Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 6’lı masaya tepki, İYİ Parti’ye çağrı! “Temennimiz masayı terk etmeleridir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerle söyleşi gerçekleştirdi. Muhalefetin İstiklal Caddesi’ndeki saldırıyla ilgili “Hükümete yaradı” iddialarına sert tepki gösteren Erdoğan, “Bu muhalefet, teröristlerle kol kola Ankara’dan İstanbul’a yürüyen muhalefettir.” dedi. 6’lı masayı eleştiren ancak İYİ Parti’yi ayrı tutan Erdoğan, “Temennimiz İYİ Parti’nin masayı terk etmesidir.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya’da katıldığı G20 Liderler Zirvesinin dönüşünde uçakta gazetecilerle söyleşi gerçekleştirdi. İç ve dış gündeme dair gazetecilerin sorularına yanıt veren Erdoğan, muhalefeti sert sözlerle eleştirdi. “İstiklal Caddesi’ndeki patlama hükümete yaradı” iddialarına tepki gösteren Erdoğan, İYİ Parti’yi ayrı tutarak, “Bu muhalefet, teröristlerle kol kola Ankara’dan İstanbul’a yürüyen muhalefettir.” dedi.
“Teröristlerle kol kola yürüyen muhalefettir”
“Muhalefetin her zaman olduğu gibi bu olayların acısını hissetmeyişine biz zaten alıştık. Bu muhalefet, teröristlerle kol kola Ankara’dan İstanbul’a yürüyen muhalefettir. Biz bu muhalefete yabancı değiliz. Bunların tavırlarına da yabancı değiliz. Şu anda bunlar PKK’nın parlamentodaki uzantısıyla zaten beraber hareket etmiyorlar mı? Beraber hareket ediyorlar. Kaldı ki bunların şu anda kendi içinde zaten terör söylemlerini ifade eden kişiler yok mu? Var. Nitekim şimdi bunlardan bazılarıyla ilgili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik parlamentoda çalışmalar da devam ediyor.
“Temennimiz bu masayı terk etmeleridir”
“Burada özellikle muhalefetin içinde, CHP’yi bir kenara koyalım, 6’lı masanın hepsini söylememe gerek yok, ama İyi Parti’nin bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir.”
“Terör örgütünün korku senaryosu”
“Biz hiçbir provokasyona Allah’ın izniyle pabuç bırakmayız. Gereği neyse bunun gereğini yaparız ve yapacağız. ‘Bu saldırı yaklaşan seçimlerle bağlantılıdır’ gibi bir ifade de terör örgütünün yaymaya çalıştığı korku senaryosunun bir parçası. Ama benim milletimin, benim vatandaşımın feraseti çok yüksektir. Hiçbir zaman bu oyunlara gelmez. Benim milletim de o yüksek ferasetiyle sandıklarda bunlara gereken cevabı verecektir.”
“Fabrika nerede diyorlar, buyursun gelsinler”
“Bizim kimseyle alıp veremediğimiz yok. Bunlar bir defa Bay Kemal başta olmak üzere tutturmuş Külliye aşağı, Külliye yukarı... Nasıl olduysa bir kere geldi. Gel arkadaş, gel. Burası benim şahsi mülküm değil. Burası bu milletin. Burası hizmet mekanı. Ama yok, tutturdu kafaya onu, o şekilde gidiyor. Şimdi TOGG’la ilgili de hani diyordu ya ‘Nerede fabrika?’ Şimdi gelmek istediklerini söylediler. Buyursun gelsin dedik. Aynı şekilde Meral Hanım da istemiş, o da buyursun gelsin. Biz bundan mutlu oluruz. Geleceklermiş.”
TOGG’dan gençlere kampanya olacak mı?
“Nihai noktaya gelsin; pazarlama süreci içerisinde, pazarlama teknikleri açısından orada belki böyle bir şey de düşünülebilir ama şu anda henüz konuşulmuş bir konu değil. Tabii bütün maliyet analizleri vesaire yapıldıktan sonra bunların belli bir yol haritası var. Bu yol haritasına göre de hangi sürede, hangi rakamlarla bunu piyasaya sürelim, ne zaman bu fiyatlar farklı bir hal alabilir, bunları o çalışmalardan sonra açıklayacağız.”
“Sokak hayvanları için ne tedbir gerekiyorsa yerine getirilecek”
“Sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil, barınaklardır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığına gerekli talimatları verdim. Bakanlarım çalışıyor. Bu işi boş bırakmamalıyız. Konuyla ilgili atılacak adımlar neyse, ne tedbir gerekiyorsa yerine getirilecek. Bu konuda öncelikli olarak belediyeler, barınaklar inşa ederek sahipsiz, başıboş sokak hayvanlarını toplamalı.”
Tahıl koridorunun geleceği
Sayın Putin’in bize söylediği en önemli başlık, bu tahılı ücretsiz olarak Afrika ülkelerine göndermekti. ‘Fakir fukara, garip gureba Afrika halkı aç, açık. İnşallah bu buğdayın gelip bizde una çevrilmesi ve bu şekilde gönderilmesi onları da ciddi manada rahatlatacaktır. Biden ‘Bu tahıl koridorunda üstlendiğiniz rol sebebiyle teşekkür ederim’ dedi.
F-16’ların satışı
F-16’larla ilgili konuda ‘işin tamamen elinde olduğunu, bunun hassasiyeti içerisinde olduğunu’ söyledi. Bu konudaki ilişkilerimizi devam ettireceğiz. Burada Dışişleri Bakanlarımızın, Savunma Bakanlarımızın da bu süreci yakından takip etmeleri suretiyle, temennim odur ki inşallah kısa zamanda F-16 meselesini de bu vesileyle çözmüş oluruz.
Ankara’daki sürpriz zirve
Şu kadarını söyleyeyim; Rusya’nın ve Amerika’nın burada nükleer silaha müracaat edip etmeyeceği konusunda İstihbarat Başkanımdan aldığım bilgi, şu an itibarıyla her iki tarafın da nükleer silahla ilgili herhangi bir teşebbüsünün olmayacağı istikametinde. Biz de tabii yakın markajda tutalım, sık sık bir araya gelmelerini sağlayalım istiyoruz. Allah göstermesin; bu yeni bir dünya savaşına yol açar. Buna da fırsat vermeyelim.
İlişkilerde normalleşme sinyali
Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Vakti, zamanı geldiği anda oturur, değerlendirir, ona göre de bir yenilemeyi yapabilirsiniz. Şu anda Türkiye olarak bu konularda sıkıntılı olduğumuz ülkelerle ilişkileri yeniden ele alabiliriz. Hele hele Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz. Ve buna göre de yolumuza inşallah o şekilde devam edebiliriz.
Macron'a işbirliği mesajı
Endonezya’da görüşmüş olduğunuz liderler arasında Fransa Cumhurbaşkanı Macron da vardı. Buraya gelmeden birkaç gün önce Macron, ‘Türkiye’nin Afrika’da özellikle emperyal tavırlar sergilediği emperyalist olduğu’ yönünde birtakım iddialarda bulundu. Bu konu gündeme geldi mi? Bu konu ile ilgili yorumlarınızı öğrenmek isterim.
''Her konuyu, her yerde gündeme getirmek o konunun ciddiyetini ortadan kaldırır. Ben ona sadece dedim ki ‘Emmanuel, bazı yerlerde bana sataşıyorsun, daha önce de konuştuk. Sen dedin ki ‘hanımlar gayet iyi anlaşıyor ama biz anlaşamıyoruz.’ ‘Yok, yok anlaşıyoruz, bugün burada gayet görüşmelerimiz oldu’ dedi. ‘Bundan sonra da bu böyle devam etsin. Herhangi bir sıkıntıya fırsat vermeyelim’ dedim. Bu konularla ilgili olarak da yine aynı durumu koruduk.
Ancak biliyorsunuz bizim Fransa ile en önemli konulardan bir tanesi SAMP-T meselesi. Bu konuyla ilgili İtalya Başbakanı ile yaptığımız görüşmede dedi ki ‘Teknik bazı sorunlar kaldı, bunları da çözmek suretiyle üçlü olarak Fransa, İtalya, Türkiye SAMP-T meselesini de kısa zamanda çözelim.’ İtalya Başbakanı ile ilk görüşmemizdi ama çok ciddi, kararlı bir görüşme yaptık. Özellikle de savunma sanayiine yönelik yaptığımız görüşme iyi oldu. Bunun yanında enerji ile ilgili yaptığımız görüşme iyi oldu. Libya konusunda iyi bir görüşme yaptık. Göçle ilgili iyi bir görüşmemiz oldu. ‘Bu konularla ilgili kısa zamanda sizleri Türkiye’ye bekliyoruz. Türkiye’de bu konuları ilgili arkadaşlarımızla beraber de ele alarak sürdürelim’ dedik. O da not etti''
'Enerjide kimseye muhtaç değiliz''
Endonezya’ya hareketiniz öncesinde Türkiye’nin küresel boyutta yaşanmakta olan enerji krizinin çözümü bakımından anahtar konumda olduğunu hatırlatacağınızı söylemiştiniz. Bu konuyla alakalı önümüzdeki günlerde somut bir adım görecek miyiz enerji üssüyle ilgili?
''Enerji konusunda Türkiye olarak şu an itibarıyla iyi bir konumdayız diyebilirim. Birilerine muhtaç değiliz. Hele hele Akkuyu olayı şurada 2-3 sene içinde bittiği anda, oradan da çok ciddi bir kapasiteyi elde etmiş olacağız. Ardından ben yine Sayın Putin’le Sinop’u da görüşmüştüm. Orada da inşallah dört türbin inşa edeceğiz ve Akkuyu kadar -belki daha fazla- oradan da elde edeceğiz.
Bunları da elde ettiğimiz andan itibaren Türkiye’nin zaten enerjiyle ilgili bir sorunu kalmayacak. Çok daha iyi bir konuma geleceğiz. Ve biz, enerji ihracına da rahatlıkla başlayabiliriz. Bu arada bize ‘biz sizi enerji noktasında da destekleyebiliriz’ diyen ülkeler de var. Bu konuda onlarla da bu ilişkilerimizi devam ettireceğiz. İnşallah gerekirse oralardan da kendimiz için olmaktan öte alıp ihracını yapma, yani swap diyebileceğimiz bir süreci de başlatma şansımız ayrıca var. İsim vermeyim, onu gidip görüşüp, karara bağladıktan sonra açıklarız''