'Geldiğimiz nokta askıda ekmek'

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

"Bekir Çoşkun, ağacın, kuşun, kedinin her şeyin korunması gerektiğini düşünen bir gazeteci. Urfa'nın kültürünü hiç unutmayan bir gazeteci. Urfa'nın hoyratları tadında bir gazeteciydi. Yakınlarının ve basın dünyasının başı sağ olsun."

"Kuzey Kıbrıs'ta seçim vardı. Sayın Ersin Tatar ve sayın Mustafa Akıncı yarıştılar, sayın Tatar kazandı. Kendisini arayarak tebrik ettim. Kıbrıs'ta barışın sağlanmasını sağlayan tabii ki sayın Ecevit'tir. Onu da saygıyla anıyoruz."

"Demokrasiyi savunduğumuza göre muhtarları da savunmak bizim görevimiz. Neden muhtarlar için bir kanun çıkarılmaz? Bunu söyleyen ilk genel başkanım. Belediye başkanlarının var, neden muhtarların haklarını düzenleyen bir kanun yok? Muhtarlık seçimleri birinci sınıf demokrasi andıdır. Muhtarların neden bütçesi yok? Sosyal yardımlar politik olarak dağıtılacağına muhtarlar eliyle dağıtılması lazım. Bir mahallede kimin ihtiyaç sahibi olduğunu muhtar bilir. Muhtarların haklarını savunabilecek tek bir parti var, o da Cumhuriyet Halk Partisi'dir."

"Hatay'da büyük bir orman yangını çıktı. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na hepimizin teşekkür borcu var. İktidarın da teşekkür borcu var. Hatay Büyükşehir Belediyesi, 79 araç 395 personelle yangını söndürmeye çalıştı. 24 saat çalıştılar. Ayrıca Mersin ve Adana, Gaziantep, Karaman Büyükşehir Belediye Başkanları'na teşekkür etmeliyiz. Bizden olur ya da olmaz, ayrım yapmadan teşekkür ediyoruz."

"Gençliğin aklı hür, fikri hür olacak. Bu çerçevede yetişen kuşaklar, Nobel almıştır, yazarlarımızın kitapları çok sayıda dile çevrilmiştir. Sayın Erdoğan şöyle bir ifade kullandı: Fikri iktidarımızı hala tesis edemedik. Sayın Erdoğan senin fikrin ortaçağ bile değil. Ortaçağ fikrinden bile gerisin. Fikri iktidarda ahlak lazım, erdem lazım. Eğitimde ne yapılmalı söyledik. Eğer eğitimde bir şey yapmak istiyorsan, benim söylediklerimi dinleyeceksin. Neden bu ülkede 3 milyon 37 bin öğrenci internete erişemiyor. Çünkü gittin Türk Telekom'u gittin Hariri ailesine verdin. Hani bütün öğretmenlere bilgisayar verecektin, nereye gitti bu paralar? Para var, ama öğretmene yok, düşük gelirliye yok."

"Para yok, diyorlar. Tefecilere para var. Öğretmene, sanayiciye, işsize para yok, tefeciye gelince dünyanın parası var. 10 yılda 489 milyar dolar tefecilere faiz ödediler. 464 Osmangazi köprüsü demek. Nereye gitti bu para? Bizim fikri iktidarımızda alın teri, bilgi, ahlak, adalet değerlidir. Bu tefecilere faiz ödemeyip şehir hastanesi yapsa 4 bin şehir hastanesi yapılabilirdi."

"Her bir vatandaşa 48 bin 732 lira para ödenebilirdi. Aile başına 165 bin lira para ödenebilirdi. Bu paralar tefeciye gitti. Tefeciye hizmet eden Saray ve şürekası, halka hizmet edilmesini isteyen biziz."

"Geldiğimiz nokta askıda ekmek. Ne proje ama! Çağ açan bir proje. 18 yılın sonundaki rezilliği daha iyi anlatamazsınız. Bu yüzden sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum. Ülkeyi getirdikleri durum daha iyi ifade edilemezdi. Milleti kuru soğana mahkum ettiniz."

"Açlık sınırının altında milyonlar var. Öyle bir genç kuşak yetiştirdiler ki, geleceği Türkiye'de değil, yurtdışında olan bir iktidar. Bir ankette imkanı olsa yurtdışında yaşamak isteyen gençlerin oranı yüzde 62. AK Partili gençlerin de yüzde 42'si evet diyor buna. Eylül'deki bir başka ankette, yüzde 64 bu oran."