Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhalefete sert tepki: 'Nerede yanlış yaptık?' sorusunu kendilerine sormuyorlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli'yle geldiği Adıyaman'da açıklamalarda bulundu. Muhalefete sert eleştirilerde bulunan Erdoğan, "1950'den beri bu kötü huylarından maalesef vazgeçmediler. İnsanlarımıza cahil diyorlar. Hatta gazete manşetlerinden küstah bir şekilde 'milletin karnı toggmuş' diyorlar. Bir kez olsun biz nerede yanlış yaptık sorusunu kendilerine sormuyorlar." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhalefete sert tepki: 'Nerede yanlış yaptık?' sorusunu kendilerine sormuyorlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile birlikte deprem bölgesi Adıyaman'a geldi. Burada açıklamalarda bulunan Erdoğan, CHP'ye "1950'den beri bu kötü huylarından maalesef vazgeçmediler. İnsanlarımıza cahil diyorlar. Bir kez olsun biz nerede yanlış yaptık sorusunu kendilerine sormuyorlar." eleştirisini yöneltti.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Sevgili Adıyamanlılar, sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Buradan sizlerin aracılığıyla Adıyaman'ın tüm ilçelerindeki, köylerindeki kardeşlerime selamlarımı gönderiyorum. 14 Mayıs'ta verdiğiniz güçlü destek için teşekkür ediyorum. Adıyaman tercihini bizden yana kullandı. Meclis'te de Adıyaman'ın tercihi Cumhur İttifakı oldu. Allah dayanışmamızı daim etsin diyorum. Biz bu yüreği yaralı şehrin güzel insanlarını samimiyetle seviyoruz. Sordum alanda ne kadar katılım var? Dediler ki 40 bin.

Adıyaman'la aramızda kalpten kalbe giden bir yol var. Kem gözler bunu hiçbir zaman göremediler. Millete tepeden bakanlar bunu anlayamadılar. 50 bin deprem şehidimiz var. Deprem şehidimize bay bay Kemal'in takımı nasıl baktı? Deprem bölgesiyle ilgili bundan sonra siz bir şey yok. Bu nasıl söylenir. Siz olsanız da olmasanız da devletimiz milletimizin yanındadır. AFAD'ıyla Kızılay'ıyla... Bundan sonra da yanında olacaktır.

"BİZ NEREDE YANLIŞ YAPTIK SORUSUNU KENDİLERİNE SORMUYORLAR"

Siyasi tercihinden dolayı depremzedeleri linç edenler bunu hiçbir zaman kavrayamadılar. Makarnacı, bidon kafalı diyerek insanımızı tahkir ettiler. Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi dediler. Bu insanları aşağılamayı tercih ettiler. 1950'den beri bu kötü huylarından maalesef vazgeçmediler. İnsanlarımıza cahil diyorlar. Oylarını sattılar iftirası atıyorlar. Hatta gazete manşetlerinden küstah bir şekilde 'milletin karnı toggmuş' diyorlar. Bir kez olsun biz nerede yanlış yaptık sorusunu kendilerine sormuyorlar.

Pazar günü 17. seçimi de kaybettiler. Hatalarından dolayı çıkıp milletimizden özür dilemediler. Samimi bir özeleştiri vermediler. Milletin gönlünü kazanmak yerine korkutma siyaseti yaparak insanımızın oyunu alabileceklerini sanıyorlar.

Bunu 14 Mayıs'tan sonraki tavırlarıyla bir kez daha ispatladılar. 'Alem ayna gibidir kendi nakşını onda görürsün'. Bunların depremzedelere baktıkça gördükçe kendi yansımalarıdır. Cahil kendileridir. Vatandaşlarımızı ayrıştıran kendileridir. İnsanlarımızı kutuplaştıran kendileridir. Sanatçısından depremzedesine her türlü kötülüğü yapan kendileridir. Bu kibirli ve kaba tavırlarından asla vazgeçmiyorlar. İstiyorlar ki bunlar kimi aday gösterirlerse millet gidip tıpış tıpış oy versin. Siyasetçi demek milletin hizmetkarı demektir.

"CHP GENEL BAŞKANININ DURUMU DA AYNEN BUNA BENZİYOR"

Milletin desteğini hak edeceksin. Hizmet edeceksin. Bunların hiçbirini yapmadan sandıktan çıkmayı beklemek ekmeden biçmeyi beklemek gibidir. CHP Genel Başkanı'nın durumu da aynen buna benzemiyor mu? Hep aynı şeyleri yapıyor ger defasında farklı sonuç bekliyor. Varsın bekleyedursun biz işimize bakıyoruz.

Birinci önceliğimiz depremin izlerini silerek şehirlerimizi ayağa kaldırmaktır. Şehrimize görevlendirdiğimiz bakanlarımız sahayı hiç boş bırakmadılar. Her bir vatandaşımızın sorunlarıyla ilgilendiler. İlk günlerde bazı eksikler olsa da hamdolsun bunları hızla gidererek şehrimizi yeniden ayağa kaldırmaya başladık. Giden canlarımızı gideremesek de inşallah diğer tüm kayıpları telafi etmeye kararlıyız. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Verdiğimiz sözleri yerine getirene kadar durmadan gece-gündüz çalışacağız. Temeller atıldı, inşaatlar başladı.

"HALKIMIZ ÜZERİNE DÜŞENİ GERÇEKLEŞTİRDİ"

Erdoğan'dan önce kürsüye gelen Devlet Bahçeli de bir dizi açıkllamada bulundu.

Bahçeli'nin açıklamaları ise şöyle:

Muhterem Adıyamanlılar öyle önemli günler vardır ki... Çok düşünüp öyle karar verilmeli. 6 Şubat felaketinin ardından enkazlar kaldırılmış, barınma ihtiyaçları önce çadırlar sonra konteynerler olarak hayata geçirilmiş daha sonra da konut çalışmasıyla da depremin bütün felaketlerini ortadan kaldıracak bir karar olmuştur. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde başta Erdoğan olmak üzere onunla birlikte çalışanlar, bakanlar, halkımız üzerine düşeni gerçekleştirmişlerdir.

"28 MAYIS İSE MÜHRÜN VURULDUĞU GÜN OLACAKTIR"

102 günde bu felaketten çıkan başka ülke yoktur. Şu an Seçim süreci yaşanmaktadır. Seçim sürecinin birinci aşaması 14 Mayıs akşamında gerçekleşmiştir, 2. aşaması 28 Mayıs'ta gerçekleşecektir. İlk aşamada Cumhur İttifakı yüksek bir başarı elde etmiştir. 28 Mayıs ise mührün vurulduğu gün olacaktır. 28 Mayıs'ta iki aday var ama milletimizin gönlündeki aday Erdoğan'dır. Bugüne kadar yapılmış olan hizmetleri sürdürebilmek için 28 Mayıs seçimleri çok daha önem arz eder hale gelmiştir.

İkinci mührü vurma zamanı 28 Mayıs'tır. Mührü elinize alın koşa koşa alayınız sandığa gidin. 28 Mayıs'ta mührü elinize alacaksınız, iki adaydan Recep Tayyip Erdoğan'a Erdoğan yoluna devam et diyeceksin. İstanbul'un fethinde yola devam diyeceksiniz.