"Türkiye yatırımcı için güvenilir limandır"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye'nin kriz ortamında bile yatırımcı için güvenilir bir liman olduğunu ifade ederek bunun değişmeyecek bir gerçek olduğunu kaydetti.
Türkiye'deki ABD merkezli şirketleri temsil eden Amerikan Şirketler Derneği'nin (AmCham Türkiye/ABFT) COVID-19 salgını sürecinde Türkiye-ABD arasındaki sosyal, ekonomik ve ticari iş birliğinin değerlendirilmesi amacıyla düzenlediği Yönetim Kurulu Toplantısı'na Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay video konferans yöntemiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden konuk oldu. İki ülke arasındaki dayanışmanın COVID-19'la mücadeledeki önemine vurgu yapılan toplantıda, AmCham Türkiye üye şirketlerinin, salgının Türkiye'de yayılmasının önlenmesi amacıyla bugüne kadar 35 milyon TL nakdi ve ayni destek sağladığı belirtildi. Toplantıda aynı zamanda ABD Yatırım Raporu'na dair bilgi sunuldu.
Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve AmCham Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, dünyanın çeşitli bölgelerinde yayılım göstermesinin ardından Türkiye'de de etkisini gösteren COVID-19 salgınına ilişkin açıklamalarda bulunurken, süreçte Türkiye-ABD arasındaki sosyal, ekonomik ve ticari dayanışmanın salgınla küresel mücadelede örnek teşkil ettiğine vurgu yaptılar.
"Türkiye kriz ortamında bile yatırımcı için güvenilir limandır"
Salgın döneminde AmCham Türkiye üyelerinin temsilcisi oldukları firmaların ülkelerindeki muhataplarla istişare ve iletişiminin önceki dönemlere göre daha kritik bir hal aldığını belirten Oktay, tüm ülkeler için zor olan bu sürecin fikir alışverişinde bulunularak ve karşılıklı çözümler üretilerek aşılabileceğini ifade etti. Toplumları birçok yönden derinden etkileyen salgının küresel ekonomide de yakın tarihin en ciddi ekonomik şoklarından birini yaşattığını belirten Oktay, “Değişmeyecek gerçek, Türkiye'nin sahip olduğu güçlü üretim altyapısı, dinamik iş gücü ve pazar olanaklarıyla kriz ortamında bile yatırımcı için güvenilir bir liman olmasıdır. Salgının etkileri tüm dünyaya, Çin gibi tek bir üretim merkezine bağlı olmanın sürdürülebilir bir politika olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Küresel şirketler bu doğrultuda üretim merkezlerini yeniden konumlandırmaya başladılar. Türkiye birçok farklı sektörde üretim ve yatırımda merkez üssü olmak için kabiliyete fazlasıyla sahiptir. Küresel tedarik zincirlerinin yeniden tanımlanmaya başladığı bu ortamda Türkiye yatırımcılara cazip avantajlar sunuyor. Salgın süresince ve salgın sonrası oluşacak 'yeni normal'e göre hem ülkemizdeki mevcut uzun vadeli dış yatırımların daha da büyümesini, hem de yeni dış yatırımların Türkiye'yi en iyi şekilde değerlendirmesini arzu ediyoruz” dedi.
“Çalışanlarımızın sağlığı ve iş sürekliliğinin sağlanması en büyük önceliğimiz”
“AmCham Türkiye üye şirketleri; Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklama ve yönlendirmeler doğrultusunda, COVID-19'a karşı koruyucu tedbirleri en yüksek seviyede almayı sürdürüyor” diyen Turnaoğlu, “Üyelerimiz hem çalışan sağlığının korunması hem de farklı sektörlerde artan talebin karşılanması önceliğiyle acil durum önlem planlarını uygulamaya aldılar. 100 bin kişiye istihdam sağlayan 110'dan fazla üye şirketimiz COVID-19 salgınına karşı mücadele vermeyi sürdürüyor. Çalışanlarımızın sağlığı ve iş sürekliliğinin sağlanması en büyük önceliğimizdir. Bu zorlu sürecin hep birlikte üstesinden geleceğiz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamaya devam edeceğiz”
Amerikan sermayeli şirketlerin Türkiye'deki yatırımları ve sağladıkları istihdam ile bugün ve gelecekte Türkiye ekonomisi için değer oluşturmaya devam edeceğini vurgulayan Turnaoğlu, “Türkiye'yi global pazarlara taşıma hedefimiz doğrultusunda Türkiye'nin rekabet gücünün korunmasına ve sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi. Turnaoğlu, “Türkiye ile ABD arasında 100 milyar dolarlık ticaret hedefi kapsamında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. AmCham Türkiye olarak üyelerimiz ile birlikte Covid-19 salgınının ülkemizdeki etkilerini en haz hasarla atlatmak üzere süreci tüm hassasiyetimizle sürdürüyoruz. Bu kapsamda üye şirketlerimiz şu ana kadar ülkemize 35 milyon TL nakdi ve ayni destekte bulundular. Önümüzdeki süreçte, ekonomi ve ticaretin sürekliliğini sağlamak üzere, çalıştığımız Türk KOBİ'lerinin de küresel değer zincirine katılmaları yönündeki çalışmalarımıza hız kazandıracağız” şeklinde konuştu.