’da bal arısı nüfusunun arttığını gösteriyor ne de başka bir durumu gösteriyor. Tipik olarak mevsimsel sürecin bir devamı" diye konuştu.
ÖNLEMLER ALINMALI
Dr. Öğretim Üyesi Fatih Dikmen, “Yerleşim yerlerine belli bir mesafenin altında olmadan arı kovanları evlerde ya da bahçelerde tutulamıyor ama bu yönetmelik çok sıkı takip edilmediği için şehir merkezlerinde, evlerde insanların arıcılık yapabildiğini görüyoruz. Bal arısı da diğer canlılar gibi doğal yaşama hemen adapte olabilen canlılar. Biz onları kovan içinde görüyoruz ama doğada da normalde onlar çeşitli boşluklarda kendi yuvalarını yapabilecek canlılar. Bir şekilde insan faaliyetinin olduğu yerlerde riskli bir durum o yüzden zaten yetkililerin bir şekilde ona müdahale etmesi ve almaları önemli ve gerekli diyebiliriz" ifadelerini kullandı.
HERKES KORKU İÇERİSİNDE
Küçükçekmece’de sahilde gezen Sabire Turan, “Çok korktum çünkü bayağı var, toplanmışlar. Ben buraya hep geliyordum, ilk defa gördüm. Bu yüzden çok şaşırdım. Önceden arı beni sokmuştu büyük ihtimalle sokarlar ama yaklaşmadıkça bir şey yapacaklarını düşünmüyorum. Bence bu arılar buradan kaldırılmalı çünkü burası çoluk çocukla da doluyor. Çok olduğu için de insan korkuyorö ifadelerini kullandı. Pelin Yalçın da, “Çok tehlikeli bir durum. Bir alerjisi olan için de çok tehlikeli. Buna bir bakılması lazım. Yanına yaklaşmamak lazım. Bakmaları gerekiyor ama ilgilenmiyorlar demek kiö dedi. Nazlı Şengün, “Bir önlem alınabilir. Buna gelip belediyeciler bakabilir, çocuklara zarar vermemesi açısından işlem yapabilirler. Korkulur, alerjisi olanlar için tehlikeli" diye konuştu.