Büyük resmin şifreleri

Şüphesiz büyük bir kızgınlık ve tepki var.

Hatırlayalım, neden İdlib’e gidilmişti? Bir uluslararası taahhüte güvenilmiş ve İdlib’e öyle gidilmişti.

İdlib süreci, çatışmasızlık sağlanarak bölgenin teröristlerden temizlenmesi amacıyla 2017 Mayıs’ında temelleri Astana’da Rusya, İran ve Türkiye tarafından atılan bir bölge mutabakatının yansımasıdır. 2018 Eylül’de de çerçevesi netleştirilmiştir.

16 GÖZLEM NOKTASI

İdlib’te Türkiye’nin 12 gözlem noktası bulunuyor. Malum; Son eklenenlerle sayı 16’ya çıktı. Ancak, Astana Süreci’ne rağmen Esad güçleri bu bölgede aylardır acımadan sivilleri öldürüyor, adım adım da ilerlemeye devam ediyor. Ne ateşkes sürecine, ne uyarılara kulak asıyor. Giderek bu da Türkiye’ye yönelik dev bir göç dalgasını da tetikliyor.

Tabii ki net olan, Rusya’dan cüret bulmayan bir Esad’ın bunları yapabilmesi çok zor.

Esad, Türkiye’nin 5 gözlem noktasının da tamamen içinde kaldığı bir alanda hakimiyeti sağladı.

Ardından da, hedef gözeterek doğrudan Türk birliklerine saldırdı. Ve tablo maalesef kabul edilemeyecek bir noktaya geldi. Evlatlarımızı kaybettik. İlk saldırının ardından o kadar açık sert uyarılara ve hatta Moskova’ya uyarılara rağmen bir kez daha saldırdı.

Öte yandan, PYD-PKK terör ekseni de Türkiye’nin Suriye’deki kontrol altında tuttuğu bölgelerde boş durmadı. İki gün önce Afrin’de bombalı araç saldırısında, çocukların da olduğu 8 sivil hayatını kaybetti.

OYUNUN DEŞİFRESİ

Burada karışık bir şifreyi ve kodu, çözme zamanı geldi. Çünkü; Evlatlarımızı şehit verdiğimiz bu saldırıların doğrudan Türkiye Cumhuriyeti'ne yapıldığını söylemek yanlış olmayacaktır.

Ülkemizde öyle birbirimize düşman olduk ki; gündeme düşürülen bilinçli soruların tuzağına düşüp birbirimizi yiyoruz. O nedenle artık kafayı toplama zamanı.

Ruslar ilk 8 şehit verdiğimiz saldırının ardından Suriye rejimini haklı çıkarma amaçlı şunu söylediler;

"Siz konvoylarınızın koordinatlarını vermediniz, belirtmediniz. O nedenle bu saldırı oldu.’

Peki velev ki doğru olmasa da inandırdılar; o zaman 2. Saldırı nasıl açıklanacak?!

Yani; Taftanaz’da çıkça koordinat tespiti ve hedef gözetilerek yapılan saldırı?

O nedenle artık olay Türkiye için artık farklı bir noktaya taşınmıştır.

Türkiye'nin başından beri rejimle ilgili hassasiyetleri, uyarıları ve olası tepkileri bilinmesine rağmen seviyesi tırmandırılan bu kalleş saldırıların amacı çok açıktır.

İŞTE O DERİN PLAN

Net olarak söyleyelim; Bu bir siklet merkezi operasyonudur.

Yani; Türkiye’nin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı Harekat bölgeleri, Irak’taki harekatı ve Libya’daki varlığının siklet merkezlerinin zayıflatılması amacı ile Suriye rejimi ile topyekün bir savaşa girmesinin önünün açılması.

Böylece dikkat ile etkin gücün bilinçli dağılımında Türkiye’nin yalpalanması sağlanacaktır.

Hatta bu konuda Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Ege’de çıkarılabilecek gerginliklerle bu sendeleme daha da arttırılacak.

Oyun bu ve çok net. Yapmayalım; bu dönemlerde milli konulara sahip çıkalım.

Peki, Rusya’nın tavrı ne olacak?.

Samimi olacak mı, olmayacak mı?

Şimdi, Moskova’da Bakanlar dahil üst düzey toplantılar olacak. ABD’de de enteresan şekilde aradan basmaya başladı.

Türkiye hem Rusya hem de ABD ile ilişkileri eksenini kendi ulusal menfaatleri doğrultusunda yürütecek. Öte yandan hem Esad rejiminden hesap sorarken, bir tuzağa da düşmeyecek. Bu saatten sonra geri çekilmek de çok zor anlatılacaktır. O nedenle asla masada olmayacaktır. Masanın diplomasinin bittiği yerde ise Türkiye eğer saldırılar devam ederse Esad ile topyekün bir savaşa girebilir.

Siz iyi olun; Türkiye iyi olsun...