Çocuklara hiç ilişmesek mi?
Biz aslında iyi çocuklardık.. Beyaz dantelli yakalarımız vardı bildin mi?
O zaman analar ortamlarda öyle fenomen olurdu. Instamomlıkta zirveyi görmenin atası kabul edilir o deli işi yakalar.
Kadınlar fısır fısır konuşur, bizi kuytuya çekip örneğini bellemeye çalışırdı. Bak bu da gizli takipçiliğin atası kabul edilir mesela...
İşte biz, tabi yavrum herseyden habersiz kardeş kardeş oynarken bahçelerde, bir gün, bazılarımızın yakasının beyaz olmadığını, kirli, sökük, bilmem ne bela olduğunu farketik.
Daha doğrusu büyükler gösterdiler parmakla. "O çocuğa yaklaşma bitlidir" dediler. Sonra mesela bazılarımızın beslenme çantasından süslü peçeteler eşliğinde mişlen yıldızlı şef mönüsü çıkardı. Bazılarımız ise, hergün poğaça ve kamışlı meyve suyuna talim ederdi.
Bazılarımız arka sıralarda otururdu, bazılarımızın ön sıralarda yeri hazırdı. Mazaallah arka sıraya falan oturtulursa bazılarımız, anneleri gelir çekiştire çekiştire koydurturdu ön sıraya.
Bazılarımız piyeslerde, gösterilerde hep başroldü; çünkü dedim ya, yakaları dantelliydi. Bazılarımiz sümüklüydü, saçı karışıktı ve madem öyle muhakkak bitli olmalıydı.
Bazılarımız şiveliydi, bazısının "anası babası boşanıyor muymuş? Aaa?"ydı. Bazısı "Kuytu köşelerde eteğini kıvırıyormuş duydun mu?"ydu.
Bazısı tembel, bazısı çalışkan, bazısı pembe yanaklı, bazısı pörtlek gözlü, bazısı küfürbaz ve daha nice bazısıydı...
Sonra bir gün, beyaz yakalılar, yakası beyaz olmayanlarla oynamamaya başladı. Sümüklüler oyuna alınmadı. Sonra oyuna alınmayanlar da dantelli yakalıları oyunlara almadı, sekseklerini sildi, bilyelerini dağıttı... ve böyle böyle büyüdüler...
Sonra duyduk ki beyaz yakalılar almış yürümüş, yakası beyaz olmayanlar durur mu buna içerlemiş. Meydanlara çıkıp bağıranlar, toplanıp parti kuranlar olmuş. Şimdilerde , klavyenin başında, en sinkaflı küfürleri beraber top oynadıklarına, taso toplayıp, max çubuğu biriktirdiklerine ediyorlar.
Bugünlerde 23 Nisan'ı anlatıyorlardır çocuklarına... "Bak çocooomm 23 nisan tüm dünya halklarının çocuklarının kardeşçe, barış içinde yaşamaası için" falan fıstık... Diyorum ki, biz çocuklara hiç ilişmesek mi? Çocuklar zaten barış içinde.