DEVA Partisi’nden istifa eden Mustafa Yeneroğlu AK Parti’ye geçecek mi?
AK Parti’den kopanların kurduğu partilerdeki yaprak dökümü devam ederken, dün gelen bu istifa haberi doğal olarak başlıktaki soruyu beraberinde getirdi.
Malum bir evvelki gün Gelecek Partisi Ankara Milletvekili Mustafa Nedim Yamalı partisinden istifa etmekle kalmadı, törenle AK Parti’ye katıldı ve rozetini de bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan taktı.
Dün de DEVA Partisi kurucusu, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu partisinden istifa ettiğini açıkladı.
Mustafa Yeneroğlu’nun X’teki hesabından yayınladığı veda yazısında dikkatimi çeken satırlar şu oldu:
“Maalesef hedeflediğimiz siyasal iletişimi üretemedik. Bunun doğal bir sonucu olarak da milletimizden gerekli teveccühü sağlayacak dirayeti gösteremedik. 2023 Mayıs genel seçimlerinin ardından aylarca devam eden ve kabullenemediğim bir atalet süreci yaşandı. Özellikle yüzde 0,41 oy aldığımız 2024 Mart yerel seçimlerinden bu yana giderek derinleşen sorunlarımızla yüzleşememe hali; yol arkadaşlığını tesis edememe, kurumsallaşamayan çalışma koşulları ve steril kalma sebebiyle toplumla güçlü iletişim kuramama ve siyasete dönük etkili bir yönlendirme yapamama gibi sorunlar, tüm çabalarımıza rağmen giderilemedi. Zamanla giderilebileceği ümidiyle geçiştirdiğimiz (bu) temel sorunların genel seçim sonrası derinleşerek kronikleştiğini ve artık ümitleri iyice zedelediğini göz ardı edebilecek durumda değilim.”
Öncelikle şunu belirteyim. Bu yazıyı okuyan pek çok AK Partili kızacaktır ama Mustafa Yeneroğlu benim çok beğendiğim, görüşlerini medeni bir tartışma ortamında açık ve net biçimde söyleyerek ifade eden ender siyasetçilerden biridir. Çifte vatandaş olduğu Almanya’da sivil toplum çalışmalarıyla siyaset hayatına giren Mustafa Yeneroğlu, bu sebeple benim ATV Avrupa televizyonunda hazırlayıp sunduğum Avrupa’da Gündem programında defalarca konuğum oldu. Kendisini ağırlamaktan her zaman mutluluk duydum, çünkü her programda içi dolu konuşmalarıyla hakikaten nitelikli siyaset nasıl yapılır, kanıtlıyordu.
Bu arada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dikkatini çekti ve AK Parti’den milletvekili oldu. Hem sivil toplum çalışmalarını sürdürdüğü sırada hem de milletvekilliği esnasında sık sık Alman televizyonlarındaki tartışma programlarının konuğu oldu. Karşısında kimi zaman Cem Özdemir, kimi zaman da Sevim Dağdelen gibi PKK’ya yakın siyasetçiler oluyordu. Diğer Alman konukların ve onların çapraz ateşine maruz kalan Mustafa Yeneroğlu mükemmel Almancası, inanılmaz mantık kurgusu, siyasi zekâsı ve belagatiyle, deyim yerindeyse karşısındakilerin hakkından geliyordu. Merak edenler o programları YouTube’dan bulup izleyebilirler. Bu satırları okurken 29 Mayıs 2016 yılında Moderatör Anne Will’in tartışma programında onun HDP ve PKK ile ilgili sözlerini, Erdoğan’a yönelik saldırılara karşı verdiği cevapları dinleyebilirsiniz. Hakikaten gurur verici.
Ama sonra ne olduysa oldu kara bulutlar dolaşmaya başladı. Mustafa Yeneroğlu AK Parti’deki milliyetçileşme ve Kemalist devletçilik çizgisine karşı tutum belirlemeye, demokrasimizdeki problemlerle ilgili görüşlerini de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a aktarmaya başladı. Bunu bana bizzat kendisi söylediği için yazıyorum. Üstelik bunu birkaç kez yapmıştı. Kendisine “Sayın Cumhurbaşkanı ne diyor bunları söylediğinizde?” diye sormuştum bir kez. Bana “Dinliyor ve not alıyor. Ama sanırım çok memnun olmuyor” demişti.
Dediğim gibi Mustafa Yeneroğlu bence Türkiye’de ilkeli siyaset yapan, sayısı çok fazla olmayan birkaç isimden biri. Onunla AK Parti’den kopuş sürecinde WhatsApp üzerinden, nezaket sınırlarının asla dışına çıkmadan çok uzun bir tartışma yaptık ama birbirimizi ikna edemedik. Aslında büyük ölçüde onunla aynı fikirde olsam da konjonktür ve Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorunlara bakış açımızdaki farklılık nedeniyle anlaşamadık. Bu yüzden, bir karar almadık ama geçen seçimler öncesine dek ilişkimizi dondurduk.
Sonra çeşitli televizyon programlarında bir araya geldik.
Şimdi DEVA Partisi’nden istifa açıklamasını duyunca kendisine mesaj yazdım WhatsApp’tan. Sonuçta açıklaması GP’den Mustafa Nedim Yamalı’nın istifası ve ardından AK Parti’ye katılmasıyla senkronize olunca “Acaba” dedim.
Konuşmamızı bazı bölümlerini özel olduğunu düşündüğüm için yazmayarak aktarıyorum:
“Mustafa bey selamlar, hayırlı olsun. Açıklamanızı okudum ve çok makul buldum. Cumhuriyet gazetesinin ‘yeni bir çatı partisi projesi’ diye duyurduğu haber doğru mu? Yoksa AK Parti’ye mi döneceksiniz?”
Fuat Bey selamlar. Teşekkür ederim nezaketiniz için. Cumhuriyet gazetesini okumadım. Benim herhangi bir projem de yok.
Bağımsız mı kalacaksınız bu durumda? Sürekli AK Parti’ye katılımlar konuşuluyor ondan sordum. Bilmiyorum siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu süreci?
Fuat Bey, beni biraz tanıyorsunuz. Eminim düşüncelerimi de tahmin ediyorsunuzdur.
Evet ediyorum ve AK Parti’ye bugünkü haliyle, ilkesel bazda sıcak bakmadığınızı da biliyorum ama benimkisi bir gazetecilik refleksi. Küçük bir ihtimali bile sormak açısından.
Evet. Aynen öyle. Geçen arkadaşlara saygım var ama Ak Parti'ye de iyilik yaptıklarını düşünmüyorum. Daha düne kadar yaptıkları eleştirilerde ne değişti, açıklamak zorundalar ahlaken. Ak Parti’nin özüne dönmesi gerekir.
Ben bildiğiniz çizgimde inandığım değerleri savunmaya devam edeceğim.
Yani 2002 ruhuna. Bu benim düşüncem ama siz ilkelerinizle tek kalacaksınız gibi görünüyor, baksanıza Ahmet Davutoğlu bile (AK Parti’ye) çeşitli sinyaller gönderiyor. :)
Bazen çok ağır oluyor elbette ama biliyorsunuz tek kalmayı (daha önce de) tecrübe ettim.
Evet, Mustafa beyin cevabında Ahmet Davutoğlu ile ilgili değerlendirmeler de var ama bunlar daha spesifik ve özel.
Benim tanıdığım Mustafa Yeneroğlu’nun katılacağı bir parti ufukta görünmüyor doğrusunu söylemek gerekirse. Mevcut ortamda bağımsız bir milletvekili olarak devam edeceği konusunda bir tereddüt oluşmasını istemiyor. Ama AK Parti eğer 2002 ruhuna ve dediği gibi “kurucu değerler” in geçerli olduğu yıllarına dönerse belki de bu mümkün olabilir. Ama AK Parti artık bambaşka bir yerde şu anda.
Zaman neyi gösterir o da ayrı mesele.