Bebek katili deyince iş çözülüyorsa idam edelim

Öcalan’dan medet mi umuluyor?

Medet umuluyorsa bu “medet olan şey” nedir?

Mesela MHP veya Ak Parti’nin oylarının artması mı? Olay böyle basit mi?

Yoksa mesele terörün kökten bitmesi mi?

Öcalan ve etrafındakiler sadece bebeklerin değil, her güzel şeyin katilidir.

Buna rağmen “PKK’ya sırtımızı yasladık” diyenler şu anda 57 milletvekili ile TBMM’de grup halinde temsil ediliyorlar.

Sırrı Süreyya Önder TBMM’de oturumları yönetiyor.

DEM’liler komisyonlarda üye olarak yer alıyor.

Çünkü kanunlarımız bunu salık veriyor.

DEM’e oy verenlerin çoğu “PKK eylem yapsın” diye oy vermiyor, bu sosyolojik bir gerçek olarak sahada görülebilir.

Öcalan’ı sevmek mümkün mü? Asla!

Onu övmeye mi başladık? Asla!

Ancak ortada bir terör sarmalı ve “terörün radarından çıkamayan siyaset” denklemi var.

“Mesele Öcalan” olsa idi ben onun İmralı’da ölmesini isterdim.

Mesele Öcalan değil; terörsüz siyaset ve bu sebeple esas odaklanılması gereken Öcalan değil “Türkiye’de terörün tamamen son bulması” ve bir daha da ortaya çıkamamasıdır.

Ortada PKK kalmadıktan sonra Öcalan’ın mekânının bir önemi de kalmıyor.

“Şehitlerin kemiklerinin sızlamasından” bahsedenler DEM ile “Kent Uzlaşısı” yaparken şehit ve gazileri düşündüler mi?

Siz güçlü olursanız terör hortlamaz; ama zayıf olursanız darbe girişimi dâhil her şey olur. Çünkü düşmanlarınız sizin yok olmanızı istemese bile en azından “küresel güç” olmanızı da istemez.

Ahmet Türk’ün kayyum atanarak Belediye Başkanlığı’ndan alınması ile DEM Heyeti’ne dâhil olup partileri gezmesi tezat oluşturuyor. Çünkü bu bir geçiş süreci ve içinde tezatlıklar oluyor.

“Ahmet Türk’e neden kayyum atadınız?” sorusunu soranların önemli bir kısmı art niyetli yaklaşım içindeler; zira Ahmet Türk’ün kendisi; “Bana kayyum atadılar. Ben MHP ile görüşmem” demedi. O da gitti ve Devlet Bahçeli ile buluştu. Yani tüm tezatlıklar “terörün son bulması amacıyla” bir kenara bırakıldı. Bu olgun ve olumlu bir tavırdır.

SON SÖZ: Yazı konusunun dışında ama bir kulis bilgisi olarak paylaşıyorum. Ankara kulislerinde DEVA’dan istifa eden Mustafa Yeneroğlu’nun CHP’ye geçebileceği, İyi Parti’den istifa eden Kürşat Zorlu’nun Ak Parti’ye geçebileceği konuşuluyor.