Bağırsak ve beyin arasındaki ilişki
Son on yılda bağırsak- beyin aksı ile ilgili araştırmalar inanılmaz boyutta artmıştır.Artık beynin bağırsaklarla iletişime geçtiğini ve böylelikle de bağırsak fonksiyonlarını değiştirdiğini öğrendik.
Aynı şekilde bağırsak da beyin ile iletişime geçerek beyin fonksiyonlarını etkiliyor ve bunu da büyük bir oranda bağırsak içerisindeki bakterilerin etkisi ile yapıyor! Aslında bu buluş çok da yeni değil.Akıl sağlığı ve bağırsak problemleri arasındaki ilişki Hipokrat’a kadar uzanır(MÖ 460-377)
1900 lü yıllarda ise bilim insanları kalın bağırsakdaki atık maddelerin(toksik maddelerin) birikiminin; anksiyete,depresyon, psikoz ile ilişkili olduğunu kanıtladılar.Yapılan laboratuvar çalışmalarında mikropsuz ve antibiyotik kullandırılmış farelerin bağırsak mikrobiyotasında; sinir sistemi gelişimi ve fonksiyonunun, Serotonin(mutluluk hormonu) düzeylerinin daha düşük olduğu ispatlanmıştır. Bu tip farelerde stres, anksiyete, psikotik bozukluklar daha sık görülmüştür.Yani buradan anlıyoruz ki bizim bağırsağımızdaki bu bakterilere her zaman ihtiyacımız var! Bütün bakteriler ya da bütün mikroplar kötü değildir.
Bize iyi yönde hizmet edenler de var dolayısıyla artık bütün bakterilere ölüm sloganı tamamen önemini yitirmiş durumda…
Bağırsaklarımız Vagus siniri aracılığıyla doğrudan beyin ile iletişime geçmektedir!
Bağırsak bakterilerini Vagus sinirini uyarır ve beynin fonksiyonlarını etkiler.
Sonuç olarak insan biyolojisinin çoğu alanında tam bir dönüşümün sınırındayız. En umut vaadeden ve merak uyandıran buluşlardan biri de insan mikrobiyatası yani bağırsağımızdaki bu bakterilerin çok çeşitli olması, fazla olması bizi psikolojik rahatsızlıklar da dahil olmak üzere bir çok hastalıklardan korur. Bağırsak-beyin aksı çift yönlü bir iletişim halindedir.Bu iletişimde bağırsağımızdaki dost bakteriler yani probiyotiklerimiz çok çok önemlidir! Onlara iyi bakmalıyız onları iyi beslenmeliyiz. Hem çeşitlendirmeliyiz hem de sayılarını arttırmalıyız.