Bu iki isim İzmir’de sürpriz yaparsa tüm yerel seçim paradigması değişir
O iki isim, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ ve Konak Belediye Başkan Adayı Ceyda Bölünmez Çankırı.
Başarılı olurlar ve kazanırlarsa gerçekten de yerel seçimlere dair tüm paradigma değişir.
Bu sonuç, yerel seçimin yalnızca HİZMET ODAKLI ele alınması gerektiğinin net bir kanıtı olur ve CHP’li seçmenin de dahil olduğu tüm İzmirliler tarafından yapılmış bir devrim niteliğini taşır.
Böyle bir sonucun bundan sonraki seçimlere sirayet edecek bir domino etkisi yaratacağına kesin gözüyle bakılmalı. Artık ideolojik oy verme tercihinin ikinci plana atılacağı, sadece hizmet odaklı olarak oy verileceğine dair umutlar artar ve bu olgu AK Parti, MHP, İyi Parti gibi tüm partileri de kapsar.
Zaman zaman pek çok partinin seçmeni bu yönde tercihler ortaya koydu ve oy verdikleri partilere çok ciddi dersler verdi.
Şanlıurfa’daki Ahmet Eşref Fakıbaba örneğini hatırlatayım, herkesin bildiği bir olay olduğu için.
Cumhur İttifakı’nın diğer İzmir adaylarına haksızlık etmiş olmayayım ama ben özellikle Hamza Dağ ile Ceyda Bölünmez Çankırı’yı izliyorum. İzmir’de büyük sempati toplayan her iki ismin sokakta, alışveriş merkezlerinde, lokanta ve meyhanelerde, çarşıda-pazarda vatandaşlarla iletişimine paylaşılan videolardan bakıyorum. Hakikaten müthiş bir ilgi görüyorlar. Hatta kendilerine mikrofon uzatılan ve mikrofon istemeyen yüzlerce CHP’li seçmenin “Artık bıktık, biraz da hizmet almak istiyoruz” demeleri İzmir’in makus talihini değiştirebilecek işaretler olarak algılanıyor. Bu tutum ne kadar yaygındır ve sonucu değiştirecek bir yüzdeye ulaşacak mıdır bilemiyorum ama tepkilerin ilk kez bu kadar ciddi bir noktaya gelmiş olması, İzmirlilerin hizmet alamamaktan ne kadar bezmiş olduklarını gösteriyor gibi.
Tabii ideolojik oy verme tercihinin ne kadar galebe çalacağını kestiremeyiz şimdiden.
Hem Hamza Dağ, hem de Ceyda Bölünmez Çankırı’nın teklifsiz ve sıcak ilişki kurma biçimleri, partisi ne olursa olsun tüm İzmirliler tarafından çok sempatiyle karşılanıyor. Dolayısıyla her iki adayın başarısı 31 Mart 2024 yerel seçimlerine kesinlikle damgasını vurur.
Bu düşüncemi geçtiğimiz pazartesi gün tv100’deki Akşam Raporu programında da kısıtlı olarak dile getirmiştim. Ceyda Bölünmez Çankırı teşekkür mahiyetinde beni aradı ve epey konuştuk. Benim dışarıdan bakıp gözlemlediğimi doğrulayıp çok heyecanlı ve cıvıl cıvıl bir seçim kampanyası yürüttüklerini, İzmirlilerin ilgisinin çok yüksek olduğunu belirtti Ceyda hanım. Öyle enteresan anekdotlar aktardı ki insanın umudu artmıyor değil.
Ceyda Bölünmez Çankırı Konak Belediye Başkanlığı için çok mühim bir isim. Keşke İzmirliler onun kıymetini anlasa.
Sadece size küçük bir örnek vermek istiyorum.
Ebru Baybara Demir’i bilirsiniz.
Kendisi bir gastronomi ve sivil toplum dehası. Dünyadaki en iyi 10 aşçı arasına seçilen bir isim.
Depremde yürüttüğü çalışmalara baktığınızda nasıl bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjisinin olduğunu görürsünüz.
Ata tohumu Sorgül buğdayını kurtarıp Türkiye’nin dört bir tarafında milyonlarca dönüm arazide yetiştirilmesini sağlayıp muazzam başarılara imza atan da o, çeşitli illerdeki pazarlarda atılan sebze ve meyve çöplerinin organik gübreye dönüştürülmesini organize eden de. Unutulmaz Halep işi Şemim sabunlarını Suriyeli mültecilerle üretip adeta yok satan yine aynı isim. O kadar çok işe yetişebilmesine ben hakikaten şaşıp kalıyorum.
Şimdi Ebru Baybara Demir ne alaka diyeceksiniz.
Söyleyeyim.
İşte Konak Belediye Başkan adayı ve AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Ebru Baybara Demir’i devletle buluşturan, ona ilgili bakanlıklar tarafından her türlü maddi ve fiziki desteğin verilmesini sağlayan bir isim de ondan. Bu ikili ülkemizde adeta mucizelere imza atıyorlar. Konuya dair detaylı bilgiyi geçmiş yazılarımdan (*) okuyabilirsiniz. Bu olgu Ceyda Bölünmez Çankırı’nın organizasyon, iş kotarabilme yeteneğinin ne denli yüksek olduğunun, İzmir’e nasıl en yüksek seviyede hizmet edebileceğinin de göstergesi aynı zamanda. Kendisiyle konuşmamızda bunu hatırlatınca “Ebru birkaç güne kadar İzmir’e gelecek, birlikte bir programa katılacağız” dedi.
Hamza Dağ hakkında da iki kelam etmeden geçmeyeyim çünkü beni inanılmaz derecede şaşırtan bir isim oldu. Açık söyleyeyim, İzmir için ismini ilk işittiğimde “Acaba” sorusu hemen aklımdan geçti. Şimdi İzmir’de halkla temas ederken, insanlarla konuşurken, her sosyal ve politik kesimle doğrudan ilişki kurarken tavrına, konuşmasına, yüzüne, gülüşüne bakıyorum tek kelimeyle inanılmaz ve harika.
Siyaset hakikaten insanların gerçek kimliklerini saklayan, örten bir kostüm gibi. O kostümde ciddiyet, ağı abi-molla tutumu, mesafe var. İşte Hamza Dağ üzerinden siyaset kostümünü çıkarmış, kendisi olmuş ve İzmirlilerin karşısına gerçek kimliğiyle çıkmış.
Onun kazanması halinde İzmir çok şey kazanır.
Aksi halde Türkiye çok şey kazanır.
O kadar yani.