Başrollerini Deren Talu, Aleksander Sokolov ve deneyimli oyuncu Yurdaer Okur’un paylaştığı, Wonder Yapım/ Erdal Küçük ve Önder Asru yapımcılığında beyazperdede yerini alacak olan ‘Son Kale Hacıbey’ filminin vizyon tarihi belli oldu. Yönetmenliğini Konstantin Konovalov, senaristliğini ise Yevhen Tymoshenko’nun üstlendiği Türkiye, Gürcistan ve Ukrayna ortak yapımı film; 23 Ekim’de sinemaseverlerle buluşacak.
Los Angeles Santa Monica College’da Sanat Tarihi ve Oyunculuk eğitimi almasının ardından Eric Morris’ten de ‘Method Oyunculuğu’ dersleri alan ve Türkiye’de Derya Alabora ile çalışan Deren Talu, ‘Son Kale Hacıbey’ filmi ile ilk kez bir sinema projesinde hayranlarının karşısına çıkacak.
18. yüzyılın sonlarında Rusya ile savaşan Osmanlı İmparatorluğu’nun kaybedilmemiş tek kalesi Hacıbey’in başarılı kumandanı Ahmet Paşa’nın (Yurdaer Okur) kızı Fatma karakterine can verecek olan Deren Talu, hikaye gereği babası tarafından kale işgal edilmeden önce gizli bir köye gönderiliyor.
Cesareti ve savaş yeteneğiyle babasını ve Hacıbey Kalesi’ni kurtarmak için yola çıkan Fatma (Deren Talu), kendisine bu yolda yardım eden gözüpek Kozak askeri Andrey ( Aleksander Sokolov) ile mücadele ve heyecan dolu yeni bir hayatın temellerini de atıyor.
Çekimler 'Akkerman Kalesi'nde yapıldı
Filmin çekimleri esnasında bir ay Ukrayna’da kalan ekip, kale sahneleri için özel izin aldı. 15. Yüzyılda II. Bayezid tarafından fethedilen ve Osmanlı tarihinde önemli bir yere sahip olan Akkerman kalesinde tarihi dokuya zarar vermeden gerçekleştirilen çekimler, sinema izleyicisine adeta o dönemi yeniden yaşatacak.
"Kadının gücünü göstermek beni gurulandırıyor"
Güzelliği ve iddialı görünümüyle her daim adından söz ettiren Deren Talu, bu kez erkek kılığındaki haliyle herkesi şaşırtacak. Ağır savaş kostümleri giyen ve çekimler için kilometrelerce yol yürüyen Talu, ‘Son Kale Hacıbey’ ile farklı bir yönünü ortaya çıkaracak.
Vizyon için çok heyecanlı olduğunu belirten Talu şunları söyledi:
6 yaşında Beren Saat ile Fatmagül’ün Suçu ne dizisinde staj yaptım, rejide çalıştım. Oyunculuğun zor şartlarını o dönemde gördüm. Fakat içimde bu mesleğe olan tutkumu her zaman taşıdım. Güçlü kadın karakterleri oynamak, kadının gücünü göstermek her zaman beni gururlandırıyor. Yetiştirilme tarzım da bu oldu.
Annem bana hep bir kadın olarak kendi ayakları üzerinde durabilmenin, güçlüklerle savaşabilmenin önemini aşıladı. O yüzden ‘Son Kale Hacıbey’ projesi benim için özel bir yere sahip.