Deprem felaketlerinin ardından viraneye dönen şehri terk etmek zorunda kalan Hataylılar, birer birer dönmeye başladı. Şehre dönen birçok esnaf, hemen işbaşı yaptı. Kimi yeni tezgâh açtı, kimi de dükkânını çantasına sığdırıp çadır ve konteyner kentleri dolaşmaya başladı.
İşte şehre dönen Hataylılardan bazıları...
ÇAYCI - KULÜBEDE ÇAY OCAĞI
Hürriyet'ten Rıza Özel'in haberine göre; Çay ocağı sahibi Muhittin Aktaş, Kurtuluş Caddesi’ndeki evi yıkılınca 5 yaşındaki kızı ve eşi ile Reyhanlı’daki yakınlarının yanına taşınmış. Depremden bir hafta sonra ailesini yakınlarının evinde bırakıp Antakya’ya döndüğünü ve yıkılan Habibi Neccar Camisi yanında bir kulübede çay ocağını açtığını dile getiren Aktaş, “Hayat devam ediyor. Hatay kendine gelecek. Yaralarımızı çalışarak saracağız” diyor.
SİMİTÇİ - ÜÇ SİMİTÇİ TEK FIRINDA
Meşhur Hatay simidi yapan Serkan Ağzı, geçen günlerde fırınını yeniden açtı. İki ayrı fırını yıkılan Adnan ve Ethem İçer kardeşler de orta hasarlı bu fırında simit yapmaya başladı. Çalışanları Mehmet Alkış da dün işe döndü. Fırının sahibi Serkan Ağzı, depremin ardından ailesini Tarsus’a götürdüğünü, kendisinin de dönüp ekmek teknesini yeniden açtığını söylüyor: “Hayırseverler parasını gönderiyor. Fırında simitleri yapıp ihtiyaç sahibi depremzedelere ulaştırıyoruz. Ben bizzat dağıtıyorum simitleri çadır kentlerde. Ramazanda da pide yapıp dağıtacağız.”
BERBER - DÜKKÂNINI VALİZİNE SIĞDIRDI
İşyeri yıkılan berber Mehmet Dönmez, kimi zaman bir ara sokakta kimi zaman kentin en işlek caddelerinden Kurtuluş’ta bir enkazın önüne koyduğu sandalyede makasını eline alıyor: “Depremden sonra Antalya’ya gittim. 1 ay Manavgat’ta bir otelde kaldım. Orada sezon başlayacaktı, kalamazdım. Döndüm, arkadaşlarımla çadırda kalmaya başladım. Devamlı müşterilerim vardı. Arıyorlar, imkânım olduğunca yanlarına gidip tıraş ediyorum. Şimdilik işyerim, elimin altında taşıdığım valizde. Bir an önce, konteynerde bile olsa, tekrar müşterilerimin geleceği temiz bir dükkâna taşınmak istiyorum.”
TAMİRCİ - ELBET AYAĞA KALKACAĞIZ
Dünyanın ilk aydınlatılan tarihi Kurtuluş Caddesi’nde işyeri bulunan motor tamircisi Nadir Aygün, eşini ve iki kızını depremin ardından sığındığı Karaman’da bırakıp Hatay’a geri döndü. Moloz yığınına dönmüş binayı göstererek “Burası benim dükkânımdı” diyen Aygün, “Burada yıkıntıların arasında yavaş yavaş ayağa kalkacağız” sözleriyle inancını dile getiriyor: “Doğma büyüme buralıyım. Hatay’dan, Antakya’dan kopmama imkân yok. Kendi işyerimin patronuyum. Birkaç küçük aletle başladım motor tamir etmeye. Bilen müşterilerim geliyor.”
KEBAPÇI - RESTORANDAN SEYYARA
Antakya’nın merkezindeki restoranı yıkılan kebapçı Mehmet İhsan Arıcı, 10 kişilik ailesiyle depremin ardından Kocaeli Darıca’ya bir akrabalarının evine gitmiş, 15 gün sonra geri dönmüş. Bir yakınlarının evlerine taşındığını anlatan Arıcı, “Ne yapalım. İşimiz bu. Ocağımızı kurtardık ve seyyarda iş yapmaya başladık. Hatay’ın kebabını buraya yardıma gelenlere sunuyoruz. Biz de konteyner başvurusu yaptık. Hem kalacak yer hem de işyeri için. Hayatta kalacağız. Yıkıldığımız yerden ayağa kalkacağız” diyor.