Bakan dosya sallayabilir mi?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’deki uyuşturucu trafiği ve kara para konusuyla ilgili iddialarını hiç kuşkusuz kanıtlaması gerekir.

“Uyuşturucu paralarını cari açığı kapamak için kullandılar” gibi bir suçlama, belge ve bilgi olmadan söylenemez.

Bunun hiç tartışılacak yanı yok.

Fakat ülkenin İçişleri Bakanı'nın da bu iddialara yanıt verirken, “İşte bu da CHP’nin FETÖ ile ilişkilerinin kanıtı olan FETÖROMAN” diyerek salladığı dosyayı açıklaması gerekir.

Dahası…

İçişleri Bakanı, bu kadar önemli iddianın kanıtlarını savcılığa vermeden televizyon ekranlarında sallayamaz.

Sallayamaz çünkü…

Bu dosyayı alıp araştırılması için doğrudan savcılığa götürür. Adli makamlar da gereğini yapar ve ülkeye yıllarca kök söktürmüş, hâlâ devletin kılcal damarlarında olduğundan şüphenilen bir terör örgütünün varsa bağlantıları bulunur, cezalandırılır ve bizler de bunu öğreniriz. Bu hepimizin hakkı.

Fakat Sayın Bakan daha önce de, “Sedat Peker’den 10 bin dolar maaş alan milletvekili var, savcılar çağırırsa söylerim” dedi. Ne bir savcı çağırdı ne de O söyledi.

Sayın Bakan, “HDP, Kandil’den ses kaydıyla talimat aldı” dedi ama bu kayıt ortaya konmadı.

Sayın Bakan, “Altılı Masa toplantı kararlarını önce Avrupa Büyükelçilikleri'ne onaylatıyor, sonra açıklıyor” dedi ama bu iddia da kanıtlanmadı.

Son olarak tv100 canlı yayınında kırmızı dosyayı eline aldı ve “CHP’nin FETÖ ile ilişkilerinin kanıtları işte burada” diyerek, hakkında çok ağır iddialarda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu’na gözdağı verdi, yakında da açıklayacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu’nun iddiaları da İçişleri Bakanı’nın iddiaları da siyasi koz olarak kullanılamaz.

Bir İçişleri Bakanı, elindeki dosyayı adli makamlara vermek yerine, onu elinde tutarak gözdağı verme amacıyla kullanamaz.

En azından hukuk devletinde bu böyle olmaz.

Bakalım Sayın Bakan, bu kez iddiasının kanıtlarını açıklayacak mı?