Binali Yıldırım'dan arka arkaya tweet'ler

AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım dün akşam katıldığı canlı yayının ardından birkaç tweet attı. Yıldırım, Saadet Partili seçmenlere seslenirken YSK'nın gerekçeli kararıyla ilgili olarak da yorumlarda bulundu.

Binali Yıldırım'dan arka arkaya tweet'ler

İşte Binali Yıldırım'ın Habertürk yayını sonrasında attığı tweet'ler:

"Gençlerin istihdamını önemsiyoruz. Yaz aylarında İstanbul’da en az 50 bin gence Belediye olarak kısmi zamanlı çalışma imkanı getireceğiz. Kimi kendi işinde, kimi turizm alanında, kimi de sosyal projelerde çalışacak."

Saadet Partili seçmenlere seslendi

"Saadet Partisi'ne oy veren kardeşlerimizin tekrarlanacak seçimde bana oy vereceklerini düşünüyorum. Çünkü Erbakan Hoca hayatı boyunca millî ve yerli vurgusu yaparak siyasi ömrünü tamamlamıştır. Türkiye’nin özgün savunma sanayisinin olması gerektiğini söylemiştir.

Onun öğrencileri olarak savunma sanayi %64 yerli oranına çıktı. Bugün artık darbe girişimlerinin karşısında ceketini alıp giden siyasetçiler yok. Saadet partili kardeşlerimiz oy verirken elbette bu durumu değerlendireceklerdir."

"Koltuk merakım yok"

"Partimin bana nerede ihtiyacı varsa her zaman orada olurum, milletin bana nerede ihtiyacı varsa hep orada olurum. Koltuktan ziyade İstanbullulara hizmeti istiyorum. Koltuk merakım yok.

'Tek başıma karar veremem' cümlemi, "partisine soracak" gibi maksatlı yayıyorlar. Çarpıtıyorlar. İki kişinin programa gitmesine bir kişi karar verebilir mi? Çarpıtılacak bir yanı yok."

YSK'nın kararı

"Neden çalındı diyoruz? Oylar çalınmamışsa 29 bin 400 olarak açıklanan fark 13 bin 700 seviyesine nasıl düştü? Yeniden sayım yapılıp düzeltmeler olunca her iki adayın da oy kazanıp veya kaybetmesi gerekirken fark bizim lehimize yarı yarıya azalıyor ve 29 binden 13 binlere düşüyor.

Biz durup dururken itiraz etmedik, oradaki anormallikleri görünce itiraz ettik. Örneğin; Çekmeköy 1119 sayılı sandıkta benim partimin İlçe Belediye Başkanı 143 oy alıyor, ben 17 oy alıyorum. Düzeltme olduktan sonra 187’ye çıkıyor yani 170 oy çalınmış.

Burada bir şaibe ve yolsuzluk olduğu muhakkak. Sandıkların yüzde 10'unu saydırdığımızda 15 bin oyumuzu geri kazanmışız. Yüzde 90’ı sayılsaydı aradaki farkın ne olacağını gayet basit bir hesapla bulabiliriz. Yani her şey tersine dönerdi, aradaki fark kapanırdı."