Bugün seccade yarın hedef bayrak mı?
Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’nin resmi olmayıp da fiili olarak il başkanlığını yapan Canan Kaftancıoğlu’nu yanlarında iki başka kadınla bir fotoğraf karesinde gördük. Kemal Kılıçdaroğlu tam da secde edilecek yere ayakkabısı ile basıyordu.
Bu fotoğraf bazıları için önemsiz olarak görüldü. Geçiştirmeye kalkıldı. Hatta bazı fıkıh alimleri (!) fetva bile verdiler, "Dini olarak mahsuru yok" diye. CHP, HDP, İYİ Parti, DEVA, Gelecek ve Saadet Parti’sinin ortak Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu da "mahsur" görmemiş olmalı ki eleştiri yapanları hedef alan cümleler kurdu.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçmişte başörtüsü yasağının devamı için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğunu biliyoruz. Yine Kılıçdaroğlu, yıllar önce Cem TV’de katıldığı bir programda başörtüsü için ‘’Bir metrekarelik bez parçası’’ tanımlaması yapmıştı. Yanında bulunan Önay Alpago ise başörtüsünü "çaput" olarak nitelemişti. Bu benzetmelere bakınca Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü, seccade gibi İslami ve kültürümüzde değeri herkesçe kabul edilen simgelere ilişkin yaklaşımı dikkat çekici.
Diğer taraftan bu fotoğrafa biraz yukarıdan objektif bir şekilde bakarak benim aklıma gelen ihtimalleri paylaşayım sizlerle:
Dini İslam’ı sadece dindarlara da hoş gelebilecek folklorik mesaj verilen bir yaşam tarzı olarak düşünüp ona göre hareket etmeseler. Mesela, oruç tutarken nasıl davranılır? Başörtüsü ne anlama gelir? Secde nedir, ne anlama gelir biraz araştırsalar, toplumun hassasiyetlerini dikkate alsalar böyle açıklar vermemiş olurlar.
Belki de şöyle bir mesaj da vermek istemiş olabilirler: ‘’Bakın biz İslam’ı ve İslami değerleri ayaklar altına alıyoruz.’’ Bu da ihtimal dahilinde, neden daha önce başörtüsü ile ilgili de sözleri var.
Ayrıca Canan Kaftancıoğlu’nun daha önce cenazesi için Twitter üzerinden Ahmet Saymadı’ya verdiği cevapta ‘’Sokaktan kaldırsınlar cenazelerimizi be Ahmet yıllarca dinsiz yaşa sonra da git dini ritüellere boğul.’’ ‘"Tekbir getirerek, boğaz keserek mi demokrasi mücadelesi verilir. İnandığınız Allah sizin belanızı versin" gibi İslam’ı tahkir edici tweetleri var. Dolayısıyla iftarın hemen öncesi çay kahve içip ardından da iftarda siyaset amaçlı görüntü vermekle olmaz bu işler. Öncelikle iftara gitmişseniz ve oruç değilseniz orada bulunan oruçlulara saygıdan dolayı iftar saatine dek bir zahmet sabır edeceksiniz. Birazcık samimi davranmak seçmeni yakalamanıza yeter. Oruç tutmak, namaz kılmak zorunda da değilsiniz sadece asgari saygı bu kadar. Zor değil, ancak ‘’Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz’’ kadim sözümüzdeki gibi niyetleri de uygulamaları da samimi değil.
Canan Kaftancıoğlu ile de olunca bu fotoğraf ‘’bakın dini de dini değerleri de böyle ayaklarımız altında alırız" mesajı da verilmeye çalışılmış olabilir. Yukardaki sözleri söyleyen Kaftancıoğlu için de bu tavır gayet mantıklı gibi duruyor.
Bir de şuradan bakın, bugün seccadeyi çiğneyenler, başörtüsüne ‘’Bir metrekarelik bez parçası", "çaput" denmesine sessiz kalanlar. Üstelik seccade için ‘kutsal’ değil’ ‘dini anlamı yok’ diye fetva alanlar. Partideki danışmanlarının röportaj esnasında Türk Bayrağı’nı kaldırmasına sessiz kalanlar. PKK’dan açık destek alanlar. Yarın bağımsızlığımızın sembolü ak yıldızlı Albayrağ’ımıza da "bez parçası", "kutsal değil" diyerek ayaklar altına alabilirler. Nasıl olsa her yaptıklarını tevil edecek birileri var.
Lütfen kendinize sorun, Kandil’den açık destek alan, her türlü manevi değerimizle açıktan ya da üstü kapalı kavgalı olanlar bunları yapmaz mı?