Yaprak Dökümü'nün küçük Ayşe'si hikayesini anlattı
Bir dönemin fenomen dizisi Yaprak Dökümü'nde duygusal sahnelerde herkesi etkileyen çocuk oyuncu Şebnem Ceceli, set günlerini ve yaşadıklarını paylaştı.
Reşat Nuri Güntekin’in ölümsüz eseri “Yaprak Dökümü” dizi uyarlaması olarak Kanal D’de yayınladığı 2006-2010 yıllarında reytingleri alt üst etmişti. Dizinin kadrosu yıldız isimlere sahipti; Halil Ergün, Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar, Deniz Çakır, Gökçe Bahadır, Fahriye Evcen... Tekrarları hâlâ aynı heyecanla izlenen dizide Tekin Ailesi’nin en küçük ferdi Ayşe Tekin’i Şebnem Ceceli canlandırıyordu. Ceceli, çocuk oyuncu olmasını sağlayan süreci Hürriyet'e anlattı.
“Rol yapmayı çok seven bir çocukmuşum. Evde kendi kendime sinema filmleri çekiyormuş gibi yaparmışım. Ailem gazetede Ayla Algan’ın oyunculuk kursu ilanlarını görünce başvurmuş. 4 yaşında kursun sınavlarına girdim ve 6 ay süren doğuştan yetenekliler sınıfına seçildim. Daha sonra kaydolduğum ajansla birlikte ‘Yaprak Dökümü’ dizisinden teklif aldım ve dizinin son bölümüne kadar orada yer aldım.” Oyuncu, 5 yaşında “Yaprak Dökümü” setinin kapısından ilk girişindeki hislerini şu şekilde dile getiriyor: “İlk Bennu Yıldırımlar’la tanışma anımı hatırlıyorum, çok heyecanlı değildim. Çünkü çok küçüktüm, tam olarak olayları idrak edemiyordum. Benim için çok rahat ve güzel bir ortamdı. O zamanları her hatırladığımda gülümsüyorum. Deniz Çakır’la da o zamanlar iyiydik. Benimle çok ilgilenirdi. Set uzadığında evinde kalırdım. Benimle konuşur, nasıl olduğumu merak ederdi. Üstümde emeği vardır. Dizi biterken de 11 yaşıma basmıştım.”
Şebnem Ceceli, “Büyürken çevrenizde çok önemli oyuncular vardı. İleride onlar gibi olmayı hayal ediyor muydunuz?” sorusuna şu cevabı veriyor: “Evet, onları her zaman hayranlıkla izliyordum. Çok önemli oyunculardı. Özellikle Halil Ergün, Bennu Yıldırımlar, Güven Hokna... Fahriye Evcen ve Gökçe Bahadır, evin genç kızları olduğu için içimde onlar gibi olma hissi vardı. Oyunculuklarına da çok dikkat ederdim.” Set sırasında okuluna da devam eden oyuncu, arkadaşlarının ailelerinin bir sonraki bölümde neler olacağını kendisine sorduklarını söylüyor: “O zamanlar arkadaşlarım yaşça çok küçüktü, genelde aileleri benimle ilgiliydi. Gelecek bölümleri öğrenmeye çalışıyorlardı. Ben ise tüm bunlara rağmen hiçbir zaman şımarık bir çocuk olmadım. Bunu çok içtenlikle söylüyorum. Çünkü hiçbir zaman ‘Ben tanınıyorum, ‘Yaprak Dökümü’nde oynuyorum’ diyerek insanlarla tanışmadım. Bir toplulukta arkadaşlarım söylerdi.”Ceceli, dizinin tren garında geçen son sahnesini asla unutamadığını belirtiyor: “Yaşım büyümüştü ve bir şeylerin farkındaydım artık. Set bittiğinde boşluğa düştüm. Çünkü haftanın bazen her günü oradaydım. Son sezonda özellikle... İçimde bir burukluk oluştu.”
20 yaşındaki Şebnem Ceceli, Özyeğin Üniversitesi’nde yüzde 50 burslu Hukuk Fakültesi öğrencisi. En büyük hedefi de adli tıp alanında uzman bir avukat olmak. Ayrıca Ceceli’nin ekonomik özgürlüğünü elde etmek için yarattığı “Little Satisfying Things” adında kırtasiye markası var. Kendi tasarımı olan kırtasiye ürünlerini Instagram sayfasından satışını üstleniyor.Oyuncu, “Peki, bir daha hiçbir yapımda neden rol almadınız?” sorusuna şu cevabı veriyor: “İki kısa filmde rol aldım sonrasında. Onun dışında olmadı. Ailem oyunculuğa devam etme ya da etmeme konusunda bana hiçbir zaman baskı yapmadı. Zaten 5 yaşında dizi teklifi geldiğinde de bana sormuşlar ve kararıma göre hareket etmişlerdi. Dizi bittiğinde akademik hayata yöneldim. Tıp okumak istiyordum hatta... Daha sonra hukuk ağır bastı, benliğime biçilmiş kaftan olduğunu düşündüm. Ama tam anlamıyla hiçbir zaman ‘oyunculuğu bırakacağım ve bir daha olmayacak’ demedim. Sadece süreç bu şekilde gelişti.” Oyuncu ayrıca kendisine daha sonra da roller geldiğinin altını çiziyor: “Genelde aile dizilerinden, bir süre sonra da gençlik dizi ve filmlerinden rol teklifi geldi. Fakat olmadı. Çok istediğim bir proje vardı. Sınav senemdi ve reddetmek zorunda kaldım. En çok oyunculuğun kesilmesine üzülmem o dönem olmuştu.”
Şebnem Ceceli, tekrar oyunculuk yapmak istediğini ve hiçbir zaman o defteri kapatmadığını söylüyor: “Her zaman oyunculuk yapmak için müsaitim. O zamanlar küçüktüm ve oradaki olayı idrak edemiyordum. Şu an sete gidince çok daha garip hissedeceğime ve heyecanlanacağıma inanıyorum. Kafamda rol kriteri yok. Ama hayatımda çok daha hareketli olduğum için gençlik dizileri ve kendim olabileceğim yapımlarda rol almak isterim. Hukuk okumaktan inanılmaz memnunum. Ama keşke bazı dönemlerde oyunculuğa daha sıcak davransaydım. Minik minik devam edebilirdim. Oyunculuktan uzun bir süre bağımı koparmaktan memnun değilim.”Ceceli, oyunculukta bir adım geriye çekilmesinin sebeplerinden birinin dışarıdaki insanların hal ve tavırları olduğunun altını çiziyor: “Biriyle ilk kez tanıştığınızda ve sizin oyuncu olduğunu biliyorsa ya çok olumlu ya da olumsuz şekilde davranıyor. Kendinizi üstün görüp şımarık olduğunuzu sanıyorlar. Siz aslında böyle şeyler hiç düşünmeseniz bile kendi düşüncelerini sizin düşünceleriniz gibi aktarıyorlar. Bunlar ciddi olarak etkilemişti beni.”
Şebnem Ceceli, hâlâ daha Halil Ergün ve Bennu Yıldırımlar’la görüştüğünü söylüyor: “Yaşım küçük olduğu için onlar, beni bırakmadı. Her zaman birbirimizi arar ve sorarız. Sık sık konuşuruz ve iyi anlaşırız. Bir araya gelince en çok eskileri yad ederiz. ‘Yaprak Dökümü’nden bağımsız da bir bağımız vardır. Bennu Yıldırımlar gerçek ablam gibidir. Hayatımdaki sorunlarla ilgili ona gidip danışırım ve hep yardımcı olur. Bu sektörde ilerlemek istersem yine ona danışırım. En son Halil Ergün’ün doğum gününde buluştuk. Özel aile dostlarıyla bir araya gelinen bir gündü.”
Oyuncu, “Yaprak Dökümü”nün hayatında çok önemli şeyleri değiştirdiğini belirtiyor: “En önemlisi çok büyük oyuncularla çalıştım. O hayatın varlığını öğrendim. Şu an birçok kişi sadece film ve dizileri izlerken onun arka planını da biliyorum. Ne büyük emekler ve ne büyük stresler yaşandığını gördüm. İnsanların siz eğer bir dizide rol alıyorsanız, size karşı olan davranışlarının nasıl değiştiğine de şahit oldum.”
“Dizideki ailedeki herkes çilekeşti. O yüzden sosyal medyada bana dair çok fazla çilekeş esprilere denk geliyorum. Bunlar beni çok güldürüyor. Sürekli dizideki küçüklük fotoğraflarımla dalga geçiyorlar. Esprili buluyorum.”