Bölücülüğe geçit yok!
31 Mart 2024 yerel seçimlerine 123 gün kaldı. Genel seçimlerde HDP (HEDEP) iş birliği, Selahattin Demirtaş güzellemesi, etnik, mezhepsel ayrıştırmalar üzerinden yapılan siyaset ters tepince muhalif çevreler birkaç ay sessizliğe gömülmüştü. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in öncülüğünde kimlik siyasetine yeniden start verildi.
Özgür Özel, söylem ve eylemleri ile HDP (HEDEP) Eş Başkanı gibi davranıyor. Oysa bu tarz içinde bölücü etkenleri barındıran kimlik siyasetinin seçim kazandırmadığı, getirisinden çok götürüsünün olduğu geçtiğimiz genel seçimlerde tecrübe edilmişti.
Türkiye’de uzun süredir demokrasi ve özgürlük adı altında siyasetten medyaya, meslek odalarından sivil toplum kuruluşlarına birçok mecrada bölücülük faaliyetleri yürütülüyor. Açılım sürecinin handikapları, hendek olaylarında yaşanan hadiseler ve sonuç olarak 7 Haziran 2015 seçimlerinde tek başına iktidara gelemeyen AK Parti hükümeti hafızalardaki yerini koruyor.
Bugün gelinen noktada açılım süreci denen projenin toplumsal bağları tahkim etmek yerine etnik ve mezhepsel gerilimlere alan açtığı, buradan çıkış olmadığı net bir biçimde anlaşıldığı halde ana muhalefet partisi CHP, seçim kaybedeceğini bile bile ısrarla Türkiye’yi o yıllara geri döndürmek ve aynı sürece yeniden muhatap etmek istiyor.
CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu ile başlayan HDP’lileşme (HEDEP) hamleleri Özgür Özel ile devam ediyor. Değişen tek şey Özgür Özel’in bu konuda Kemal Kılıçdaroğlu’nu mumla aratacak olması.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bu haftaki grup toplantısında kimlik siyasetine ve bölücülüğe karşı birlik siyasetini öne çıkaran sözlerine yanıt verme gereği duyan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları söyledi: “Manisalılar MHP’li bir belediye başkanı seçiyor, belediye başkanı görevini yapıyor. Diyarbakır’da, Van’da, Mardin’de Kürtler belediye başkanı seçiyor ama siz kayyum atıyorsunuz. Herkes eşittir ama sizin bu uygulamalarınız yüzünden Kürtler daha az eşittir. Camiler ibadethane kabul ediliyor ama cem evleri edilmiyor. Sünniler eşittir ama bu uygulama ve uğradıkları birçok haksızlık yüzünden Aleviler daha az eşittir.”
Özgür Özel’in sarf ettiği sözler baştan sona algı ve yönlendirmeden ibarettir. Özgür Özel de çok iyi biliyor teröre yardım ve yataklıktan dolayı HDP (HEDEP) belediyelerine kayyum atandığını. Özgür Özel’in buradaki niyeti ayrıştırıcı dil kullanarak Türkiye’nin birlik beraberliğini, bölünmez bütünlüğünü doğrudan hedefe koymaktır. MHP belediyeleri belediye imkânlarını PKK terör örgütlerine akıtmıyor. Belediyenin iş makineleri ile yollara patlayıcı madde döşeyip geçen araçları patlatmıyor. PKK terör örgütlerinden talimat almıyor. Askere, polise pusu kurup kurşun sıkmıyor, Kürtleri kategorize edip, baskı ve tehditle PKK terör örgütü ile aynı kefeye koymuyor.
Cem evi yapılması için, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde bulunan arsasını Horasan Erenleri Federasyonu'na bağışlayan MHP lideri Devlet Bahçeli ne diyor: “CHP Genel Başkanı’nın; ‘Türkiye’de herkes eşittir, fakat Kürtler daha az eşittir’ açıklaması bölücü lügatin, terör üslubunun tıpkısının aynısıyla yansımasıdır. Kürt kökenli kardeşlerimizin daha az eşit olduğunu söylemek hakikate alenen kıymak ve kast etmektir. Bu sefil iddia devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kesif bir saldırıdır ve suçtur. Kürt kökenli kardeşlerim eşit hak ve hukuka sahip vatandaşlarımızdır ve bizim can beraberimizdir. Hangi bir Kürt kökenli kardeşim herhangi bir imkândan bugüne kadar mahrum kalmıştır? Cumhuriyet Türkiye’sinde fırsat eşitliğini yok saymak mümkün müdür? Vatandaşlarımıza ehliyet ve liyakat ölçüleri kapsamında her kapı açık değil midir? Kürt kökenli kardeşlerim kaymakam, diplomat, vali, milletvekili, bakan, Meclis Başkanı ve hatta Cumhurbaşkanı olmadılar mı? İş adamı, akademisyen, medya mensubu, bürokrat, dahası CHP’ye genel başkan olarak toplum önüne çıkmadılar mı? Bir insanın etnik kökeni sebebiyle ikinci sınıf muamele görmesi tarihimizin hiçbir döneminde görülmeyen bir alçalma halidir. 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri öncesinde, CHP’nin acemi Genel Başkanı, sözüm ona HEDEP’i tava getirmek, Kürt kökenli kardeşlerimi istismar emeliyle gemi azıya almıştır. Bunlar öyle karışıklar ki, akıl, vicdan ve siyaset anlayışı çerçevesinde bin parçaya bölünmüş durumdalar. Kürt kökenli kardeşlerim bayağı siyasi taktiklere aldanmaz. Vatan ve millet muarızı siyasi üçkâğıtçılara kesinlikle aldırış etmez. Bizim Kürt kökenli kardeşlerimize duyduğumuz sevginin kırıntısına sahip olmayan zevatın tedavüle soktuğu kara kampanya sonuçsuz kalmaya mahkûm ve müstahaktır.”
Özgür Özel, yaşadığımız çağın gerisinde kalan ve kaybettiren kimlik siyasetini devam ettirerek hem CHP’ye hem de Türkiye siyasetine zarar veriyor. Kimlik siyasetinin, etnik ve mezhepsel ayrışmaların neden olduğu iç çatışmaların sonuçlarını Ortadoğu, Suriye, Filistin, Gazze örneğinde görüyoruz. İsrail dünyanın gözü önünde soykırım suçu işliyor. Gazze’de bir insanlık dramı yaşanıyor. Dünya çok kutuplu güç dengeleri ile yeniden şekilleniyor. Özgür Özel’in gündemi etnik ve mezhepsel ayrıştırmalar üzerinden Türkiye’yi iç karışıklığa sürüklemek.
Türkiye’nin modası geçmiş, miladı dolmuş bu tuzaklara düşmeyeceğine, bölücülere, kimlik siyasetine geçit vermeyeceğine, Özgür Özel gibilerin siyaseten biteceğine 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde hiç şüphesiz bir kez daha şahitlik edeceğiz…