Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu: Mavi Vatan konusunda geri adım atmayacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, "Biz CHP'den bizimle her konuda aynı düşüncede yer almasını asla beklemiyoruz. Milli meselelerde yerli ve milli duruş bekliyoruz.Ana vatanımızın ayrılmaz parçası olan mavi vatanımıza sahip çıkma noktasında en küçük geri adım atmayacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Değerli il başkanlarımız, değerli dava ve yol arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.
Biz her meseleyi kendi içinde konuşan bir hareketiz. 31 Mart seçimlerinin ardından da aynısını yapıyoruz. Gerekli adımları atıyoruz. Ne fitne kazanına odun taşıyanların oyununa geleceğiz, ne de hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edeceğiz.
Kendimizi yenileyerek, bu yolda yürüyoruz. Biz her işte hayır olduğunu inanan bir kadroyuz. İlk etapta bize şer gibi gözüken hadiselerin hayır olduğunu gördük.
Siyasetin dalgalı denizinde gel-gitler olabilir. Bunların tamamı geçicidir. Aslolan milletin gönül tahtından aşağıya düşmemektir.
"BUNLARA ARADIKLARI FIRSATI VERMEDİK VERMEYECEĞİZ"
Her şeyin farkındayız. Selden kütük kapma telaşında olanları da çok iyi görüyoruz. Bunlara aradıkları fırsatı vermedik vermeyeceğiz.
Ne fitne kazanına odun taşıyanların oyununa geleceğiz ne de hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edeceğiz. Partimiz bünyesinde bayrak değişimini gerçekleştiriyoruz. Görevden affını talep eden bazı arkadaşlarımızın yerine yenilerini görevlendirdik.
"DAHA FAZLA GÖNÜL KAZANACAĞIZ, DAHA FAZLA İNSAN KAZANACAĞIZ"
AK Parti olarak yapmamız gereken bellidir. Daha fazla gönül kazanacağız, daha fazla insan kazanacağız. Vatandaşımızın her zaman yanında olacağız. Milletimizin dertlerine derman olmak için samimi çaba harcayacağız.
"PKK'LI CANİLERİ ÇİÇEK ÇOCUKLAR DİYEREK AKLAMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Aziz kardeşlerim, muhalefetin millete ve milletin meselelerine nasıl baktığını topluma dair her konuda görüyoruz. Son 22 yılda brikaç istisna hariç milletin gerçek gündemiyle aynı hizada konumlanamadılar. Terörle mücadeleden, milli meselelerin tamamında çok büyük savrulmalar yaşadılar. Biz PKK'nın Suriye uzantılarıyla mücadele ederken, CHP'li vekiller ülke ülke dolaşıyor ve PKK'lı canileri çiçek çocuklar diyerek aklamaya çalışıyorlar.
Karabağ'ı özgürlüğe kavuşturma mücadelesinde en sert eleştiriyi yine CHP'den aldık. Libya meselesinde aynı vahim durumla karşılaştık. Türk askerinin Libya'da ne işi var söyleminde CHP vardır. Somali'ye yardıma koşarken de karşımızda CHP zihniyetini bulduk.
"MAVİ VATAN'A SAHİP ÇIKMA KONUSUNDA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ"
Son olarak Meclis'te DEM'li ortaklarıyla beraber Somali tezkeresine hayır dediler. Hamas'ı şeytanlaştırma üzerine nasıl şeytani bir dil kullandıklarını biliyoruz. Mavi Vatan'a sahip çıkma konusunda en ufak bir geri adım atmayacağız.
"BUNUN ADI GAFLETTİR"
Benzerini Mavi Vatan konusunda görüyoruz. Masal diyerek ülkemizi yayılmacılıkla itham ederek birilerine göz kırpıyorlar. Milletin verdiği yetkiyi Türkiye'nin karşıtlarına selam çakmak için kullanıyorlar. Bunun adı gaflettir.
"MİLLİ DURUŞ BEKLİYORUZ"
Türkiye aleyhine bu sözleri meclis kürsüsünden dillendirmek ne zamandan beri CHP'nin görevi oldu? CHP'nin Türkiye'nin çıkarlarıyla derdi nedir? Biz CHP'nin her konuda bizimle aynı düşüncede yer almasını beklemiyoruz. Sadece milli meselelerde yerli ve milli bir duruş bekliyoruz.Bu tarz talihsiz açıklamalarla ülkemize zarar vermesin.
"GAZZE BUGÜN DÜNYANIN EN BÜYÜK İMHA KAMPINA DÖNÜŞTÜ"
Gazze'de yaklaşık 300 gündür son derece vahşi bir soykırım yaşanıyor. 16 bini çocuk 40 bin Filistinli kardeşimizi kalleşçe şehit etti. 100 bin Filistinli kardeşimiz yaralandı. Küvezdeki bebeklere kurşun sıkacak kadar ileri gittiler. Gıda sırasında bekleyen insanları katledecek kadar alçaldılar. Okulları vuracak kadar alçaldılar. Savaşın bile bir hukuku vardır. İsrail bunu bile yok saydı. Gazze bugün dünyanın en büyük imha kampına dönüşmüştür.
Batılı liderler, bu vahşeti neredeyse 300 gündür uzaktan seyrediyor. Gazzeli 40 bin çocuk ölmemiş gibi eli kanlı katiller Temsilciler Meclisi'nde ağırlanıyor, alkışlanıyor. İslam dünyasın birkaç ülke hariç hiçbir irade gösteremiyor. Müslümanım diyen birisinin böyle bir şeye rıza göstermesi mümkün mü?
"BU İŞİN SONU ÇOK KÖTÜ BİTECEK"
BMGK bugün sorumluluk almayacaksa ne zaman alacak? İsrail'in politikalarının tüm bölgeyi tehdit ettiğini görmemiz için daha kaç bin çocuğun ölmesi lazım? Netanyahu yönetiminde İsrail'in gittiği yol yol değildir. Batı'nın sergilediği bu iki yüzlü politikanın sonu sanırım ki çok kötü bitecek.
Hukuk tanımaz İsrail devleti sadece Filistin ve Lübnan için değil, gelinen noktada artık tüm dünya için tehdittir. Asıl niyeti de çok iyi biliyoruz. Ne yapıyorsak böyle bir senaryonun önüne geçmek için yapıyoruz.
"BÖLGEMİZDE HUDUTLARI HALEN NETLEŞMEMİŞ TEK ÜLKE İSRAİL'DİR"
Bugün gözünü Lübnan'a dikenlerin yarın pis ellerini başka yerlere uzatmayacağını kim garanti edebilir. Bölgemizde hudutları halen netleşmemiş tek ülke İsrail'dir. Diğer ülkelerin topraklarını işgal ederek semiren ülke İsrail'dir.
KLAVYE SOYTARILARININ MESAJLARI BİZİ SİNDİREMEZ
Biz İstiklal Marşı bile "Korkma" diyerek başlayan bir milletiz.
Klavye soytarının hadsiz mesajları bizi sindirmez, bizi yolumuzdan alıkoyamaz. İstedikleri kadar çukarlaşsınlar, Tayyyip Erdoğan'ın hakikati haykırmasına engel olamaz. Eli kanlı canilerin provokasyonlarına da gelmeyiz.
Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Biz bugünlere çarpışa çarpışa geldik. Bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu ama yanıldılar. Bizi terörle, darbeyle devirmek isteyenler oldu. Tamamını ya meydanlara ya da dağlara gömdük.
Korkuyu yanımıza hiç yaklaştırmadık. Bugün de dimdik ayaktayız. İsrailli yetkililerin küstah açıklamaları karşısında milletimizn sergilediği dik duruşu kıymetli bulduğu belirtmek istiyorum.
PARİS 2024 OLİMPİYATLARI AÇILIŞINA SERT TEPKİ
İnsana ve insani değerlere yönelik savaş birçok alanda şiddetini artırarak devam ediyor. Şu bölüm çok hasas, çok önemli; Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nın açılışında sahnelenen ahlaksızlık, karşı karşıya olduğumuz tehdidin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi.
Macron beni davet etti. Ben de gelebileceğimi söyledim.
13 yaşındaki torunum 'Dede gitme' dedi. 'Niye' dedim. 'Orada LGBT gösterisi yapacaklar' dedi. Çıkardı bana Instagram'dan o görüntüleri gösterdi. 'Tamam kızım gitmeyeceğim' dedim. Düşünebiliyor musunuz insanları birleştirmesi gereken uluslararası spor etkinliği maalesef insanlığa, fıtrata, insanı insan yapan değerlere düşmanlıkla açıldı. Bizim inancımızda insan yaradılmışların en şereflisidir.
Paris'te yapılmak istenen eşref-i mahlukat olan insanı esfel-i safilin yani hayvanlardan dahi aşağı seviyeye çekme projesidir."
"İLK FIRSATTA PAPA'YI ARAYACAĞIM"
İlk fırsatta Papa'yı arayacağım. Orada tüm insanlığa yapılan ahlaksızlığı paylaşacağım. Olimpiyatlar nesillerin emniyeti ve bakasını tehdit eden sapkınlığa alet edilmiştir. En masum varlıklarımız olan çocuklarımız iğrenç şekilde hedef alınmıştır. Paris'teki rezil sahne sadece Katolik alemini, hristiyan dünyasını değil en az onlar kadar bizi de rencide etti, bizde de infial oluşturdu.
Kutsala yönelik bu apaçık saldırı karşısında daha fazla liderin, siyasetçinin sesi çıkması gerekiyordu. Kimi umursamazlıktan, kimi korkudan LGBT lobisine ses çıkaramıyor. Biz çıkarıyoruz. CHP çıkarmasa ne yazar DEM çıkarmasa ne yazar. En küçük eleştiriye dahi tahammülü olmayan bu lobi Avrupa ve Batı dünyasını esir almış durumda. Eş zamanlı olarak insanlık büyük bir kuşatmayla karşı karşıya bırakılıyor. Bu korku iklimini oluşturuyorlar.
"DOĞRUDAN ÇOCUKLARIMIZI HEDEF ALAN FAŞİZAN BİR DAYATMA VAR"
Karşımızda sadece bir yönelik yok. Doğrudan çocuklarımızı hedef alan faşizan bir dayatma var. Normale, fıtrata, aileye, insan nesline yönelik çok boyutlu, kapsamlı, acımasız bir savaş yürütülmektedir.
LGBT sapkınlığını özgürlük olan lanse edenlerin başörtülü sporculara tahammül edememesi bunların kafalarındaki özgürlük tarifini ortaya koymaktadır. Fransız sporcuların içinde başörtülü olanlar varsa Fransa onların katılımını engellemiştir. Bu nasıl mantık? Fransa'da yaşayan Faslı, Tunuslu ve diğerleri neden tavır koymadılar, bunu anlamakta zorlandığımı ifade etmek isterim.
Bunlar kutsal olan herşeye düşmanlar. Paris skandalı bu gerçeği bir kez daha gün yüzüne çıkarmıştır. Cinsiyetsizleştirmek demek insan soyunu bozma demektir.
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu konudaki duruşumuzu çok net ortaya koyduk. 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde birileri iktidara gelmek adına bunlara şirinlik yaparken biz ailenin korunmasından yana çok güçlü tavır aldık. Bugün dünden daha kararlıyız.
"SAPKIN AKIMLARLA MÜCADELEMİZİ TAVİZSİZ ŞEKİLDE SÜRDÜRECEĞİZ"
Bugün dünden daha dikkatliyiz. Sapkın akımlarla, bunları insanlığın başına bela eden küresel güçlerle mücadelemizi tavizsiz şekilde sürdüreceğiz. Cinsiyetsizleştirme projelerinin ülkemizde hamiliğini bölücü örgütün siyasi uzantılarının ve CHP'li belediyelerin üstlenmesi gerçekten ibret vericidir. Her taşın altından çıkan DEM'i anlıyoruz da CHP'nin bu projeye destek verdiğini açıkçası anlamakta zorluk çekiyoruz.
Rabbim evlatlarımızı bu tür melun akımlardan korusun diyorum. Dün gece yoğun ve yorucu mesainin ardından sahipsiz hayvanlara yönelik kanunun teklifini Meclis genel kurulunda kabul eden tüm milletvekillerimizi tebrik ediyorum. Muhalefetin tüm kışkırtmalarına rağmen milletin meclisi bir kez daha milletin sözünü dinlemiş, sessiz çoğunluğun çığlıklarına kulak tıkamamış son derece kritik bir sınavı alnının akıyla vermiştir.
BAŞIBOŞ SOKAK KÖPEKLERİ MESELESİ
Milletimizin acil çözüm beklediği konuların başında gelen başıboş köpek meselesini hükümet, yerel yönetimler ve hayvanseverler elele vermek suretiyle inşallah kısa sürede hal yoluna koyacağız. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum."