Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar: "CHP lideri siyasi mandacılık talep ediyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9. Milli İrade İftar programında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan açıklamasında, "Türkiye’yi yabancılara şikayet etmeye Türkiye’yi alenen kötülemeye başladılar. Öyle büyük bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız ki cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor. Ülkesini yabancılara şikayet ederken utanmıyor yüzü kızarmıyor ben partimi ve kendimi niye bu hale düşüyorum sorusunu sormak aklına dahi gelmiyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9. Milli İrade İftar programında önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle: "Çarşamba günü bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen Kadir Gecesi'ni ihya ettik. Bu gece son sahura kalkacak, inşallah yarın da son orucumuzu tutacağız. Bir yanda 11 ayın sultanına veda etmenin burukluğu, diğer yanda inşallah arınmış bir kalple bayrama kavuşmanın sevinci, coşkusu, heyecanı var. Rabbim bu mübarek ayda kendi rızası için edilen duaları, yapılan ibadet ve hayırları kabul buyursun diyorum.
Sivil toplum tarafında vakıflarımız, derneklerimiz, gönüllü kuruluşlarımızla, siyaset tarafında teşkilat mensuplarımız, belediyelerimiz, üyelerimizle, cemiyet tarafında hayırseverlerimiz, ticaret erbabımızla, devlet tarafında Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere bakanlıklarımız, Kızılay'ımız, AFAD'ımız, Diyanet'imiz ve diğer resmi kuruluşlarımızla, velhasıl 85 milyon olarak herkes imkanları dahilinde hayırda yarış anlayışıyla rahmet iklimini Allah'a hamd olsun doya doya teneffüs ettik.
"FİLİSTİN DAVASININ SAVUNUCUSUYUZ"
Ramazan'da Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda zulme uğrayan kardeşlerimize el uzattık. Yardımlarımızı artırmak suretiyle mazlum ve mağdurların yanında olmaya ihtimam gösterdik. Tüm gücümüzle, tüm kapasitemizle Gazze halkının yanındayız. İnşallah zulüm bitene 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar da Filistinlilerin her daim yanlarında olacağız. Allah ömür verdikçe Filistin davasının yılmaz, yıkılmaz, bileği bükülmez savunucusu olmaya devam edeceğiz.
Bugün bir kez daha doğdukları, büyüdükleri ve inşallah üzerinde ebediyen yaşayacakları toprakları savunurken şehit düşen Gazzeli kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara aciz şifalar diliyorum. Milletimizin iftihar vesilesi olan sivil toplum örgütlerimizin de Gazze ve diğer İslam beldeleri için yardım kampanyaları tertiplediğini memnuniyetle müşahede ediyoruz.
Milli İrade Platformu'nda temsil edilen kuruluşlarımızla birlikte mazlumların imdadına koşan tüm kardeşlerime ve hayırseverlerimize bugün bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Kuruluşlarımızın Ramazan'dan sonra da Filistinli kardeşlerimizin acısını paylaşacağına, ekmeğini bölüşeceğine, hayır dualarını Gazze'nin izzet ve şahsiyet abidesi evlatlarından eksik etmeyeceğine yürekten inanıyorum.
"İÇ SİYASETTE KOMİK DURUMA DÜŞÜYORLAR"
Bugün burada şu hususu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ülkemizde birileri Türkiye'nin İslam aleminde ve dünyada neye tekabül ettiğini halen idrak edemiyor. Bu çevreler kendi tarihlerini bilmedikleri, kendi atalarını tanımadıkları için Türkiye'nin tarihi ve kültürel derinliğinden de habersizler. Mesela Suriye'deki devrime Türk milletinin niçin bu kadar sevindiğini, Suriyeli kardeşlerimizin zafer kutlamalarında neden Türk bayrağı açtığını, yeni Suriye hükümetinde niçin bu kadar Suriye'de eğitim görmüş bakan olduğunu bir türlü kavrayamıyorlar. Bunları bilmedikleri için de dış politikada çuvallıyor, iç siyasette kendilerini komik duruma düşürüyorlar.
Oysa biraz okuyup araştırsalar, biraz dünyayı gezseler, kendilerini hapsettikleri ideolojik mahallelerden biraz dışarı çıksalar, bazı gerçekleri onlar da görecekler. Türkiye'nin sıradan bir ülke olmadığının farkına onlar da varacaklardır. Bizim neden Türkiye, Türkiye'den büyüktür dediğimizi onlar da öğrenecekler. Aynı şekilde cahil diyerek, kitap okumuyor diyerek aşağıladıkları gençlerin bilgi, birikim, cesaret, vizyon ve donanım noktasında kendilerinden fersah fersah ileride olduğunu onlar da anlayacaklar.
Türkiye ne zaman kendisine biçilen konuma itiraz etse kökü dışarıda bazı kirli odaklar tarafından hedefe konulmuştur. Türkiye ne zaman ezber bozan adımlar atma cesareti gösterse birileri hemen düğmeye basmış ülkemizin dikkatini dağıtmıştır. Sivil siyaseti demokrasi ve Türkiye’nin kazanımlarını hedef alan bu saldırılarda silah olarak hep belli kavramlar belli cümleler kullanılmıştır. Hatırlayınız "Cumhuriyet tehdit altında" dediler "laiklik elden gidiyor" dediler "sivil darbe" dediler "hayat tarzımıza müdahale ediliyor" dediler "Türkiye batıdan uzaklaşıyor" dediler daha burada saymaya kalksak sabahı bulacağımız bir sürü akıl ahlak ve insaf dışı iddiaları dillendirerek hedeflerine ulaşmaya çalıştılar.
BOYKOT ÇAĞRISINA SERT TEPKİ
İstanbul merkezli yolsuzluk ve terör soruşturması sonrasında yaşanan olayları bu fotoğraftan bağımsız değerlendiremeyiz. CHP genel başkanının yaptığı sorumsuz boykot çağrıları ile isim vererek yerli ve milli markaları tehdit etmesini yine bundan ayrı göremeyiz. Yolsuzluğu örtmek hırsızlığı gizlemek soygunu perdelemek sahtekarlığı savunmak adına her şeyi yaptılar. Marjinal sol örgütleri öne sürmekten gençlerin arkasına saklanmaya ecdat mirası camilerimiz terbiyesizlik yapmaktan güvenlik güçlerimize hakaret edilmesine kadar her türlü kepazeliği sergilediler.
"TAHRİK SİYASİ HEDEFİNE ULAŞAMADI"
Hak arama bahanesiyle demokrasi ile hukukla meşru hak arama yollarıyla asla alakası olmayan çok tehlikeli bir provokasyona giriştiler. Ancak polisimizin soğukkanlı ve kararlı tutumu milletimizin sağduyulu tavrı zorbalığa maruz kalmalarına rağmen gençlerimizin sakin duruşu sayesinde tahrik siyasi hedefine ulaşamadı.
"CHP LİDERİ SİYASİ MANDACILIK TALEP EDİYOR"
Türkiye’yi yabancılara şikayet etmeye Türkiye’yi alenen kötülemeye başladılar. 23 yıllık başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevim boyunca yüzlerce farklı ülkeden binlerce siyasi temsilci ile görüştüm. Bunların arasında pek çok muhalefet lideri de vardı. Bunlardan bir tanesinin bile bize kendi ülkesini şikayet ettiğini kötülediğini kendi ülkesine karşı bizden yardım istediğini görmedik duymadık. Son olarak batıya yalvaracak kadar kontrolü kaybettiklerini gördük. Öyle büyük bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız ki cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor.
“ÜLKESİNİ YABANCILARA ŞİKAYET EDERKEN UTANMIYOR, YÜZÜ KIZARMIYOR”
Kendimizi terk edilmiş hissettik diyor yani yolsuzluk yapanlara niye destek olmadınız demeye getiriyor. Ülkesini yabancılara şikayet ederken utanmıyor yüzü kızarmıyor ben partimi ve kendimi niye bu hale düşüyorum sorusunu sormak aklına dahi gelmiyor. Vatanın zencisi deyince de bu sefer bize kızıyorlar mandacı deyince bize öfkeleniyorlar bize saldırıyorlar. Sizin söylediklerinizin İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nden ne farkı var.
"EMNİYET BİRİMLERİMİZ GEREKLİ MÜDAHALELERDE BULUNACAKTIR"
100 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi’ni sırf yolsuzlukları savunmak adına böyle acil bir duruma düşürmekten hiç mi hicap duymuyorsunuz. Sayın Özel'e bir kez daha kendini toparlamasını yolsuzlukları aklamak için kendisini bu kadar yormamasını tavsiye ediyorum. Bu zihniyet ne yaparsa yapsın biz inadına Türkiye diyeceğiz. Tabii ki bu süreçte kamu düzeninin bozulmasına da göz yummayacağız. Yüzünü kapatan polise saldıran işinde gücündeki insanlarımıza tebelleş olan kim varsa emniyet birimlerimiz gerekli müdahalelerde bulunacaktır.
"MEMLEKET DÜŞMANLARINA KAPTIRACAĞIMIZ TEK BİR GENCİMİZ OLAMAZ"
Şunun da bilinmesini isterim kandırılmış marjinal örgütlerin pençesine düşmüş dahi olsa bizim millet ve memleket düşmanlarına kaptıracağımız tek bir gencimiz olamaz onları da bir şekilde kazanmakla onların da bir yolunu bulup iyiye doğruya ülkesinin ve milletinin safına katmakla mükellefiz. Sivil toplum kuruluşlarımızın yanı sıra ailelerimizin de bu çabalarımızda devlete destek olması gerekiyor. Çocuklarını belediyeleri yağmalayan suç örgütlerinin sinsi planlarında kullandırmasınlar. Ana muhalefet partisini esir almış bir avuç belediye soyguncusunun evlatlarının hayatını karartmasına paçalarını kurtarmak için evlatlarını canlı kalkan olarak öne sürmesine ailelerimiz izin vermesinler.