Binlerce işsize Rusya'da iş imkanı! 51 bin TL maaş fırsatı: Avrupalılar ayrılınca meydan Türklere kaldı
Rusya-Ukrayna savaşının ardından çok uluslu şirketlerin bir bir ayrıldığı Rusya'da tekstil ve hazır giyim sektörü, Türk firmalara kaldı. Binlerce işsiz kişiye iş imkanı doğarken TOBB Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclisi Başkanı Şeref Fayat, yaptığı açıklamada “Savaşın ardından Rusya’da hem yeni mağaza açmakta hem de yeni yatırım yapmakta Türk markalarına önemli bir yönelme oldu” dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclisi Başkanı Şeref Fayat, İHA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin dünyanın en çok tekstil üreten beşinci, en çok konfeksiyon (hazır giyim) üreten altın ülkesi konumunda olduğunu belirterek, bu iki sektör sayesinde 160 milyar doların ülke içinde kaldığını söyledi. Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açması ile iki sektörde ciddi bir duraklama olduğunu dile getiren Fayat, Ukrayna’nın aksine Rusya’da Amerikan ve Avrupa Birliği ülkelerinin firmalarının pazarı terk etmesi ile Türk firmaların daha az rekabet eder hale geldiğini ifade etti. Fayat, bu durumun Rusya’da Türk firmaların hem yeni mağaza açmakta hem de yeni yatırım yapmakta önemli bir teveccüh (yönelme) olduğunu belirterek, yaptırımların devam etmesi halinde Türk firmaların diğer firmalardan pozitif ayrışacağını öngördü.
“Türkiye, dünyanın en çok tekstil üreten beşinci ülkesi, en çok konfeksiyon üreten altıncı ülkesi”
Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektörlerinde oldukça güçlü olduğunu vurgulayan TOBB Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclisi Başkanı Fayat, “Dünyanın en çok tekstil üreten beşinci ülkesi. En çok konfeksiyon üreten altıncı ülkesi. Hatta birlikte düşündüğümüzde de net katma değeri en çok üreten iki sektör demek lazım. Rakamlarla destek vermek gerekirse yılda yaklaşık bu iki sektörden 16 milyar dolar artı katma değer oluşturuyoruz. Son 10 yılda 160 milyar doların bu iki sektör sayesinde kaldığını iftiharla söylemek istiyorum” dedi.
Fayat, tekstil ve hazır giyim sektörünün her yıl 16 milyar dolarlık cari fazlası olduğunu söyledi.
“Konteyner krizi, uzaklardan alışveriş yapamamanın zorluğu, zamanların uzaması, on katına çıkan taşımacılık ücretleri, Türkiye’yi ana pazarı Avrupa Birliği’ne çok yakın olduğu pozitif ayırdı”
Pandeminin başında bütün dünyada sert bir duraklama olduğunu hatırlatan Fayat, “Altı aya yakın bazı firmalarımız kapandı, bazıları zaman zaman açıldı, kapandı. Kısa çalışma ödeneklerinden faydalandık. Müşterilerimiz malları istemedi. Sevkler yapamadık. Ardından 2020 yılının ikinci yarısından itibaren çok yoğun bir talep oldu. Özellikle yakın coğrafyadan alışveriş yapmanın çok daha önem kazandığı bir dönem kazandık. Konteyner krizi, uzaklardan alışveriş yapamamanın zorluğu, zamanların uzaması, on katına çıkan taşımacılık ücretleri, Türkiye’yi ana pazarı Avrupa Birliği’ne çok yakın olduğu pozitif ayırdı ve 2020’nin ikinci yarısı ve 2021’i rekorlar kırarak 20 milyar doları aşan bir ihracatla hazır giyimde de 13 milyar doları aşan bir ihracatla da tekstil firmaları çok başarılı geçirdiler. Bu yola döndüğümüz zaman ilk altı ayda da başarı devam etti ancak daha sonrası için biraz durgunluk var maalesef” diye konuştu.
“Savaşın ardından Rusya’da hem yeni mağaza açmakta hem de yeni yatırım yapmakta Türk markalarına önemli bir yönelme oldu”
Rusya-Ukrayna savaşının ardından çok uluslu şirketlerin, ülkelerinin aldığı yaptırım kararı ile Rusya’yı terk etmeye başlamasının Türkiye’ye etkisine ilişkin konuşan Fayat, “Aslında ilk başta Rusya ve Ukrayna gerçekten bizim ‘Laleli’ dediğimiz, Zeytinburnu, Esenler, Bayrampaşa dediğimiz pazarın yüzde 50’sini toplayan önemli iki ülke. Hatta bunun da çoğunluğunu Rusya oluşturuyor. Fakat savaş ilk başladığında iki pazarda da çok net duruş oldu. Ukrayna’da iki yüze yakın Türk markası ve mağazası var. Onların hepsi durdu. Çok sert bir duruş oldu. Ardından yavaş yavaş, Ukrayna’da işler düzelmese de Rusya’da bazı fırsatların olduğu ortaya çıktı. Yaptırımlar sayesinde oradaki Amerikan, Fransız, Alman firmaları yani Avrupa firmasının da o pazardan çıkması, aynı bölgelerdeki talebi haliyle biraz daha artırdı. Daha az rekabet eder hale geldiler. Dolayısıyla orada hem yeni mağaza açmakta hem de yeni yatırım yapmakta Türk markalarına önemli bir yönelme oldu. Şu an için belki savaş öncesi rakamlara geldik demek doğru değil ama bu yaptırımların uzayacağını düşündüğümüzde Türkiye biraz daha pozitif ayrışacak mağazalar konusunda.” dedi.
“Yılın ikinci yarısında ilk yarısındaki kadar başarılı olmadığımızı ve yüzde 10 daraldığımızı göreceğiz”
Fayat, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün Ocak-Haziran 2022'de 10 milyar 796 milyon dolarlık ihracatla tüm zamanların ilk 6 aylık ihracat rekoruna imza atmasının kalıcı olup olmayacağına ilişkin, “Hazır giyim ihracatı ilk ay, bizim yılbaşı hedeflerimize göre yüzde 15 artı olarak gerçekleşti. Fakat mayıs ayından itibaren yavaş yavaş gündeme gelen Avrupa’daki gaz sıkıntısı sebebiyle oluşacak resesyonun tedirginliği ile siparişlerin mayıs ayından beri gelişlerinde bir yavaşlama vardı. Bunu maalesef temmuz ayındaki yüzde 4 eksi ile gördük. Dolayısıyla yılın ikinci yarısında ilk yarısındaki kadar başarılı olmadığımızı ve yüzde 10 daraldığımızı göreceğiz. Yılın sonunda yüzde 15 artıdan geçen yılın ihracatını yakaladığımız zaman sevinen bir hazır giyim olacak maalesef” ifadelerini kullandı.
“Birkaç yıl sonra Amerika, Japonya ve Kore gibi pazar hedeflerimizi yakalayacağımızı düşünüyorum”
Yeni pazar konusunda hedef ülkeler Amerika, Japonya ve Kore’nin yanı sıra sürekli arayış içinde olduklarını dile getiren Fayat, “Bizim için pandemi döneminde avantaj olan yakın coğrafyadan alışveriş yapma, haliyle bizim de uzaklara gitmemizi zorlaştırıyor; oraya mal sevk etmek, gidip gelmek zor olduğu için. Bu dönemde belki çok hızlı bir şekilde yerine o uzak pazarları koyduk demek kolay değil ancak önemli pazarlara ciddi hedefler var. Birkaç yıl sonra orada da gereken hedefi yakalayacağımızı düşünüyorum” dedi.
“Bizim Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 74’ken onların ithalatı içindeki payımız yüzde 7. Bunu artırmamız gerekiyor”
Türkiye’nin hazır giyim ihracatının yüzde 74’ünü Avrupa Birliği’ne yaptığını anımsatan Fayat, “Dolayısıyla oradaki payımızı biraz daha artırmamız lazım. Bizim payımızdan bahsetmiyorum. Bizim yüzde 74’ken onların ithalatı içindeki payımız yüzde 7. Aslında Avrupa yüzde 93’ünü hala bizim uzaklardan alışveriş yapma durumunda. Biz onların alanındaki pazarımızı yüzde 50 daha artırsak, 5 milyar dolar daha oraya mal satabiliriz. Dolayısıyla şu an uzaklara değil de yakınımızdaki pazara biraz daha konsantre olmak istiyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Rusya'da ortalama maaşlar ne kadar?
Rusya'da bir işçinin kazanacağı ortalama maaş 61.000 Rus rublesidir (17.576 TL). Rusya'da işçi olarak çalışanlar sıklıkla asgari ücretten başlayarak 178.000 Rus rublesine (51.287 TL) kadar kazanabilmektedir. Rusya'da çalışmakta olan işçiler genellikle tecrübe yıllarına göre daha yüksek kazanmaktadır."