Diyarbakır Valisi Zorluoğlu'ndan yasak gerekçesi: 'Tehdit ve risk nedeniyle yasakladık'
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, DEM Parti tarafından yapılması planlanan mitinge getirilen yasak ile ilgili ''Böyle bir mitingin 13'ünde şehirde yapılmasını güvenlik, toplum huzuru anlamında, kamu düzeni anlamında sakıncalı bulduğumuzdan yasakladık'' dedi.
Merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeni 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde bulunmuştu.
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma sürerken; 9'u aile üyesi olmak üzere davada toplam 12 kişi tutuklu.
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, konuya ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada, idari sürecin Narin'in cenazesinin bulunmasıyla sona erdiğini, o andan itibaren sürecin adli bir süreç olduğunu söyledi.
''KONU ADLİ BİR KONU''
"Dolayısıyla Cumhuriyet Başsavcılığımızın koordinasyonunda bir başsavcı vekili ve dört tane savcımızın çalıştığı, yoğun gayret gösterdiği, il jandarmamızın ve emniyet güçlerimizin destek verdiği bir adli süreç devam ediyor" diyen Vali Zorluoğlu, şöyle konuştu:
"Bu adli sürece herkesin sabırla saygı göstermesi gerekiyor. Titiz bir çalışma yürütülüyor. Cinayetin bütün yönleriyle açığa çıkartılması için arkadaşlarımız gayretle çalışıyor. Dolayısıyla burada çok aceleci davranmamak lazım. Sağlıklı bir şekilde bu adli sürecin tamamlanmasını da beklemek lazım. Konu adli bir konudur, adli sürecin devam ettiği bir konuyla ilgili çok fazla bir şey söylememiz doğru olmaz."
"YAPILMASINI SAKINCALI BULDUK"
DEM Parti tarafından pazar günü yapılmak istenen mitingin yasaklanması ile ilgili de konuşan Vali Zorluoğlu, şunları söyledi:
"Hafta sonu Diyarbakır'da yapılması istenen, bizim de valilik olarak yasakladığımız konuya gelince yanlış hatırlamıyorsam DEM Parti'nin bir müracaatı valiliğimize oldu. 13 Ekim'de Diyarbakır'da, İstasyon Meydanı'nda bir miting yapma başvurusu. Valilik olarak ilgili kurum ve kuruluşlarımızla, güvenlik bürokrasisiyle beraber ayrıntılı bir şekilde bu müracaatı değerlendirdik. Bunun kamu güvenliği ve huzuru bakımında ciddi riskler oluşturduğu ve Diyarbakır'da uzun bir süreden beri var olan huzur ortamına bu manada tehdit oluşturacağı, somut birtakım delillerle desteklendiğinden böyle bir mitingin 13'ünde şehirde yapılmasını güvenlik, toplum huzuru anlamında, kamu düzeni anlamında sakıncalı bulduğumuzdan yasakladık. Türkiye, bir hukuk devleti. Karar beğenilir, beğenilmez. Zaten bu kararı, muhatapları idari yargıya götürdü. Süreç devam ediyor.
"SOMUT VERİLERE DAYANARAK YASAKLADIK"
Yargının vereceği karar, hepimiz için bağlayıcıdır. Hukuk devleti içerisinde çalışıyoruz, hukuka son derece saygılı bir yönetim anlayışımız var. Kanunların bize verdiği yetkileri kullanarak bunu yasakladık. Kendi kafamıza göre aldığımız bir karar değil. Bu şekilde aldığımız bu karara, muhataplarımızın ve tüm vatandaşlarımızın saygı göstermesi, bunu anlayışla karşılaması ve buna uyması gerekir. Bütün vatandaşlarımızdan beklentimizdir. Kendi güvenlikleri için aldığımız bu karara uymalarını istiyoruz. Ama bakıyorum ki sosyal medyada, bu yasaklama kararı yokmuş gibi ilgili siyasi partinin ve partililerinin, insanları bu mitinge davet ettiklerini görüyorum. Bu, doğru bir yaklaşım değildir. Hukuk devletinde, demokratik bir ülkede olmayacak davranışlardır. Herkes bu manada yaptığı eylemin sorumluluğunu da taşır. Tekrar ifade ediyorum, bunu Diyarbakır'daki huzur ortamına ciddi tehdit ve risk oluşturacağı gerekçesiyle somut verileri de dikkate alarak yasakladık."