Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimsenin başaramadığını biz başardık
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sincan Saraycık TOKİ Konutları'nda TOKİ 1 Milyonuncu Konut Anahtar Teslim Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan," Yatay mimari esaslı mahalle kültürünü hayata geçirdik. TOKİ vasıtasıyla dünyada kimsenin başaramadığını biz gerçekleştirdik" dedi.
2003'ten bugüne evi olmayan dar gelirli vatandaşları az peşinat, düşük taksit ve uzun vadelerle ev sahibi yapan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), 1 milyonuncu konutun anahtarını Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sahibiyle buluşturuyor. Ankara Sincan'da gerçekleşen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli açıklamalarda bulunuyor.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:
"Kentsel dönüşümden tarım köye, sosyal konutlardan deprem dönüşümü ve afet konutlarına kadar pek çok eseri hizmete açıyoruz.
Bu yatırımları ülkemize kazandıran Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızı, TOKİ'yi, yüklenici firmaları, mühendislerimizi, işçilerimizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Türkiye'nin en büyük konut hamlesinin, 1 milyonuncu konutunun anahtarını teslim etmekten memnuniyet duyuyorum.
İnsanoğlu dünyaya geldiğinden beri inanç ve ibadetin yanında güvenlik, gıda, konut gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmıştır. Medeniyetlerin somut göstergeleri olan şehirler, ibadet mekanları ve eğitim kurumlarının başını çektiği abide eserler ile tarihteki yerlerini almışlardır.
Son devletimiz Cumhuriyet'i bin bir zorlukla kurduktan sonra kıt imkanlar ve sürekli artan ihtiyaçlar karşısında maalesef bu hassasiyete yeterince dikkat edilememiştir.
Şehir yöneticisinin en büyük kriteri güzelliği bilmek, güzelliğin idrakına varmak olmalıdır. Yıllarca ülkemizde şehircilik hep bütçe, gelir, nizam, talimatname, kayıt kuyut üzerinden tartışılmış, hepsi birden yerine getirildiği halde eser çirkin olmuştur. Ama şimdi ben şu eserlerimize bakıyorum; ortaya muhteşem eserler çıktı.
Özellikle köyden şehre göçün yoğunlaştığı 1950'den sonra ülkemiz çirkin bir yapılaşmanın esiri olmuştur. Ama şimdi ben Sincan'da bir başka yapılaşma görüyorum. 1970'lerin başına geldiğimizde İstanbul ve İzmir nüfusunun yarısı Ankara nüfusunun yüzde 60'tan fazlası gecekondularda yaşayan insanlardan oluşuyordu.
Burada suçlu olan başını sokacak ev derdine düşen vatandaşımız değildir. Suçlu, gelişmeleri öngörerek alt yapıyı kurmayan, vatandaşımızı öncülük etmeyen, destek vermeyen, devrin yöneticileridir. Ülkenin en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandığı dönemde ideal şehircilik örneklerini beklemiyor olsak da daha derli toplu ve planlı bir süreç mümkündür.
Ankara'da toplu konut olarak bütün güzel eserleri biz yaptık, yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Şehir nüfuslarındaki aşırı artış bir süre sonra ülkemizde de hızlı ve yaygın konut üretimini zorunlu hale getirmiştir.
İBB Başkanlığı görevine geldiğimde bu anlayışla hemen şehrin iki yakasına, iki örnek şehir kurmak için kolları sıvadık. Başbakanlık görevini devralır almaz da aynı seferberliği tüm ülkeye yaydık.
Ülkemizde 1964, 1979 yılları arasında 250 bin binada 878 bin konut 1980-2002 yılları arasında 1 milyon 65 bin binada 4 milyon konut, 2003'ten 2019'a kadar ise 1 milyon 173 bin binada 11 milyon 320 bin konut üretilmiştir. Bu tablo da göstermektedir ki Türkiye'nin konut sorununu çözümünde son 19 yıl kritik öneme sahiptir.
Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde evvela hakkaniyete uygun planlama dedik. İstismarı durdurduk, altyapısız ve ulaşımı sıkıntılı bir şehircilik olmaz dedik. Altyapı, otopark ve toplu ulaşımda İstanbul'dan başlayarak 81 ilimize çağ atlattık. Kentsel dönüşüm uygulamalarıyla milletimizin ihtiyaçlarını gözeten çözümler getirdik.
Fiziki dönüşüm yetmez diyerek kentsel dönüşümü kültürel, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla tasarlayarak yepyeni bir anlayışla ele aldık.
"5 milyon vatandaşımızı sıcak yuvaya kavuşturduk"
Teknolojinin imkanlarını şehrin ve milletimizin emrine verdik. Sosyal belediyeciliğe, kimsesizlerin kimsesi olma anlamı yükleyerek belediyelerin görev alanını genişlettik. Erişilemeyen hiçbir kesim bırakmadık, bırakmayacağız.
Zamanın ruhu anlayışıyla insanımızın her alanda hayat kalitesinin yükseltilmesi talebini karşılamanın gayretinde olduk. Bugün de milletimizin yatay şehirleşme istiyor, değer üreten, medeniyetimizi yaşatan, çevreye saygılı şehirler istiyor, şehri belediye başkanıyla birlikte yönetmek istiyor. Bu ihtiyaçlardan hareketle TOKi geçtiğimiz 19 yılda 81 ilimizin tamamında şantiye kurmuş, konut ve kamu binası icra etmiştir.
Bugüne kadar TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 100 bin konut ve işyeriyle stadyum, hastane, okul, öğrenci yurdu, kütüphane, camii, spor salonu ve kamu binalarından oluşan 24 binin üzerinde tesisi ülkemize kazandırdık.
5 milyon vatandaşımızı sıcak bir yuvaya, milyonlarca insanımızı güvenle çalışacakları, eğitim görecekleri, ibadet edecekleri, spor yapacakları eserlere kavuşturduk. Bugün burada 1 milyonuncu konutumuzun anahtar teslimini yapacağız.
Kimileri tutarsız eleştirilerle kara çalmaya çalışsa da TOKİ vasıtasıyla dünyada kimsenin başaramadığını biz gerçekleştirdik. Yaklaşık 200 milyar liralık yatırımla her kesimden insanımızı ev sahibi yaptık.
Birilerinin dilinden düşürmediği ancak hiçbir zaman başarmayı hayal bile edemeyecekleri sosyal devlet anlayışı işte budur. Elde edilen bu netice büyük bir başarı olmanın yanında milletimizin devletine olan itimadının da en güzel ispatıdır.
"Tarihin en büyük deprem dönüşümünü yaptık"
Son olarak 100 bin sosyal konut kampanyası başlattık. yatay mimari esaslı, mahalle kültürünü yaşatan bu kampanyada 12 bin sosyal konutun yapımını tamamladık. Halen 76 bin sosyal konutun inşasına devam ediyoruz.
Kentsel dönüşüm amacıyla 61 ilde yürütülen 122 projede yatırım maliyeti 30 milyar TL olan 258 bin konut için kolları sıvadık. Bunların 11'ini teslim ettik, 63 bininin yapımı sürüyor. Diğerleri de proje aşamasında.
Yine TOKİ vasıtasıyla 44 ilimizdeki 79 tarihi kent merkezini yeniliyoruz. Tüm il merkezlerimize şehir otoparkları yapıyoruz. Tarım, köy projeleri kapsamında 7 bin konutun yapımını tamamladık.
Tarihinin en büyük deprem dönüşümünü yürüttüğümüz Elazığ'da Malatya ile birlikte 26 bin konutun üretimine başladık. 14 bin 341'ini teslim ettik. İzmir'de yapmakta olduğumuz 5 bin konutun teslimlerini de yakında başlatıyoruz.
Bitirdiğimiz afet konutu sayısı 70 bindir. Millet Bahçeleri projesiyle 81 ilde 81 milyon metrekare alanı ülkemize kazandırmak için yola çıkmıştık. 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde hizmete açtığımız 10 taneyle 76 millet bahçemizi tamamlamış olduk.
Amacımızı bu projelerle Selçuklu'dan Osmanlı'ya, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e şehircilik anlayışımızın tacı olan bahçe kültürünü yeniden ihya etmektir.
Önümüzde 2 hedef var: Bir, kentsel dönüşüm kapsamında acilen dönüştürülmesi gereken 1 buçuk milyon konutun 300 binini Bakanlığımız kendi eliyle yapmaktadır. İki, 2023'e kadar 81 ilimizde 340 millet bahçemizi tamamlayıp milletimizin hizmetine sunmaktır.
Dönemimizde milletimizi sadece konut sahibi yapmakla kalmadık, bina ve konut niteliklerini de fevkalade yükselttik. Konutların içindeki standartlar da 20 yıl, 30 yıl öncesine göre oldukça ileri seviyededir. Biz sadece dört duvar yapmıyoruz, sadece betondan, tuğladan ibaret binalar yapmıyoruz, biz insanımıza huzurla yaşayacağı bir yuva kazandırıyoruz.
Bu ülkede insanlara yıllardır 2 anahtar yani bir ev bir araba sözü verildi. Ama bu sözler tutulmadı. Biz yönetime gelirken böyle bir söz vermedik ama yaptıklarımızla bunu katbekat sağladık. Bu hizmetlerin devamı için 2023 seçimleri kritik öneme sahiptir."