Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dövizdeki köpüğü aldık, enflasyondaki köpüğü de alacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşuyor. Döviz kuru üzerindeki köpüğü hızla aldıklarını söyleyen Erdoğan, ''Enflasyondaki köpüğü de süratle alarak ülkeyi bu görüntüden kurtaracağız'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dövizdeki köpüğü aldık, enflasyondaki köpüğü de alacağız

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen 151. AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 2022'deki bu ilk toplantının ülke ve partisi için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

AK Parti'nin kuruluşundan bugüne kadar güçlü kurumsal geleneklerini geliştirerek korumuş ve yaşatmış bir parti olduğunu ifade eden Erdoğan, genel merkezlerinden, il ve ilçe teşkilatlarına kadar tüm kademelerinde toplantılarını düzenli olarak yaptıklarını ve işlerini istişare ile yürüten bir parti olduklarını söyledi.

Erdoğan, kuruluş dönemlerinden itibaren gençlik kolları ve kadın kollarında görev alanların bugün ilçe, il teşkilatları olmak üzere genel merkez ve Meclis'te sorumluluk üstlendiklerini anımsatarak, "Üye sayımızın sürekli artmasında bu tablonun çok önemli rolü vardır. Tabii burada asıl olan üye sayısını kağıt üzerinde artırmak değil, her üyemizi partimizin faaliyetlerine faal olarak dahil edebilmektir. Bunu başardığımızda 84 milyon vatandaşımızın her birine ulaşma, dokunma ve gönlünü kazanma hedefimizi çok daha kolay bir şekilde hayata geçirebiliriz." dedi.

Türkiye'nin son 20 yıldaki 16. genel seçimi 2023 Haziran'a hazırlanırken üyeleri ile irtibatlarını güçlendirmeye de önem vermeleri gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Her fırsatta altını çizerek tekrarladığım gibi 2022 bizim için hazine değerinde bir dönemdir. Biliyorsunuz ülkemizdeki muhalefet icraatta tembel, vatandaşlarımızla ilişkisinde de riyakardır. Onlar sadece seçimden seçime vatandaşımıza gider, tiyatro müsameresi havasında oy ister sonra da bir daha dönüp arkalarına bakmazlar. Meydanlarda verdikleri sözlerin hiçbirini göreve gelince hatırlamazlar, hatırlatanlara da saldırırlar. Biz ise yılın 365 günü insanımızla iç içeyiz, böyle olmak mecburiyetindeyiz." diye konuştu.

  "Bu kapı sadece siyaset kapısı değildir"

Erdoğan, siyaseti millet için yaptıklarını ve milletle birlikte yürüdüklerini ifade ederek şöyle konuştu:

"Siyaset kapısı, hacet kapısıdır. Derdi, sıkıntısı, talebi ve teklifi olan herkesin ilk çalacağı kapının AK Parti teşkilatları olmasından daha tabii bir şey yoktur. Elbette her talebi karşılamak mümkün değildir, derdine çözüm bulunabilecek vatandaşın sıkıntısını gidermek zaten boynumuzun borcudur. Bunun mümkün olmadığı durumda ise talep sahibi vatandaşımıza durumu izah ederek onun gönlünü almak, irtibatını sürdürmesini sağlamak da en başta gelen görevimizdir. AK Parti teşkilatlarında görev üstlenen hiç kimsenin meseleye bunun dışında bir bakış açısıyla eda ile üslupla yaklaşması bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum değildir. Biz, her zaman teşkilatlarımıza kibri, büyüklenmeyi, ayrımcılığı, hizipçiliği ve nobranlığı sokmamış olmakla övünen bir partiyiz.

Genel başkanından mahalle sorumlusuna kadar AK Parti'yi temsil eden hiç kimsenin davamızın bu vasfına zarar vermeye hakkı yoktur. İşimiz çok olabilir, mesuliyetimiz ağır olabilir, vaktimiz sınırlı olabilir ve kişisel sıkıntılarımız olabilir her ne olursa olsun önceliğimizi vatandaşlarımızın gönlünü kazanmaya vereceğiz. Bunu başaramıyorsak o görev yerlerini boşuna işgal etmeyeceğiz. Çünkü bu kapı sadece siyaset kapısı değildir, bu kapı çok daha büyük bir medeniyet, kültür, tarih ve inanç davasının günümüzdeki temsilcisidir. Yaptığımız hata, bıraktığımız eksik ve yol açtığımız kayıp sadece şansımızı değil asırlara sari bayrak yarışında nöbetçisi olduğumuz davamızı da etkiler. İşte bunun için hep birlikte çok çalışmamız çok emek vermemiz çok iyi neticeler almamız gereken bir döneme giriyoruz."

2022'nin, AK Parti'nin kuruluşunun üzerinden 21 yılı, iktidara gelişlerinin üzerinden 20 yılı geride bırakacakları bir dönüm noktası olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Partimizin son 10 yılındaki en önemli hedefinin sembolü olarak 2023'ü belirtmiştik, bir yıl sonra bu günlerde inşallah 2023'e nasıl ulaştığımızı 2023 seçimlerini nasıl organize edeceğimizi konuşacağız. Geçtiğimiz hafta yapmış olduğumuz Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantımızın açılışında da ifade etmiştik. Hiç şüphesiz yaşadığımız coğrafyada bin yıldır her günümüz her ayımız her yılımız zorlu bir mücadele ile geçmiştir. Bu süreçte kimi zaman geleceğimizi belirleyecek önemde kritik yol ayrımları ile karşı karşıya geldiğimiz de olmuştur. Yaşadığımız şu dönemin de böylesine kritik önemde olduğuna inanıyorum. Artık bir asrının eşiğine geldiğimiz Cumhuriyetimiz döneminde defalarca karşılaştığımız, defalarca yaşadığımız bir senaryo tekrar üzerimizde denenmek istiyor. Hiç uzağa gitmeye gerek yok sadece geçtiğimiz 8-9 yılda yaşananlara baktığımızda bile bu gerçeği görebiliriz. AK Parti'nin milletimize en büyük hizmeti demokraside ve kalkınma altyapısında ülkemize sağladığı tarihi kazanımların yanında, işte bu oyuna meydan okumuş olmasıdır. Gönül coğrafyamızın dört bir yanındaki yüz milyonlarca insanın samimi duasına nail olmayı, bu mücadeleyi verme cesaretini sergilemeye ve daha önemlisi başarmaya borçluyuz."

Türkiye'nin tüm mazlumlara ve mağdurlara kendi iradeleri ve gayretleri ile hak ve özgürlüklerine en ileri standartlarda kavuşabileceklerini, kalkınma hamlelerini neticelendirebileceklerini gösterdiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Üstelik bu kadarla da kalmadık şimdi çok daha büyük bir atılımın içine girdik, evet artık Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirecek adımları atıyoruz. İlk defa 2011 yılında 'Türkiye Hazır, Hedef 2023' diyerek ilan ettiğimizden beri yaşanan her hadisenin gerisinde işte bu kavga vardır. Gezi olaylarından 17-25 Aralık'a, çukur eylemlerinden 15 Temmuz'a kadar her saldırı, aynı gaye ile tertip edilmiştir. Hamdolsun bugüne kadar bizi yolumuzdan döndürmeye muvaffak olamadılar. Elbette sıkıntılar yaşadık, elbette bedeller ödedik ama büyük ve güçlü Türkiye trenini rayında ve rotasında tutmayı da başardık."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya salgınla başlayan sağlık krizi ve onu takip eden ekonomik krizle sarsılırken Türkiye'nin hedeflerine doğru yürüyüşünü hızlandırdığını ifade etti. Ekonomi yönetimlerinin önceliğini yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla odaklı büyüme olarak belirlediklerini dile getiren Erdoğan, "İhracatta 2021'i, açıkladık biliyorsunuz, küsurata girmeyeyim, 225 milyar doların üzerinde bir rakamla tamamlamamız doğru yolda ilerlediğimizin ta kendisidir." diye konuştu.

Türkiye'nin dört bir yanındaki organize sanayi bölgelerinde kapasitelerin artırıldığını, fabrikaların büyütüldüğünü belirten Erdoğan, Gaziantep'te 5 organize sanayi bölgesinin bulunduğunu, şimdi 6'ncısının yapıldığını anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Evet, bu millet çalışıyor, sanayicisi çalışıyor ama ana muhalefet yavrularıyla beraber bu çalışmaları görmüyor. Yeni yatırımlar yapılıyor, salgın öncesine göre istihdamımızı 2 milyon kişi artırdık. Bu vesileyle hazineye ait tarım arazilerini kira ile kullanan çiftçilerimize de bir müjde verelim; Hazineye ait tarım arazilerinin kullanan çiftçilerimizin bu yerleri ecrimisil bedellerinin yarısına kiralayabilmelerini zaten sağlamıştık. Böylece ülke çapında 595 milyon metrekare hazine arazimiz 55 bin çiftçimiz tarafından ekilip, biçilmeye başlanmıştı. Bu çiftçilerimizin tarımsal desteklerden de faydalanabilmelerini temin etmiştik. Şimdi yeni bir kararla bu 55 bin çiftçimizin kira sözleşmelerinin yıllık artış bedelini yüzde 22'den yüzde 9'a indiriyoruz. Bu uygulamadan yeni hazine arazisi kiralayacak çiftçilerimiz de yararlanabilecektir."

Her alanda milletin yanında olduklarını gösterdiklerini ve göstermeyi sürdüreceklerini belirten Erdoğan, "Bununla birlikte sıkıntılar da yaşamıyor değiliz. Döviz kurundaki aşırı dalgalanma ve fiyatlardaki aşırı yükseliş gibi tatsız hadiseleri bu yolda önümüze çıkan dikenler, çakıllar olarak görüyoruz. Milletçe canımızı acıtsa da bunları kısa sürede geride bırakacak ve ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına mutlaka dahil edeceğiz. Açıkladığımız tedbir paketiyle döviz kuru üzerindeki köpüğü hızla almıştık. İnşallah enflasyon üzerindeki köpüğü de süratle alarak ülkemizi hak etmediği bu görüntüden kurtaracağız. Vatandaşlarımızı ne döviz kurundaki dalgalanmanın ne fahiş fiyat artışlarının yükü altında bırakmamakta kararlıyız." değerlendirmesinde bulundu.

"Bıkmadan, usanmadan anlatmayı lütfen sürdürün"

Yeni ekonomi programında istihdamı önceliklerinin başına koymalarının sebebinin insanların işine ve aşına halel getirmemek olduğunu söyleyen Erdoğan, asgari ücretten memur ve emekli maaşlarındaki artışa kadar her konuda bu anlayışı gözettiklerini ve hayata geçirdiklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnşallah en zoru geride bıraktık. Bundan sonra emeklerimizin karşılığını alma, milletimize hedeflerimize adım adım yaklaştığımızı gösterme vaktidir. Sizlerden ricam, bu süreçte vatandaşlarımıza daha çok ulaşmamız, yaptıklarımızı, yapmakta olduklarımızı, yapacaklarımızı onlara daha sık anlatmamızdır. Bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetleri bıkmadan, usanmadan anlatmayı lütfen sürdürün. Türkiye'nin maruz kaldığı saldırıları ve bunların gerisindeki niyetleri her fırsatta ifade edin. Muhalefet diye karşımıza çıkartılan yamalı bohçanın kifayetsizliğini ve tutarsızlığını örnekleriyle gösterin. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapma konusundaki kararlılığımızı ve bu çerçevede uyguladığımız politikaların doğruluğunu samimiyetle savunun. Türkiye 2023 hedeflerine ulaştığında milletimizin elde edeceği kazanımları sık sık hatırlatın. Yeni nesillere miras bırakacağımız 2053 vizyonumuzu ve bunun ilk hedefi olan Yeşil Kalkınma Devrimi'ni özellikle gençlerle sürekli paylaşın. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını başaracağımıza olan inancımızı halkımıza ne kadar yansıtırsak onlardan alacağımız destek de o derece büyük olacaktır."

Türkiye 2023 kavşağına yaklaştıkça kendi sorumluluklarının da giderek daha çok arttığına işaret eden Erdoğan, muhalefetin Türkiye'ye ve geleceğe dair hiçbir vizyonunun, hedefinin ve derdinin olmadığını milletin gördüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletten umudunu iyice kesen muhalefet ise başarısızlıklarını örtmek, çapsızlıklarını perdelemek için her yola başvuruyor. Yalan, bunlarda bini bir para. Bu denli yalanı başarılı bir şekilde sergileyen bir başka parti ben siyasi hayatımda görmedim. Ülkemizin karşılaştığı sorunlara makul, mantıklı çözüm önerileri sunmak yerine çareyi vesayete göz kırpmakta, halkımızı kutuplaştırmakta, hatta ülkemizdeki yabancı büyükelçilere şikayet dilekçesi yazmakta arıyorlar. Yamalı bohça ittifakının sözde milliyetçi ortağı şehit yakınlarımıza galiz küfürler savururken ittifakın diğer ortağı ise hemen her gün toplumumuzun bir kesimini alenen tehdit ediyor." diye konuştu.

"Tek parti faşizmine geri döndüler"

"Bugüne kadar CHP'nin başındaki zatın tehditlerinden neredeyse payını almayan kalmadı." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Paşa keyfi kimi isterse hedef tahtasına onu koyuyor. Ağzını her açtığında muhtarlarımızdan öğretmenlerimize, polislerimizden hakimlerimize, valilerimizden AK Parti seçmenine kadar herkese tehditler savuruyor. Bay Kemal, yarın 2 bin civarında muhtarımla burada bir arada olacağım, muhtarlarla nasıl bir araya gelinirmiş sana da bunu göstereceğim. Son günlerde muvazeneyi iyice yitirdiler, gemi iyice azıya aldılar. Öyle ki işi devletin kurumlarını basmaya kadar götürdüler. Hukuk ve demokrasi içinde sorumlu siyaset yapmak varken bunlar siyasi eşkıyalık yapmaya özen gösterdiler. Millet adına hesap sormakla mafyacılık oynamayı iyice birbirine karıştırır oldular. Baktılar tehdit dili işe yaramıyor, kimse bunlardan korkmuyor, çekinmiyor şimdi de doğrudan millete ve milletin inancına, milletin tarihine, medeniyet değerlerine hakaret etmeye başladılar.

Güya 'helalleşme' diyerek çıktıkları yolculukta az gittiler, uz gittiler, dere tepe düz gittiler sonuçta vara vara yine tek parti faşizmine geri döndüler. Son toplantımızdan bu yana yaşananlar 2022 CHP'si ile tek parti cephesi arasında zihniyet açısından hiçbir fark olmadığını göstermiştir. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si, 1940'ların diktacı, jakoben, millete ve milletin değerlerine düşman CHP'sinin güncel sürümünden ibarettir. Aradan geçen vakitte dünya değişmiş, Türkiye değişmiş, hatta eski çamlar bardak olmuş ama CHP'nin faşist karakteri ve kafası hep aynı kalmıştır. Kendilerini ne kadar farklı göstermeye çalışırlarsa çalışsınlar bir noktada gerçek yüzlerini ifşa etmekten kurtulamıyorlar. Ajans patentli takiye siyasetleri çıkmaza girdikçe bilinç altlarında ne varsa onu konuşuyor, zehirli dillerini ve karanlık niyetlerini belli ediyorlar."