Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda dünyaya seslendi: KKTC resmen tanınmalı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 77'inci Genel Kurulu'nda tüm dünyaya seslendi. Erdoğan açıklamasında, "Kıbrıs meselesinde de adil ve kalıcı çözüme ulaşılabilmesi için KKTC ile hep iyi niyetli ve yapıcı çaba sergiledik. Esasen gerçekleri görmek isteyen herkes bugün adada iki ayrı devlet, iki ayrı halk olduğunu bilmektedir" dedi. Erdoğan, ayrıca teröre karşı taviz verilmeyeceğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 77'inci Genel Kurulu'na hitap etti.
"Terör örgütlerine karşı gerekenin yapmaktan asla çekinmeyeceğiz" diyen Erdoğan, "Terörizme karşı her türlü tedbiri almaya muktedir olduğumuzu, terör örgütlerine karşı gerekeni yapmaktan asla çekinmeyeceğimizi tekrar kuvvetle belirtiyoruz. Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine dönmek için gerekli şartları oluşturmak noktasında üzerimize düşeni samimiyetle yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Gelişmeler enerji arz güvenliğinin önemini çarpıcı şekilde gündeme taşıdı.
"Demokrasinin anahtar rolüne vurgu yapıyoruz"
Ukrayna'da 7 aydır devam eden ihtilafın ilk gününden bu yana savaşın kazananı olmayacağı düşüncesiyle hareket ettik. Bugün de diyalog ve demokrasinin anahtar rolüne vurgu yapıyoruz.
Tarafları önce Antalya Diplomasi Forumu'nda, sonra İstanbul'da bir araya getirdik. Sayın Genel Sekreter'le birlikte yürüttüğümüz yoğun çabalar neticesinde Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünyaya ulaşmasını temin ettik. Bu gelişmeyi sağlayan İstanbul Mutabakatı'nın ikinci ayı dolarken sevkiyatın her geçen gün ivme kazanmasını memnuniyetle izliyoruz. Bu mutabakat, Birleşmiş Milletler'in son yıllarda imza attığı en büyük başarılardan biridir.
Son günlerde yeniden alevlenen savaşın Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı temelinde sonlandırması yönündeki gayretlerimizi artırarak sürdüreceğiz. Buradan uluslararası kuruluşları ve tüm ülkeleri Türkiye'nin çabalarına samimi destek vermeye çağırıyorum. Her iki tarafa da krizden çıkış imkanı verecek makul, adil ve uygulanabilir bir diplomatik çözümü beraber bulmamız gerekiyor.
"Teröre karşı gerekeni yapmaktan asla çekinmeyeceğiz"
Terörizme karşı her türlü tedbiri almaya muktedir olduğumuzu, terör örgütlerine karşı gerekeni yapmaktan asla çekinmeyeceğimizi tekrar kuvvetle belirtiyoruz. Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine dönmek için gerekli şartları oluşturmak noktasında üzerimize düşeni samimiyetle yapıyoruz.
"Acımasızlığa artık dur demenin vakti çoktan gelmiştir"
Yunanistan'ın Ege'de göçmenlere zulmünün giderek arttığını görüyoruz. Yunanistan hukuksuz, pervasız geri itmeleriyle Ege'yi bir mülteci mezarlığına çevirmektedir. Geçen hafta 9 aylık Asım bebek ve 4 yaşında Abdulvahap aileleriyle birlikte Yunan Sahil Güvenlik güçlerinin botlarını batırması sonucu vefat etmiştir. Avrupa'nın ve BM kurumlarının insanlığa karşı suç teşkil eden bu acımasızlıklara artık dur demesinin vakti çoktan gelmiştir.
"Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanlarında olmayı sürdüreceğiz"
Türkiye olarak Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki süreçleri destekleyerek çok önemli adımlar attık. Son günlerde yaşanan çatışmalar bu güzel iklime gölge düşürmüş olsa da iki ülke arasında en kısa zamanda kapsamlı bir barış anlaşmasının imzalanmasının mümkün olduğuna inanıyoruz. Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanlarında olmayı sürdüreceğiz.
"KKTC resmen tanınmalı"
Doğu Akdeniz'de barış ve istikrarın sürmesi tüm tarafların hak ve hukukuna saygı gösterilmesine bağlıdır. Yunanistan'dan gerginlik ve tahrik siyasetini bir kenara bırakarak işbirliği ve dayanışma çağrılarımıza kulak vermesini bekliyoruz. Muhataplarımızın şimdiye kadar bu konuda en ufak bir adım atamaması kimin barıştan, kimin gerilimden yana olduğunu göstermiştir. Türkiye, haklarını sonuna kadar savunurken gerginlik stratejisi izleyenlerin oyununa da asla gelmeyecektir. Kıbrıs meselesinde de adil ve kalıcı çözüme ulaşılabilmesi için KKTC ile hep iyi niyetli ve yapıcı çaba sergiledik. Esasen gerçekleri görmek isteyen herkes bugün adada iki ayrı devlet, iki ayrı halk olduğunu bilmektedir.
Kıbrıs Türk halkının eşitlik hakkının tescil edilmesi Ada'daki çözüm anahtarıdır. Uluslararası toplumu, Kıbrıs Türklerine yönelik zulme son vermeye ve bir an önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni resmen tanımaya davet ediyoruz.