Cumhur İttifakı ne kadar genişleyecek, Millet İttifakı nasıl daralacak?
AK Parti, MHP ve Büyük Birlik Partisi ile sorunsuz bir birliktelik yürüten Cumhur İttifakı, olması gerektiği gibi genişleme yolunda adımlar atmaya başladı.
Altı parti ile yola koyulan ve HDP’nin de gayri resmi ortak olacağı anlaşılan Millet İttifakı ise daha fazla genişleme imkânını kaybetmiş gibi. Zira, cumhurbaşkanı yardımcılıkları, bakanlıklar ve milletvekillikleri tamamen paylaşılmış bulunuyor. Yani yeni gelecek partiye ekstra sandalye yok. Gelen de babasının hayrı için gelmeyecek kuşkusuz. Mesela Muharrem İnce İttifak'a katılsa, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı istemeyecek mi? Ne eksiği var İnce’nin diğer başkanlardan? Bakanlık istemeyecek mi? En azından grup kuracak kadar milletvekili talebi olmayacak mı? Ama salon dolu. CHP vereceği kadar milletvekili verdi. Bir iki ilave daha olursa CHP’ye grup kuracak kadar vekil de kalmayacak.
Hafta içinde tv100’de üstad Oğuz Haksever’in programındaydık. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da parti merkezinden bağlandı. Fatih Erbakan o yayında çok önemli bir konunun altını çizdi. Cumhur İttifakı’na katılmalarının neden zor olduğunu, “CHP ile aralarındaki ideolojik ayrılık” olarak açıkladı. İşte Millet İttifakı'nın başından beri göz ardı ettiği ve Cumhur İttifakı’nın genişleme sürecinde dikkate aldığı sihirli cümle bu: “İdeolojik ayrılıklar doğal ittifakların önünde engeldir.”
Millet İttifakı’nda CHP bir yana, diğer beş parti bir yana. Beş partinin ideolojik yaklaşımı ve yine ideolojik tabanı birbirine çok yakın olmasına rağmen, İttifak'ın amiral gemisi CHP bambaşka bir yapıya sahip. Bu farklılıklar ilk anda AK Parti ve Erdoğan karşıtlığında bir araya gelmiş olsa da bunun sorunsuz bir birliktelik olduğunu söylemek çok zor.
ERBAKAN CUMHUR İTTİFAKI’NA “EVET” DİYECEK Mİ?
Saadet Partisi her ne kadar “Millî Görüş Gömleği”nin kendi üzerlerinde olduğunu söylese de bu gömleğin, görüşün mimarı Erbakan’ın oğlu Fatih Bey’in üzerinde daha şık duracağını kimse inkâr edemez.
İşte o Fatih Erbakan ve partisi Cumhur İttifakı ile görüşmelere başladı. Kuşkusuz Fatih Erbakan’ın da AK Parti ve Erdoğan ile ayrıştığı noktalar var. Ancak AK Parti ideolojik olarak Yeniden Refah Partisi’ne CHP kadar uzak değil. Aksine çok yakın. Bu nedenle Yeniden Refah Partisi ile İttifak görüşmeleri büyük bir olasılıkla katılım ile sonuçlanacaktır. Fatih Erbakan’ın ise AK Parti ile Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ya da bakanlık pazarlığı yapacağını hiç sanmıyorum. Ancak, doğal olarak mecliste kendilerini ifade edebilecek sayıda vekil talepleri olacaktır. Yeniden Refah Partisi’nin anketlerdeki oy oranı her şart altında yüzde 1’in üzerinde, kimi anketlerde yüzde 2 civarında. Hepsinden öte birliktelik sinerji oluşturacaktır.
HÜDAPAR’ın da Cumhur İttifakı’na katılmaması için çok sebep görünmüyor. HÜDAPAR’ın lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacaklarını açıkladı. Eğer aday çıkarmayacaklarsa Cumhur İttifakı’na katılmaları beklenebilir. HÜDAPAR da ideolojik olarak, CHP’den daha çok AK Parti’ye yakın duruyor. Kimi bölgesel problemleri ve parti politikalarını gündeme getirmek için iyi bir fırsat da olabilir.
Cumhur İttifakı’na katılması beklenen bir diğer parti ise Önder Aksakal’ın DSP’si. Genel Başkan Aksakal, Cumhur İttifakı’ndan bir teklif gelmesi durumunda, düşünecekleri söyledi. Ötesi Millet İttifakı’na kapıyı tamamen kapatmıştı.
MİLLET İTTİFAKI NASIL DARALACAK?
HDP Eş Başkanı Mithat Sancar’ın, “Kılıçdaroğlu ile CHP Genel Başkanı olarak değil, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak görüşeceğiz” açıklaması, İYİ Parti’nin, “CHP özerk bir parti olarak HDP ile görüşebilir bu bizi bağlamaz” yorumunu boşa düşürdü. Sancar, “Ben Kılıçdaroğlu ile görüşürken, aynı zamanda İttifak'ın diğer beş partisi ile görüşüyor kabul ederim” diyor. Yani İttifak'la uzlaşmayı esas alıyor. “Masada olduğumu hissederim ve hissettiririm” diyor. İşte bu yüzden, Millet İttifakı, genişleme bir yana tabana hakimiyet açısından daralma yaşayabilir. Millet İttifakı’nın öyle ya da böyle HDP’nin oylarına ihtiyacı var. Bu ihtiyaca karşılık taviz verilmemesi düşünülemez. İşte bu noktada da özellikle İYİ Parti’nin nasıl konuşlanacağını galiba yaşayarak göreceğiz.