Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan Yunanistan Başpiskoposuna tepki: Hastalıklı bakış açısı
Yunanistan Başpiskoposu İeronimos'un 'İslam din değildir' ve 'Müslümanların savaş yanlısı insanlar olduğu' sözlerine tepki gösteren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Erbaş bu sözleri şiddetle kınadığını belirterek, "Hristiyan dünyası bu hastalıklı bakış açısına karşı gelmeli" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Yunanistan Başpiskoposu İeronimos'un "İslam'ın din olmadığı" ve "Müslümanların savaş yanlısı insanlar olduğu" şeklindeki sözleri üzerine, "Barış ve huzurun hakim kılınması için gayret sarf etmesi gereken din adamlarının en önemli vazifesi bir arada yaşama kültürüne katkı sağlamak olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Erbaş, yaptığı yazılı açıklamada, Yunanistan Başpiskoposu İeronimos'un OPEN TV kanalında katıldığı Yunanistan'ın kurtuluş savaşıyla ilgili programdaki sözlerine tepki gösterdi.
İeronimos'un İslam'ı ve Müslümanları hedef alan iftiralarla dolu mesnetsiz sözlerini şiddetle kınadığını bildiren Erbaş, söz konusu ifadelerin toplumu kışkırtıp insanları İslam'a karşı kin, düşmanlık ve şiddete sevk ettiğini belirtti.
"Misyonuna yakışmıyor"
Bir dinin temsilcilerinin barış, birlikte yaşama ve hoşgörü içeren mesajlarla insanları kavga ve çatışmadan uzak, barış içerisinde, insanlık ortak paydasında birlikte yaşamayı teşvik eden bir söylem üretmesi gerekirken üstlendiği misyona yakışmayan açıklamalarda bulunmasının çok talihsiz ve kabul edilemez olduğunu vurgulayan Erbaş, şunları kaydetti:
"Ayrıca Hristiyan dünyasının bu hastalıklı bakış açısına karşı gelmesi gerektiğini de ifade etmek istiyorum. Müslümanları ötekileştirmeyi hedefleyen bu tarz söylemler Müslümanlara karşı ırkçı bakış açısını beslemekte, canlarına ve ibadethanelerine saldırılara dönüşmektedir. Barış ve huzurun hakim kılınması için gayret sarf etmesi gereken din adamlarının en önemli vazifesi bir arada yaşama kültürüne katkı sağlamak olmalıdır."
"İslam barış dinidir"
Erbaş, insanlık tarihinde diğerini ötekileştirmeyen davranış, söylem ve tutumların her zaman değerli olarak kalacağını ve inananların sağduyusunun bu tür söylemlere karşı her zaman galip geleceğini belirterek "İnsanlığa barış̧, huzur, esenlik, merhamet, şefkat, adalet ve fazilet aşılamanın yolu çatışmak değil, birlikte yaşama ahlakını yeniden yaşanır hale getirmekten geçmektedir. İslam medeniyeti her zaman farklı dinlerden, kültürlerden insanların asırlar boyunca bir arada yaşamasına imkan vermiş ve herkese inancına göre yaşama hakkını sağlamış büyük bir medeniyettir. Bu vesilesiyle bir kez daha hatırlatıyorum ki İslam dini insanlığın ahlak, merhamet, adalet, barış, esenlik gibi ulvi değerlerle buluşmasını amaç edinen bir barış dinidir." ifadelerini kullandı.