Sağlık Bakanlığı, Türkiye’deki güncel korona virüs tablosunu paylaştı. Tabloya göre son 24 saatte 89 kişi koronavirüsten hayatını kaybederken, toplam can kaybı 11 bin 507’e yükseldi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Bugün tespit edilen 3.316 yeni hastamız var. Ağır hasta sayımız 3.610’a yükseldi. Tedbirlere uymak, birlikte hareket etmek bu mücadelenin en önemli silahıdır. Tedbirlere uyma sorumluluğu hepimize ait. Tedbirlere birlikte uyarak mücadeleye güç verin" ifadelerine yer verdi.
Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi Dr. Nilüfer Aykaç, “Verilerle İstanbul Profili-Kovid-19 İstanbul” başlıklı bilimsel raporunda, nisan ayında salgının kentteki etkisine ilişkin verileri analiz etti.
Aykaç’ın raporuna göre, İstanbul açısından COVID-19 pandemi yaygınlığı yaş dinamiğinden önemli ölçüde bağımsız ilerledi. Milliyet’ten Mert İnan'ın ulaştığı raporda, riskin 65 yaş ve üzeri nüfusun yoğun olduğu yerlerin aksine, mavi yakalıların ikamet ettiği bölgelerde oluştuğu ortaya kondu.
Mavi yakalılar, bedensel gücüyle maaş veya süreli ücret karşılığı çalışan işçilerden oluşuyor. Mart ayı boyunca İstanbul’da yaşanan ulaşımsal hareketliliğin asıl nedeninin mavi yakalıların COVID-19 açısından yüksek risk grubunu oluşturduğunu ortaya koyan raporda, şu saptamalara yer verildi:
“Mavi yakalıların ikamet ettiği Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Esenyurt Ümraniye, Çekmeköy, D-100 hattı ve Küçükçekmece hastalık açısından en riskli yerler olduğu anlaşılmıştır.
Kurtköy, Pendik, Samandıra, Ümraniye ve Tuzla ise Anadolu Yakası’nın en riskli bölgeleri olmuştur. "
"Mavi yakalılar, ağırlıkla Beylikdüzü, Birlik, Dudullu, İkitelli, İstanbul Anadolu Yakası, İstanbul Deri Sanayi, Tuzla ve Tuzla Kimya Sanayicileri organize sanayi bölgelerinde çalıştıkları için ikametleriyle, iş yerleri arasındaki mesafeyi her gün katetmek zorunda kaldılar. Bu hareketlilik, İstanbul’da COVID-19 salgınında artışa neden olmuştur.”
Raporda, sokağa çıkma kısıtlaması sırasında birçok vatandaşın market ve eczaneye erişiminde zaman kaybı yaşadığına dikkat çekilerek, Dünya Sağlık Örgütü’nün kriterlerine göre, bir yayanın 5 veya 10 dakika yürüme mesafesindeki bir noktadan market ve eczane gibi temel ihtiyaç malzemelerini almasının önerildiği aktarıldı. Raporda şu tespitlere yer verildi:
“Eczane erişim sorunu ise daha büyüktür. İstanbul genelinde toplam 6 244 eczane bulunmakta. İstanbul’da 10 bin kişi başına 4.1 adet eczane düşmekte. 4 milyon 596 bin kişi ve 65 üzeri yaş grubunda 309 bin 397 kişi, 5 dakika mesafesinde eczaneye erişememiştir."
Öte yandan Sabah gazetesinden Didem Seymen'in haberine göre, isteğe bağlı olarak özel hastanelerde koronavirüs testi yaptırmak isteyenler, sabit fiyat uygulanmamasından şikayetçi.
Koronavirüs salgınında kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte ikinci dalga endişesi büyürken, Türkiye'de vaka sayıları binin üstüne çıktı. Artan vaka sayıları ardından endişeye kapılan vatandaşlar koronavirüs testi yaptırmak için hastanelere akın etti.
Özel hastaneler test için 150 TL ile 600 TL arasında fiyat veriyor. Özellikle yurtdışma çıkış için test yaptırmak zorunda olanlardan iki katı ücret istendiğine dair iddialar sosyal medyada ve şikayet sitelerinde giderek artıyor.