Çocuğun istismara uğradığını düşünüyorsanız nasıl bir yol izlemelisiniz?
Günden güne çocuğa yönelik artan istismar ve ihmal haberleri, çocuk istismarının hiçbir ebeveyn tarafından görmezden gelinemeyecek bir sorun olduğunu tekrar vurguluyor. Çocuğa yönelik istismar şüphesinde ebeveynlerin ya da durumdan şüphe duyan yetişkinlerin hangi yolları izleyebileceğini anlatan Doç. Dr. Mete Şaylan, aniden sessizleşmeye başlayan ve sürekli tehdit altındaymış gibi endişeli görünen çocuklarda bu tip işaretlerin ciddi uyarıcılar olabileceğini vurguladı.
Adalet Bakanlığı'na bağlı Suç Kayıtları ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nün 2023 raporuna göre çocuğa şiddet ve istismar dosyaları, Türkiye'nin en acil sorunları arasında ilk sıralarda yer buldu.
İSTİSMAR VERİLERİNDEKİ ENDİŞE VERİCİ ARTIŞ
Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2022 yılı için geçerli olan verilerine göre; cinsel istismara maruz kalan çocuk sayısı son 9 yılda yüzde 287 artış gösterdi. Ancak Türkiye'de ihmal veya istismar edilen çocuklara yönelik tutulan düzenli veriler olmadığı için durumun net tablosunu çizmek zor.
Bu nedenle çocuğa yönelik cinsel istismarı anlamak ve doğru hareket etmek çok önemli. Konuya dair bilgisine başvurduğumuz Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi'nden Psikiyatr Doç. Dr. İsmail Mete Şaylan, çocuğa yönelik istismar şüphesinde ebevenylerin nasıl bir yol izleyeceğini anlattı.
ÇOCUK İSTİSMARINDA UYARICI İŞARETLER NELER?
Cinsel istismara maruz kalan çocukların sergilediği davranışların ebeveynler için uyarıcı nitelikte olduğunun altını çizen Doç. Dr. Mete Şaylan konuya dair şu ifadeleri kaydetti:
''Ebeveyn ya da yetişkin olarak öncelikle çocuk istismarının işaretlerinden haberdar olmanız gerekir.
Çocuk cinsel istismarının uyarı işaretlerini öğrenmek hayat kurtarıcı olabilir. Bir çocuğun istismara uğradığını işaret edebilecek davranışsal veya fiziksel değişiklikler önceden fark edip onunla konuşabilirsiniz. Fiziksel temastan kaçınan, sürekli tehdit altındaymış gibi endişeli görünen, aniden parmak emme, altına kaçırma gibi yaşından beklenmeyen gerileme davranışları göstermesi, aşırı banyo yapma ya da banyodan korkma gibi hijyen davranışlarında değişiklikler, uyku bozuklukları, ani korkular, kabuslar yaşına uygun olmayan cinsel davranışlar gösterme uyarıcı işaretlerden sayılabilir. Bu çocuklar yaşlarına göre çok yetişkin kelimeleri kullanmaya, aniden sessizleşmeye ya da hiç konuşmamaya başlarlar. Genital bölgede morarma, şişlik gözlenmesi, çarşafta ya da iç çamaşırlarında kan görülmesi ciddi uyarıcı işaretler olabilir.''
''ÖNCE İŞARET EDEN KELİMELERİN ANLAMINI ANLATIN''
Çocuğun cinsel istismara uğradığına dair şüpheleri olan ebevenylerin çocukla kuracağı iletişimin önemli olduğunu aktaran Şaylan ''Böyle bir durumla ilgili kuvvetli şüpheleriniz varsa mağdur çocukla mutlaka konuşun'' diyerek, uygun iletişimin yollarını açıkladı:
Konuştuğunuz ortamı özenle seçmeniz gerekir. Çocugun kendini daha rahat hissedeceği, ona tehdit içermeyecek ya da olası istismarcının olamayacağı bir ortam seçin. Hatta çocuğa nerede konuşmak istediğini önceden sorun. Tonunuz ciddi bir tonda olmasın, çekinmesine neden olur. Korkacağı için sizin duymak istediğiniz şekilde, konuyu kapatmaya yönelik yanıt verebilir. Tehdit, endişe içermeyen rahat bir tonda konuşun. Özellikle küçük çocuklar sizin kelimeleriniz tam olarak anlamayabilir. Örneğin “dokunmak” kelimesinin ne anlama geldiğini anlatın. Her zaman sorularınıza doğru yanıt alamayabilirsiniz. Israrcı olmayın, onu sıkıştırmaya çalışıyormuş gibi hissetirmeyin. Dinleyin ve takip edin. Duraksamasına, düşünmesine zaman verin.
''TEHDİTLER ÇOCUĞUN KONUŞMASINI ZORLAŞTIRIR''
Çocukla doğrudan konuşun. Çocuğun kendi kelime dağarcığını kullanan, ancak biraz belirsiz sorular sorun. Örneğin, "Birisi size dokundu mu?" Bu bağlamda "dokunmak" farklı şeyler ifade edebilir, ancak çocuğun aşina olduğu bir kelime olması muhtemeldir. Çocuk, durumu daha iyi değerlendirmenize yardımcı olmak için sorular veya yorumlarla yanıt verebilir, örneğin "Banyo zamanında annemden başka kimse bana dokunmuyor" veya "Kuzenimin bazen bana dokunması gibi mi?" Cinsel istismarın boyutunu çocuğun anlamlandıramayabileceğini anlayın, bu nedenle birinin kendisine "zarar verip vermediğini" sormak aradığınız bilgiyi ortaya çıkarmayabilir. Yargılama ve suçlamadan kaçının, sorularınızın onu suçlamak için değil, onun hakkında endişe duyduğunuzdan sorduğunuzu anlatın. Çocuklarla zor konularda ne kadar endişeli olursanız olun, sabırlı olmanız ve endişeli halinizi göstermemeye çalışın. Birçok istismacı çocukları bu durum ortaya çıkarsa kötü şeyler olacağı konusunda tehdit eder. Örneğin “annen kötü duruma düşer, senin adın çıkar, onlara zarar veririrm vs…”. Bu tehditler çocuğunuzun konuşmasını zorlaştırır. Sabırlı olun ve ona güven verin.
''İSTİSMARI BİLDİRMEK KENDİNİ KORUYAMAN BİRİNE ŞANS VERİR''
İstismardan şüphe duyulan durumlarda yasal mercilerle iletişime geçmenin önemini vurgulayan Mete Şaylan ''Cinsel istismar gibi bir suçu bildirmek kolay olmayabilir ve duygusal olarak yıpratıcı olabilir. İstismarı bildirmenin, kendini koruyamayan birini koruma şansı verdiğini unutmayın. Nerede yaşadığınıza ve çocuğun hayatındaki rolünüze bağlı olarak, istismar şüphelerini bildirmekle yasal olarak yükümlü olabilirsiniz.'' ifadelerini kaydetti.
İSTİSMAR GERÇEĞİ ÇOĞUNLUKLA NEDEN SAKLANIYOR?
İstismar olaylarının 'saklı tutulmasındaki' psikolojik nedenlere değinen Şaylan, ''Aile çocuğun uğradığı istsimarı bir yaftalama nedeni olacağı için saklamaya çalışabilir. Aile içinde veya dışında böyle bir durumun ortaya çıkması 'tüm aileyi kötü etkileyecek' gibi yanlış bir düşünceyle, yetişkinler tarafından örtbas edilmek istenebilir. Genellikle Türkiye'de toplumun yapısından dolayı cinsel istismara maruz kalan bireyler, sosyal damgalamadan çekindikleri için istismarı saklama eğilimi gösterebiliyorlar.'' dedi.