Bahçeli’nin çağrısının sağlaması yapıldı! “Mesajı aldık, terörü sürdüreceğiz”

MHP Lideri Devlet Bahçeli öyle görünüyor ki planlanan bir oyunu bozdu ve yeni bir oyun kurdu.

Baştan söyledik, bu bir DEVLET AKLI idi ve düşünülmüş, taşınılmış aynı zamanda da planlanmıştı.

Kandil’inden sesler geldi “Bizi oyuna getiriyorlar” diye.

Zira Öcalan’ı dinlemedikleri, onu asla kaale almadıkları, bu son çağrı ile milyonlarca Kürt nezdinde deşifre olacaktı. Çünkü “Önder Apo, biji serok Apo” diye tanrısallaştırdıkları Abdullah Öcalan’dan gelecek bir barış mesajı yine aynı milyonların umudu ve beklentisiydi.

Çok net belli oldu ki Öcalan’ın ağzından çıkacak “Ben kurdum, ben kapatıyorum. Silahlar da bırakılacak” mealinde sözleri asla dikkate almayacaklar, bildiklerini okuyacaklardı. Böylece geniş Kürt yığınları nezdinde dillerinden düşürmedikleri “Barış” teranesinde samimi olmadıkları ortaya çıkacaktı. İşin böyle bir sürece evrilecek olması Kandil-YPG-ABD-İsrail hattını dehşete düşürdü ve müthiş bir telaş başladı.

Anında cevap verilmeli, çatışmanın devam edeceğinin işaret fişeği çakılmalıydı.

Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum, dünkü TUSAŞ saldırısı tam da bu yüzden oldu. Teröristlerden biri kendini patlattı. Diğeri öldürüldü.

Öte yandan Kandil, şu anda YPG-PYD üzerindeki etkisinin tamamen kaybolduğunu, örgütün elinden kayıp gittiğini hayretle gözlemliyor. Irak’ın kuzeyinde Barzani’nin yeniden seçilmesinde etkin rol oynayan, Bağdat ile son derece iyi ilişkiler kurup bu coğrafyada teröre karşı düzenli operasyon yapan Türkiye’nin gücü nedeniyle artık sadece Suriye’ye odaklanmış bir ABD var. Onlar da iki yıl içinde buradan çekilmek istediklerini deklare ediyorlar. 

İşte ne olacaksa bu iki yıl içinde olacak.

Amaç, o iki yılın sonuna kadar, Derin NATO’nun tetikçisi İsrail KÜRT KORİDORU’nu açmak için Lübnan’dan Suriye’nin kuzeyine doğru ilerleyecek ya da güneydeki Davut Koridoru’ndan aynı bölgeye ulaşarak bir “Kürt devleti” nin kurulmasının zeminini hazırlayacak.

Türkiye’nin buna asla izin vermeyeceğini adları gibi biliyorlar.

Bu yüzden de Rojava, Kobani örneğindeki geçmiş kalkışmalarda olduğu gibi içimizi karıştırarak Türkiye’yi meşgul etmeyi deneyecekler. Kaosun YPG devletinin kurulmasına kolaylaştırıcı etki sağlaması amaçlanmakta.

Türkiye çoktandır içini bu gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel senaryoya göre tahkim etmeyi planladı zaten.

PKK terör örgütünü bu topraklardan silen DEVLET’in, gelinen noktada MUHATAP OLARAK SADECE KÜRT HALKINI ALMASI yumuşak yüzünü göstermesi bakımında önemli değil midir?

Hem de çok.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan çıkışını bu gözle okumanızı tavsiye ederim.

Hava Savunma Sanayiimizin kalbi TUSAŞ’a yönelik dün gerçekleştirilen terör ya da organize istihbarat saldırısı, Devlet Bahçeli’nin vermek istediği mesajın adeta sağlaması oldu.

Evet, işte tam da bu yüzden, Bahçeli’nin açıklaması BİZDEN GÜNAH GİTTİ demeden önce KÖPRÜDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞ olarak görülmelidir.

NE YAPILMALI?

Türkiye tam da bu esnada ne yapmalı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın kullandığı şu harika terimi bir kez daha yineleyeceğim.

ALTIN ORAN uygulanmalı.

Nedir Altın Oran?

Teröre karşı önlem ve yaptırım olarak en sert cevabı vermek ama geniş kitlelerin refahı ve özgürlükleri için de son derece esnek bir siyaset izlemek demekti.

Türkiye bu süreçte ısrar etmeli ve terörün ve arkasındaki efendilerinin kurduğu tuzağa düşmemeli, başlatılan bu oyun bozucu ve yeni oyun kurucu siyaseti sürdürmelidir.