Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bizi içeriden zayıflatan bu kötü gidişe artık bir dur demek zorundayız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Emperyalistlerin ördüğü fitne ve nifak duvarlarını bir türlü yıkamıyoruz. 14 asırdır her gün 5 defa aynı kıbleye döndüğümüz halde inancımızın bize emrettiği şekilde bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenemiyoruz.. Gelinen noktada şu gerçeği kabul etmemiz şarttır; bizi içeriden zayıflatan bu kötü gidişe artık bir dur demek zorundayız" açıklamalarında bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Cumhurbaşkanlığı Külliyemize bu gazi mekana hoş geldiniz. Yurt dışındaki kardeşlerimize ilim ve muhabbet erlerine selamlarımı ve sevgilerimi gönderiyorum. Bu akşam aynı zamanda Kadir Gecesi'ne ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Müstesna bir geceyi idrak ediyoruz. Kuran-ı Kerim'in nazir olduğu bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi'nin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Siyonist hükümet Gazze'ye yönelik hava saldırılarını artırdı. Sağlık tesisleri İsrail tarafından bilerek hedef alınıyor.
Gazze'nin ayakta kalan son binaları da yok ediliyor. Her gün daha da haydutlaşan İsrail soykırım politikasına Ramazan ayında da devam ediyor. Son saldırılarda 70'ün üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit oldu. Tüm şehitlere yüce Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Sizlerden edeceğiniz dualarda Gazeli kardeşlerimizi unutmamanızı istiyorum. Şunu herkes bilsin ki biz sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. İnsani yardımlarımızla yanlarında olacağız. Barışı ve adaleti savunan ilkeli politikalarımızla yanlarında olacağız. Gazze'de zulmün ve soykırımın bir an önce son bulması için ne gerekiyorsa yapacağız.
"COĞRAFYAMIZDA KAOS VE KARDEŞ KAVGASI GÖRÜYORUZ"
Dünyada ve bölgemizde meydana gelen hadiselerin etkilerini daha fazla hissediyoruz. Şiddet ve rekabetin dozu da günden güne artıyor. Barışı, huzuru, güvenliği tesis etmek üzere ihdas edilen uluslararası kuru ve kuruluşlar görevlerini yerine getiremediği gibi insani trajedilerin daha da derinleşmesine sebebiyet veriyor. Filistin'de 1,5 yıldır devam eden işgal ve soykırımın önüne bir türlü geçilemedi.
Afrika'da açlık, susuzluk, yolsuzluk onlarca yıldır devam ediyor. 285 milyonu aşkın insan akut gıda kriziyle karşı karşıya. Açlığı ölümcül düzeyde yaşayan dünya genelinde 36 milyon üzerinde insan var. Sistematik baskılara, asimilasyon politikalara maruz kalan milyonlarca insan var. Coğrafyamızda istikrarsızlık, kaos ve kardeş kavgası görüyoruz.
Bu olumsuz tablonun ortaya çıkmasında küresel sistemin efendileri kadar İslam dünyasındaki ataletin ve dağınıklığın da payı var. Kendi iç meselelerimizle uğraşmaktan maalesef dış dünyaya, dışarıdaki fırsatlara yeterince odaklanamıyoruz. Kimi zaman mezhep, köken, kabile taassubu, Müslümanları içten içe adeta çökertiyor. Dünyanın en genç nüfus yapısına sahip olmamıza rağmen geleceğimiz olan evlatlarımızı kardeş kavgasına kurban veriyoruz.
"BİZİ İÇERİDEN ZAYIFLATAN BU KÖTÜ GİDİŞE ARTIK DUR DEMELİYİZ"
Emperyalistlerin ördüğü fitne ve nifak duvarlarını bir türlü yıkamıyoruz. 14 asırdır her gün 5 defa aynı kıbleye döndüğümüz halde inancımızın bize emrettiği şekilde bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenemiyoruz. İslam'ın evrensel kardeşlik mesajlarına teslim olamadığımız, hayatımıza tatbik edemediğimiz için ne yazık ki emperyalist güçlerin operasyonlarına açık hale geliyoruz. Gelinen noktada şu gerçeği kabul etmemiz şarttır; bizi içeriden zayıflatan bu kötü gidişe artık bir dur demek zorundayız.
Türk, Kürt, Arap, Farisi, Asyalı, Afrikalı, siyah, beyaz demeden İslâm alemi olarak hep beraber vahdeti kuşanmak, kardeşliğimize sımsıkı sarılmak mecburiyetindeyiz. Yaralarımızı sarmak, güçsüzlerin sıkıntılarına son vermek istiyorsak aramızdaki birlik ve beraberliği güçlendirmemiz gerekiyor. Bunun için Kur'an ve sünnetin ışığında yeni bir sayfa açmamız, aramızdaki anlaşmazlıkları bir an önce çözüme ulaştırmamız icap ediyor.
Yakın bir tarihe kadar dünyaya nizam veren geçmişimize baksak, ecdadın izinden gitsek inanın bu bile bizim için çok önemli başlangıç olacaktır.