Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ağustos Türk'ün zafer ayıdır
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 30 Ağustos Zafer Bayramı özel programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ağustos ayı tarihimizde Türk'ün zaferler ayı olarak bilinir." dedi. "Ülkemizi daha aydınlık geleceğe taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz" diyen Erdoğan, "Savunma sanayinde son 22 yılda elde ettiğimiz başarılar dostlarımıza güven aşılarken kem gözlere korku salıyor." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 30 Ağustos Zafer Bayramı özel programında önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Ölümü öldüren cesaret abidelerinden devraldığımız emaneti şanla taşımaya devam edeceğiz.
"AĞUSTOS AYI TÜRK'ÜN ZAFERLER AYI"
Ağustos ayı tarihimizde Türk'ün zaferler ayı olarak bilinir. 4 gün önce milletimize Anadolu'nun kapısını açan Malazgirt Zaferi'nin sene-i devriyesini kutladık. Aynı gün Büyük Taarruz'un yıl dönümünü andık. İstiklal harbimiz başlı başına dünyada eşi benzeri olmayan büyük bir başarıdır.
Milletimiz tüm imkansızlıklarına rağmen vatanına sahip çıkmıştır. Türk milleti tarih yapan ve tarih yazan vasfını bir kez daha göstermiştir. Büyük Zafer yok edilmek istenen vatanından kovulmak istenen bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun adıdır.
"TÜRK ASKERİNİN KAHRAMANLIĞI PERÇİNLENMİŞTİR"
Hem milletimizin bağımsızlık iradesi hem de Türk askerinin kahramanlığı perçinlenmiştir. Bir İngiliz askeri yetkili Yunan kuvvetlerinin savunma hattını Türkler 4-5 ayda bu hattı aşabilirlerse 3 günde açtıklarını ifade edebilirler diyor. Ancak 5-6 ayda açılmaz denilen bu hattı ordumuz stratejik ve taktik bir baskınla sadece 5 günde darmadağın etmiştir.
26 Ağustos 1922 sabah alacakaranlıkla beraber Atatürk'ün verdiği emirle açılan toplu ateşliyle başladı. 30 Ağustos 1922 akşamı Zafer Tepede verdiği süngü hücumuyla son buldu. dünya Savaş tarihine geçecek bir başarıya imza atmıştır.
"TÜM İMKANLAR SEFERBER EDİLDİ"
Taarruz kararı önceden alındığı halde aylar boyunca savaş vasıtalarının tamamlanmasına öncelik verildi. Tüm imkanlar seferber edildi. İlk cephe güçlendirdikçe başarı mukadder hale geldi. Bir millet için ilk cephenin ne kadar mühim olduğunu çok daha net görebiliyoruz. Bizi hedeflerimizden koparma planlarının en kritik safhasını daima iç kalemizi çökertmeye yönelik hamleler oluşturmuştur.
Sokak olaylarıyla bizi kendi iç meselelerimize hapsetmeye kalktılar. Bölücü terör örgütünü 40 yıldır başımıza musallat ederek güvenlik ve huzurumuza kastettiler. Darbeler yoluyla devlet ile millet arasında duvarlar ördüler. Türkiye'yi ekonomide, kalkınmada, savunmada hak ettiği yerlere getirme mücadelesi verirken bir taraftan iç cephemizi sarsmayı hedefleyen birçok kumpasla uğraştık. Şüphesiz karşılaştığımız her engel bizi oyaladı. Ama Türk milleti olarak hedeflerimize ulaşma irademizi kıramadı. Bizi yolumuzdan geri döndüremedi.
"SAVUNMA SANAYİMİZ KEM GÖZLERE KORKU SALIYOR"
Bugün de hedeflerimize odaklanmış durumdayız. Ülkemizi daha aydınlık geleceğe taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Savunma sanayinde son 22 yılda elde ettiğimiz başarılar dostlarımıza güven aşılarken kem gözlere korku salıyor.
Uçak gemimizin şu anda hazırlıkları yapılıyor, bir an önce onu da ordumuzun saflarına katacağız. İnsansız hava araçlarımızla, KAAN'ınımız, HÜRJET'imiz, Mavi Vatan'ın muhafızı olan fırkateynlerimiz, ALTAY tankımız, hava savunmalarımızla nice savunma kabiliyetlerimizle tam bağımsız Türkiye idealimize emin adımlarla ilerliyoruz.
"EKONOMİK ZORLUKLAR BİZE KALICI ZARAR VEREMEZ"
Tek yapmamız gereken iç cephemizi sağlam tutmaktır. Milletlerin hayatında ekonomik sıkıntılar olur, siyasette tansiyon zaman zaman yükselebilir. 85 milyonun her konuda aynı fikirde olmasını beklemek gerçekçi değildir. Ne gelip geçici ekonomik zorlukların ne de bölgemizde çıkan gerilimlerin hiçbiri bize kalıcı zarar veremez.
Millet ve devlet olarak bunların hepsine çözüm buluruz. İç kalemizde bir delik açılırsa bunu toparlamak son derece maliyetli ve meşakatli olacaktır. Böyle bir durumda hepimiz kaybederiz. 85 milyon olarak hepimiz sıkıntı çekeriz. Milletini seven, memleketini seven hiç kimsenin kaybet - kaybet denklemine fırsat vermeyeceğine inanıyorum. Son günlerde toplumun sinir uçlarıyla oynayan çeşitli kışkırtmalara şahitlik ediyoruz. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Dilinden, kaleminden ve klavyesinden nefret akan 5. kol apartlarının tuzağına düşmeyeceğiz.
Siyasetçiler başta olmak üzere milletimin her bir ferdinden bu konuda dikkatli olmasını, iç cephemizi sarsmaya yönelik provokasyonlar karşısında teyakkuz halinde olmasını özellikle rica ediyorum.
"ÜLKEMİZİ BÜYÜTMEYE ODAKLANALIM"
Hangi mücadeleyi veriyorsak hukuk, demokrasi temelinde vereceğiz. 85 milyon olarak hepimiz aynı gemideyiz. Aynı geminin yolcularıyız. Siyasi görüşlerimiz, inançlarımız farklı olsa da aynı vatan toprağının üzerinde yaşıyoruz. Farklılıklarımızın hiçbiri kardeşliğimizden güçlü değildir. Bu anlayışla hareket ettiğimiz sürece üstesinden gelinmeyecek hiçbir engel tanımıyoruz. Yeter ki biz bir olalım, iri olalım, diri olalım, beraber olalım, kardeşliğimize leke sürdürmeyelim. Yeter ki biz sahte ve gereksiz tartışmalarla birbirimizi örselemek yerine hep beraber ülkemizi büyütmeye odaklanalım."