"Büyük risk söz konusu" diyerek Naci Görür o bölge için korkutan uyarıyı yaptı! "7.4 büyüklüğünde deprem riski var"

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Tunceli, Erzincan ve Bingöl Karlıova hattıyla ilgili " Bu bölgedeki tarihsel depremleri incelediğimizde son büyük depremin 1784 yılında olduğunu görüyoruz. Kuzey Anadolu fayında, ortalama 250 yıllık periyotlarda büyük deprem olduğunu düşünürsek, söz konusu bölgede 7.2-7.4 büyüklüğünde deprem riski var. Tunceli ve ilçeleri için daha büyük risk söz konusu." dedi.

"Büyük risk söz konusu" diyerek Naci Görür o bölge için korkutan uyarıyı yaptı! "7.4 büyüklüğünde deprem riski var"

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, HaberGlobal'e yaptığı açıklamalada Tunceli, Erzincan ve Bingöl Karlıova hattındaki deprem riskiyle ilgili olarak, "Erzincan ve Karlıova arasında Kuzey Anadolu fayının Yedisu segmenti yer alıyor. Bu bölgedeki tarihsel depremleri incelediğimizde son büyük depremin 1784 yılında olduğunu görüyoruz. Kuzey Anadolu fayında, ortalama 250 yıllık periyotlarda büyük deprem olduğunu düşünürsek, söz konusu bölgede 7.2-7.4 büyüklüğünde deprem riski var. Tunceli ve ilçeleri için daha büyük risk söz konusu. Tunceli ve çevresindeki yerleşim alanlarının depreme dayanıklı, dört dörtlük yapılar olmadığı biliniyor. Tarihsel açıdan Yedisu fayının kırılma periyodu doldu," ifadelerini kullandı.

"BÖYLE BİR DEPREM KARLIOVA, ERZİNCAN, TUNCELİ VE BİNGÖL ARASINI ETKİLER"
Olası kırılmanın nasıl bir tabloya yol açabileceğine dair Görür, "Böyle bir deprem; Bingöl, Erzincan, Tunceli, Karlıova arasını etkiler. Israrla uyarılarda bulunuyorum. Özellikle yerel yönetimleri uyarmamın nedeni, deprem gelmeden önce hazırlık yapmaları. Her yerde 'deprem dirençli kentlerden' söz ediyorum. Deprem dirençli kentlerin nasıl ve kimler tarafından yapılacağını tüm Türkiye’yi dolaşıp anlatıyorum. Artık dilimizde tüy bitti. Bingöl, Erzincan, Tunceli ve çevresi de deprem dirençli kentler haline getirilmeli," dedi.

"YEDİSU FAYINDA BÜYÜK DEPREM RİSKİNE KARŞI HAZIRLIK ŞART"
Yedisu fayında oluşacak büyük deprem riskine karşı somut adımlara ilişkin Görür, "Başta Tunceli olmak üzere, sözünü ettiğim yerleşim yerlerinde depreme hazırlık çalışmaları vakit kaybetmeksizin başlatılmalı. Yedisu fayı ebediyen orada duracak. Deprem bugün olmazsa, yarın olacak. O yüzden kentleri depreme dirençli hale getirerek deprem derdinden kurtulmamız gerekiyor. Türkiye’de 500'den fazla canlı fay var," şeklinde konuştu.

"KARLIOVA VE ERZİNCAN ARASINDAKİ SEGMENTE DİKKAT EDİLMELİ"
Faylardaki stres birikiminin Doğu'da yoğunlaşıp yoğunlaşmadığına dair Görür, "Doğu Anadolu fayının pek çok noktasında depremler oldu. Stres birikiminin Antakya ve Kahramanmaraş'tan kuzeye kayması söz konusu değil. Karlıova, Erzincan arasındaki segmente tarihsel depremsellik periyodundan ötürü dikkat etmek gerektiğini söylüyorum. Şimdiye kadar Türkiye’de hiçbir kent depreme dirençli hale getirilmedi" dedi.

"MİKRO BÖLGELEME ÇALIŞMALARI YAPILMALI"
Öncelikli bilimsel çalışmalar hakkında Görür, "Başta Yedisu fayının geçtiği yerler olmak üzere ülke genelinde mikro bölgeleme çalışması yapılmalı. Bu çalışma büyük ölçüde; fay analizi, deprem dalgalarının o bölgedeki zeminle etkileşimi, zeminin niteliği, deprem dalgalarının hızı, ivmesi, şiddetin dağılımı, nerelerde sıvılaşmanın olacağı, nerelerde kaya düşmelerinin olup olmayacağı gibi tüm verileri içermeli. Ne yazık ki, İstanbul dışında mikro bölgeleme çalışmaları doğru düzgün hiçbir yerde yapılmıyor" ifadelerini kullandı.

BÜYÜK MARMARA DEPREMİ İÇİN KORKUTUCU RAKAMLAR
Olası Büyük Marmara depremine yönelik son bilgiler ve olası riskler konusunda Görür, "İstanbul'da 1 milyon yüz bin yapı stoğu var. Dolayısıyla bir milyon yapı stoğundan İBB’nin verilerine göre, yaklaşık 97 bin tanesi kabaca 100 bin tanesi diyelim çok büyük hasar alacak. Yıkılacak binaların içerisinde olan rakam bu. 100 bin bina, her binada yaklaşık 5 katlı olsa 500 bin kat demektir. Her katta 2 daire olsa 1 milyon daire yapar. Her dairede de 4 kişi olsa demek ki 4 milyon insanın can güvenliği doğrudan tehdit altında olacaktır. Yani, bu insanların göçük altında kalma olasılıkları fazla olacaktır. Bu rakamlar bizi korkutuyor" dedi.

İSTANBUL'DA DEPREM ÖNLEMLERİ İÇİN GEÇ KALDIK MI?
İstanbul özelinde deprem önlemleri açısından geç kalınıp kalınmadığı konusunda Görür, "Marmara’da çeşitli ilçelere gidiyorum. Ancak depremi konuşmuyoruz, deprem zaten olacak. Bunu kabul ediyoruz. Eyüp’ü nasıl dirençli yaparız, Kadıköy’ü nasıl depreme dirençli hale getirebiliriz? Artık amaç bu olmalı. İnsanların da konuşması gereken bu olmalı. Bu konuda da yerel yönetimler, hükümet hatta vatandaşlar da omuz omuza verecek, çalışmalara başlayarak ülkeyi bu dertten kurtarmak gerekir. Amacım, insanlarımız ölmesin, her şeye rağmen hizmet edelim" şeklinde konuştu.