Sizler için hem sağlıklı bir zayıflama programı hem de neden zayıflayamadığınıza dair diyetisten önerisini sıralayacağız. Sağlıklı bireylerde kilo vermek deyince akla çeşitli diyetler, kullanılan bazı makineler, kürler ve detoksların geldiğini ifade eden Diyetisyen İrem Şerolar, kilo vermenin kişiye özel olması gerektiğinin altını çizdi. Dyt. Şerolar, ağırlık kaybının en doğru ve sağlıklı yolunun kişinin yaşam şekline uygun karbonhidrat, yağ ve protein içeriği planlanmış, kısıtlamayan ve sizi yoksun hissettirmeyen bir beslenme programı olduğunu söyledi.
İnsanların hızlı kilo kaybı için vücutlarına çoğu zaman bilinçsizce zarar verebildiğine dikkat çeken Diyetisyen Şerolar, “En çok yaz dönemi geldiğinde aşırı kısıtlı kalori içeren tek tip beslenmeler denendiği görülmektedir. Diyetisyen danışmanlığı olmadan sağlıklı besinlerin, özellikle sağlıklı lif ve yağ grubunun diyetten çıkarılması kişilerin bağırsak hareketlerini yavaşlatıp bağışıklıkların düşmesine neden olabilir, hatta kas kaybı bile yaşatabilir” uyarısında bulundu.
Dyt. Şerolar, sağlıklı kilo kaybı formülünü ise şu şekilde anlattı:
“Kişiler en doğru kilo kaybı için kaliteli karbonhidratlardan (tam buğday, un veya ekmeği, yulaf, bulgur, karabuğday gibi), sağlıklı pişen protein grubundan (ızgara, haşlama, fırın vb.) ve sağlıklı yağ grubundan (zeytinyağı, çiğ kuruyemişler, zeytin, avokado vb.) oluşan, o anki ağırlıklarına göre kalorisi planlanmış kısıtlı değil, zengin açlık hissetmedikleri bir program uygulamalıdırlar. Buna ek olarak günlük olarak hareketin/ egzersizin arttırılması hem kas korunumu için hem de kilo kaybı için en güzel destek olacaktır.”
“Kişiler en doğru kilo kaybı için kaliteli karbonhidratlardan (tam buğday, un veya ekmeği, yulaf, bulgur, karabuğday gibi), sağlıklı pişen protein grubundan (ızgara, haşlama, fırın vb.) ve sağlıklı yağ grubundan (zeytinyağı, çiğ kuruyemişler, zeytin, avokado vb.) oluşan, o anki ağırlıklarına göre kalorisi planlanmış kısıtlı değil, zengin açlık hissetmedikleri bir program uygulamalıdırlar. Buna ek olarak günlük olarak hareketin/ egzersizin arttırılması hem kas korunumu için hem de kilo kaybı için en güzel destek olacaktır.”
“Kilo kaybımı bir türlü hızlandıramıyorum” diyenlerin öncelikle bir iç hastalıkları hekimine giderek detaylı kan tahlili değerlendirmesi yaptırmalarını öneren Dyt. Şerolar, “Tiroitler, tiroit antijenleri, kan şekeri regülasyonu, insülin direnci, düşük şeker (hipoglisemi) gibi hastalıklara sahip olabilirsiniz. Sonrasında kan değerlerinizdeki vitamin ve mineral değerlerine baktırmak, düşük olanlara göre beslenmenizi planlayıp gerekli takviyelere başlamanız metabolizma hızınıza en güzel destekçiler olacaktır” diye konuştu.
Dyt. Şerolar, sağlıklı kilo vermeyi engelleyen diğer durumları ise şöyle sıraladı:
“Kandaki düşük D vitamini, B12 seviyeleri.
Demir eksikliği anemisi.
Sedanter ve hareketsiz yaşam ( oturarak çalışma- araç kullanma).
Kortizol kullanımı.
Düzensiz uyku.
Stres.
Sürekli tartıya çıkmak.
Sık seyahat yapmak, düzen kuramama durumu.
Yüksek şeker tüketimi.
Alkol kullanımı.”
Dyt. Şerolar, bunun dışında sağlık sorunu olmayan kişilere metabolizmalarını hızlandırabilmeleri için şu önerilerde bulundu:
“Metabolizmanızın çalışma hızını vücut kas kütlesiyle direkt olarak bağdaştıran birçok çalışma yapılmıştır. Düzenli spor ve egzersiz yapıp kas kütlesini artırmak, vücutta yağ yakımını tetiklediğini, kan akışını düzenlediğini ve toksinlerin atımına yardımcı olarak metabolizmayı hızlandırdığı bilinmektedir. Besinlerle metabolizmayı hızlandırmak maalesef imkânsızdır. Bu yüzden rivayetlere inanmayın. Ancak sağlıklı beslenmek vücuttaki antioksidan mekanizmayı canlı tutacak, basit karbonhidrat tüketmemek metabolizmanızın yavaşlamasını önleyecek bu da dolaylı olarak metabolizmanızın daha hızlı olmasını sağlayacaktır.”
DİYETE CESARETİNİZ YOKSA VÜCUDUNUZU HAZIRLAYIN
“Diyete başlamaya cesaretiniz yoksa ve gözünüz korkuyorsa önceki süreçte hazırlanmak sizi motive edecektir” diyen Dyt. Şerolar, diyet öncesi vücudun hazırlanması için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“İlk ve en önemli adım olarak beslenme düzeninizi oturtun. Uyanma saatiniz ve acıkma saatleriniz neler belirleyin, aynı şeyleri yemeye devam etseniz de belirlediğiniz saatlerde tüketin.
İçeceklerle birlikte aldığınız şekeri bırakın. Çay ve kahveye şeker atmak yerine, şekeri sadece canınızın istediği tatlılardan alarak, rutinde günlük alınan şeker miktarını azaltmış olacaksınız.
Günlük su tüketiminizi artırın, kendinize hedefler koyun. Belli saatlere kadar küçük miktarlarda su hedefi koymak su tüketiminizi artıracaktır.
Eve aldığınız ekmek rengini değişin. Kepekli, tam buğdaylı veya çavdar esmer ekmeklerden alın.
Daha çok hareket edin, asansör yerine merdiven kullanın.
Alışverişe aç karnınıza çıkmayın, sağlıksız ürün içeren reyonlardan uzak durun ve eve stok yapmayın.”
YAZ DİYETİNDE BULUNMASI GEREKEN BESİNLER
Dyt. Şerolar, yazın diyet yaparken tüketilebilecek besinleri ise şu şekilde sıraladı:
Karbonhidratlar:
Tam buğday, kepekli, çavdarlı un ile yapılmış tüm ürünler (makarna, erişte, krep, poğaça vb…)
Pilav grubundan; bulgur, karabuğday, kısır, esmer pirinç veya basmati pirinç pilavı
Meyvelerin ve kuru meyvelerin tamamı
Baklagil yemekleri
Çorbalar (unsuz, pirinçsiz ve şehriyesiz tercihimiz )
Yağ grubu (kızartma olmadan):
Zeytinyağı ve Ayçiçek yağı
Kuruyemişler (ceviz, badem, fındık, fıstık, kabak çekirdeği, kaju – çiğ ve tuzsuz şekilde)
Keten tohumu, chia
Hindistan cevizi ve yağı
Zeytin
Avokado
Proteinler:
Izgarada, haşlanmış, fırınlanmış veya yapışmaz tavada pişirilmiş kemikli veya kemiksiz et, köfte; tavuk, tavuk köftesi; balık, zeytinyağlı ton balığı.
DİYETE SPOR DA EŞLİK EDECEKSE DİKKAT
Diyet yaparken spor da yapılabileceğini ancak kişinin sağlık durumunun öncelikli olduğunu sözlerine ekleyen Dyt. Şerolar, “Taşikardi veya bir kalp rahatsızlığı var ise doktora danışmadan diyet sürecine spor eklenmemelidir” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.