Balıkesir, Çanakkale, İzmir, Muğla, Antalya ve Mersin'e tek tek çok önemli Türk kırmızısı koduyla uyarı geçildi. Kendi küçük tehlikesi dünyalar kadar. Isırdı mı bittik
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Bengisu Ay, yazlık illerimiz olarak adlandırılan Balıkesir, Çanakkale, İzmir, Muğla, Antalya ve Mersin'i tatarcık sineği konusunda adeta "Türk kırmızısı" olarak adlandırılan bir renk koduyla uyardı. Çünkü sineklerin kendileri küçük olmasına rağmen etkileri çok ağır "dünyalar kadar" olabiliyor. Sineklerin ısırmasının ardından belirtilerinin ortaya çıkması ayları hatta yılları alabiliyor.
Yaz aylarının gelmesiyle beraber yazlıkları olan vatandaşlar evlerine gitti. Herkes bölgede sıcak günlerin tadını çıkarırken Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Bengisu Ay, uyarlarda bulundu.
TÜRK KIRMIZISI KODUYLA BU İLLER TEK TEK UYARILDI
Ay tatarcık sineği konusunda adeta "Türk kırmızısı" olarak adlandırılan bir renk koduyla öneriler yayınlayarak herkesin dikkat etmesi gereken noktaları sıraladı. Özellikle yazlık illerimiz olarak adlandırılan Balıkesir, Çanakkale, İzmir, Muğla, Antalya ve Mersin uyarıldı.
KENDİ KÜÇÜK ETKİSİ TEHLİKESİ BÜYÜK
Dr. Öğr. Üyesi Bengisu Ay, sivrisineğin 5’te 1’i büyüklüğünde olan tatarcık sineği ısırığının diğer sinek ısırıklarından farklı olmadığını ve yüzde 1’lik kesimin ısırıldığının farkında olduğunu söyledi. Kendi küçük tehlikesi büyük olan tatarcık sineğinin enfeksiyon hastalığı etkenlerini taşıdığını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Bengisu Ay, “Ülkemizde yaygın görülen tatarcık sineği, ‘Tatarcık Humması’ virüsü ile Layşmanyaz (Şark Çıbanı -Kala Azar) adı verilen bir hastalığın etkeni olan paraziti taşır” ifadelerini kullandı.
ÖLÜMCÜL ETKİLERİ OLABİLİYOR
Halk arasında “Yakağan" olarak bilinen tatarcık sineğinin ölümcül hastalıklara neden olabileceğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Bengisu Ay, bulaştırdığı çeşitli hastalıkları da şöyle özetledi; “Tatarcık Humması; Tatarcık sineğinin ısırması sonucu yalnız insanlarda ortaya çıkan ve kendi kendini sınırlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Isırıktan 3-6 gün sonra ateş, döküntü, yaygın kas ağrısı, baş ağrısı, iştahsızlık, bulantı ve kusma gibi belirtilere yol açar. Menenjit yapabilir. Ciddi hasarlara yol açmaz ve destek tedavisi ile düzelir.
Şark Çıbanı; Sineğin ısırmasından birkaç hafta ve ay içerisinde deride görülen yara ile karakterizedir. Yaralar zamanla boyut ve görünüm değiştirebilir.
Sivilce gibi başlayan yara sonrasında ülserlere (kenarları yükseltilmiş ve merkezi krater şeklinde bir yanardağ gibi) dönebilir. Bu yaralar genellikle ağrısız olmakla birlikte ağrılı da görülebilir. Bazı hastalarda yaralara yakın yerlerde lenf bezleri şişebilir. Cilt yaraları genellikle yüz, kollar ve bacaklar gibi ısırılmaya maruz kalan açık bölgelerde oluşur, genellikle iz bırakır ve birkaç ay içinde geçer.
TEDAVİ EDİLMEZSE YÜZDE 100 ÖLDÜRÜCÜ
Kala Azar ise sinek ısırığından sonra aylar içerisinde ortaya çıkar. Bu süre bazı durumlarda bir yıla kadar uzayabilir. Genellikle dalak, karaciğer ve kemik iliği gibi çeşitli iç organları etkiler ve hastalığın en ciddi formudur. Hastalarda; yüksek ateş, ciddi kilo kaybı, dalak ve karaciğer büyümesiyle seyreder ve tedavi edilmezse yüzde 100 öldürücüdür.”
Tatarcık sineği ısırığına alerjik durumlarda kullanılan kremlerin iyi geldiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Ay, Tatarcık Humması, Şark Çıbanı ve Kala Azar gibi enfeksiyonlar geliştiğinde hastaların enfeksiyon hastalıkları uzmanları ve dermatoloji hekimleri tarafından takip edilmesi gerektiğini söyledi.