Bilim Kurulu üyelerinden ailelere kritik uyarı!.. Kullanırken oksijenle temas etmemeli!

Korona vakalarının dünyadaki hızlı artışı, sonbahar-kış döneminde mevsimsel hastalıkların görülecek olması, 21 Eylül’de yüz-yüze eğitimin başlaması, ailelerin çocuklarının bağışıklık sistemi ile ilgili endişelerini artırdı.

Bilim Kurulu üyelerinden ailelere kritik uyarı!.. Kullanırken oksijenle temas etmemeli!

Bilim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Ateş Kara, Prof. Dr. Hasan Tezer ve çocuk sağlığı uzmanları Prof. Dr. Ayper Somer, Prof. Dr. Güldane Koturoğlu, Dr. Cihan Avaroğlu uzun yıllardır çocuk gelişimi- bağışıklığı için ilk tercih olarak kullanılan balık yağının kullanımında uyarıda bulundu. “Balık yağının havadaki oksijenle birleşmesiyle oksidasyon oluşur. Koku ve içeriği değiştiren, etkinliğinin azalmasına neden olan bu durumu önlemek için kullanırken oksijenle temas etmemesi önemlidir” dedi.

Covid 19 salgını, tüm dünya üzerinde yayılmaya ve korkutmaya devam ediyor. Ülkemizde 21 Eylül’de yüz-yüze eğitimin başlaması planlanırken, yaz tatiline gidenler sonbaharla birlikte evlerine döndüğü için salgının artışı bu insan hareketlerinden olumsuz etkilenecek. Bir de havaların soğuması nedeniyle grip, soğuk algınlığı gibi mevsimsel enfeksiyonların ortaya çıkacak olması aileleri çocuklarının bağışıklık sistemi için önlem almaya zorluyor. Bu üç etkili tehlike karşısında çocuk bağışıklık sistemini korumak-desteklemek için Sağlık Bilim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Ateş Kara, Prof. Dr. Hasan Tezer ile çocuk sağlığı uzmanları Prof. Dr. Ayper Somer, Prof. Dr. Güldane Koturoğlu, Dr. Cihan Avaroğlu aileleri uyardı. Uzmanlar “Uzun yıllardır çocuk bağışıklık-gelişimi için ailelerin ilk tercihi balık yağı olmuştur. Balık yağının havadaki oksijenle buluşması oksidasyona, bu da koku, içerik, etkinliğinin azalmasına neden olur. Çocuk içmek istemez. Bu nedenle kullanımında oksijenle birleşmemesi için güncel teknolojilerle üretilen tercih edilmelidir” dedi.

“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN ZIRHI: OMEGA 3”

Sağlık Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, sonbahar mevsimi, yüz-yüze eğitim sürecinin yaklaşması, Covid-19 sürecinde artan vakalara karşı aileleri uyardı. Bu dönemde çocuklarda bağışıklık sisteminin mutlaka desteklenmesini gerektiğini, mevsimsel olarak enfeksiyon sıklığının artmasının doğal bir süreç olduğunu söyledi. Kara, bağışıklık sistemi üzerinde balık yağı etkisi ile ilgili araştırma sonuçlarını da yorumlayarak sözlerine şöyle devam etti;

“Normal koşullarda bir çocuk 6-8 yaşına kadar olan dönemde yılda 6 ila 8 kez üst solunum yolu enfeksiyonu geçirebilir. Çocukların sağlıklı gelişim süreci içinde belirli oranda yağlara ihtiyacı vardır. Bu süreç aslında anne karnına düşmeden önce başlar. Beyin ve bağışıklık sisteminin oluşum ve gelişimi, fonksiyonlarının devamı, sinirlerin birbirleri konuşabilmesi, iletişiminin de en ideal şekilde devamı için mutlaka doğru oranda DHA’ya, belli oranlarda da EPA’ya ihtiyacı vardır. Omega 3, EPA, DHA’nın dışarıdan çocuğa bir şekilde verilmesi gerekir. Çünkü Omega 3 yağ asitleri vücutta sentezlenmeyen, dışarıdan alınması gereken uzun zincirli yağ asitleridir. Yapılan bilimsel çalışmalarda anne karnında, doğum sonrasında Omega 3 alımının bebeğin bağışık sistemini güçlendirerek ileride ortaya çıkması olası hastalıkları önlemede yararlı olduğunu gösteriyor. Ayrıca Omega-3 eksikliği yaşayan bebeklerde ileri ki yaşlarda kronik hastalıklar, kalp damar sistemi hastalıkları, şişmanlık, tip 2 diyabet, kanser gibi hastalıklar diğer bebeklere oranla daha fazla görüldüğü belirtiliyor.”

“EPA-DHA ORANI ÇOK ÖNEMLİ”

İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayper Somer, çocuk gelişiminde Omega 3 ve EPA-DHA oranının çok önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ayper Somer sözlerine şöyle devam etti:

“Omega 3 yağ asitlerinin en önemli iki bileşeni EPA ve DHA’dır. Özellikle beyin dokusunda DHA oranı daha yüksektir. Çocuk gelişim sürecinde çok önemli görevi üstlenen Omega 3 ihtiyacının karşılanması için haftada en az iki kez her biri 250 gr olacak şekilde yağlı balık, bitkisel olarak keten tohumu, semizotu gibi yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller vs. tercih edilebilir. Ancak beslenme ile her zaman yeterli Omega 3 ihtiyacı karşılanmayabilir. Bu durumda Omega 3 desteğindeki EPA/DHA oranlarına mutlaka dikkat edilmelidir. Genellikle önerilen günde 250-300 mg EPA+DHA’dır. Yetişkinler için EPA, hamileler, emziren anneler ve çocuklar için DHA değeri önemlidir. Beynin yüzde 60’ı yağ, bu yağı oluşturan Omega 3 yağ asidi DHA’dır. 2014 yılında Oxford Üniversitesi yaptığı kontrollü bilimsel deneyde Omega 3’ün beyin hücreleri arasındaki boşluklardan daha kolay atlamasını sağlayarak; öğrenmeyi çabuklaştırdığı, hafıza ve dikkat yeteneğini geliştirdiğini ortaya koydu.”

“OKSİDASYONA DİKKAT”

Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Cihan Avaroğlu, balık yağı ve oksidasyon konusunun geçmişinin aslında uzun yıllara dayandığını söyledi. Konu ile ilgili olarak Dr. Cihan Avaroğlu şunları söyledi: “İzlanda, Güney Kore, Yeni Zelenda, Avusturalya’da yapılmış çok sayıda bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre; uzun zincirli ve doymamış yağ asitleri olan Omega 3 balık yağları oksidasyona daha da yatkındır. Ayrıca Omega 3 balık yağlarında raf ve kullanım ömrü arasındaki fark gözden kaçırılmamalıdır. Üretim aşaması tamamlanan ürünün son kullanıcıya kadar olan sürede değer kaybına uğramaması, tüketicinin kullanmaya başladığı andan itibaren ürünün bitimine kadar olan sürede de etkinliğini yitirmemesi gerekir. Oysa balık yağlarında tüketicinin kapağı açması ile birlikte oksidasyon başlar. Kaldı ki bir kere açılıp, bırakılmaz, günlük olarak kullanılır. Bu durum göz önüne alındığında Omega 3 balık yağlarının ne kadar hızlı oksidasyona uğrayarak renk, koku, görünüm, tat ve içerik olarak değişime uğrayacağı aşikardır. Yaklaşık 20-24 günde değerlerde bozulma başlar. Doğal olarak da çocuk içmek istemez. Bu nedenle güncel teknolojilerle üretilmiş, tek tek paketli formlar tercih edilmelidir.”

“OMEGA 3 ÖĞRENMEYİ KOLAYLAŞTIRIR”

Sağlık Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer balık yağının çocuklarda hiperaktivite-dikkat eksikliği-odaklanma süresi ile ilgili bilimsel çalışmaları yorumladı. Prof. Dr. Hasan Tezer konuyla ilgili şunları söyledi:

“Araştırma sonuçları Omega 3 yağ asidinin bilginin beyin hücreleri arasındaki boşluklardan daha kolay atlamasını sağlayarak; öğrenmeyi çabuklaştırdığı, hafıza ve dikkat yeteneğini geliştirdiğini ortaya koydu. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) sorunu yaşayan çocuklarda konsantrasyon güçlüğü, aşırı motor aktivitesi gibi çok çeşitli bulgular görülebilmektedir. 2018 yılında yapılan sistematik bir derlemede DEHB olan çocuklarda Omega 3 düzeylerinin eksik olduğu, alımın artırılması ile klinik semptom ve bilişsel performansları iyileştirdiğine dair kanıtlar vardır. Ayrıca esansiyel yağ asitleri eksikliğinin saldırgan/agresif davranışlar için de bir risk faktörü̈ olduğu ileri sürülmektedir. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) 2-18 yaş arasında çocuklar için günlük 250 mg EPA+DHA miktarında Omega3 alımını öneriyor. DHA çocuklarda beyin fonksiyonlarını güçlendirdiği için DHA değerinin EPA’ya göre daha yüksek olmasına dikkat edilmelidir.”

BEYİN-GÖZ SAĞLIĞI İÇİN OMEGA 3

‘Esansiyel Yağlar ‘olarak da tanımlanan Omega 3, EPA, DHA ile ilgili bugüne kadar yapılan çalışmaların ışığında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Güldane Koturoğlu gebelik süreci, bebeklerde beyin-göz sağlığı hakkında bilgi verdi. Anne ve baba adaylarını uyaran Koturoğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Bebeğin sağlıklı dünyaya gelmesi ve bunu sürdürebilmesinde anne karnındaki beslenmesi çok önemlidir. Organlar dokulardan, dokular hücrelerden oluşur. Hücrenin çocuğun bilişsel, görme fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için o hücrenin tam olması gerekir. Bu da ancak hücrelerin yapıtaşında bulunan Omega 3, DHA’yla gerçekleşir. (Omega-3 yağ asitleri; EPA-DHA’dır) Retinadaki DHA birikimi doğumla tamamlansa da beyindeki birikim doğumdan sonraki ilk iki yıl boyunca devam eder. Burada bilinmesi gereken nokta; çocuğun sağlıklı gelişimi için balık yağının önemli bir role sahip olduğu, balık yağının da balığın yağ dokusundan elde edildiğidir. Çünkü DHA denilen esansiyel yağın en iyi kaynağı balıktır ve haftada iki kez 150-250 gram balık yenmelidir. Derin deniz balıklarının dışında ülkemizde sardalya, uskumru, hamsi de Omega 3 vardır. Balık dışında ise keten tohumu, semiz otu gibi bitki-sebzelerde bulunur. Bunlar tüketildiğinde de yeterli olmayabilir. Bu durumda dışarıdan destek alınmalıdır. Çünkü her balık yenildiğinde Omega 3 alınmış olunmaz.”

“ETİKET OKUMAYI ÖĞRENMEK GEREKİYOR”

Uzman Eczacı Levent Gökgünneç tüketiciyi bilinçli olması konusunda uyardı. Gökgünneç, “İnsan hayatının her döneminde Omega 3 farklı bir rol üstlendiği için takviye şarttır. Ancak Omega 3 söz konusu olduğunda dünya pazarında bir kirlilik yaşanıyor. Eczaneden güvenilir olanı bulup, almak zorlaştı. ‘Omega 3 satıyorum’ diyen çok sayıda markanın içeriğinde Omega 3 yok. Omega 3, EPA-DHA söz konusu olduğunda biraz pahalı bir ham maddeler dolayısıyla çok ucuz olduğunda bilinmelidir ki Ayçiçek yağı alınması ihtimali yüksektir.

Üzerinde 1000 miligram yazdığında arkasını çevirip bakmak gerekir. Çünkü balık yağında önerilen oran 250-300 miligram EPA-DHA düzeyinde yoğunlaşmıştır. Buna dikkat etmek gerekir” dedi.