Yeni yayınlanan bir araştırma, boğazımızın arkasındaki belirli noktalarda ve burun boşluklarımızda biriken büyük miktarlarda mikroplastik soluduğumuzu gösteriyor. İnsanlar her saat yaklaşık 16,2 parça mikroplastik soluyor, bu da bir hafta boyunca yaklaşık bir kredi kartı değerinde.
Araştırmada "Plastik ürünlerin, tüketici ürünlerinin, lastik aşınmasının ve endüstriyel arızaların bozulmasından küçük mikroplastik döküntüler oluşur. Denizlerde, atmosferik havada ve toprakta milyonlarca ton bu mikroplastik parçacık bulundu." ifadeleri kullanıldı.
Mikroplastikler, çapı 5 milimetreden (0,2 inç) küçük olarak tanımlanan küçük plastik parçalarıdır. Sentetik malzemeler, araba lastikleri, ayakkabı tabanları gibi günlük nesnelerin aşınması, mikro boncuk içeren kozmetikler ve gemi kaplamaları gibi çeşitli plastik kaynaklardan geliyorlar.
İsviçre hava kalitesi teknoloji firması IQAir'in bildirdiğine göre, bu parçacıklar nefes borusuna ve akciğer dokularına zarar vererek amfizem ve akciğer kanseri gibi akciğer rahatsızlıklarının gelişme riskini artırabilir. Ek olarak, polisiklik aromatik hidrokarbonlar da dahil olmak üzere genellikle yüzeylerinde toksinler taşırlar.
Yazarlar gazetede, "Mikroplastikler genellikle zehirli kirleticiler ve kimyasallar içerir. Solunan mikroplastiklerden gelen zehirli maddeler potansiyel olarak solunum sisteminde ciddi sağlık tehlikelerine neden olabilir."
Bu mikroplastikler, eğer yeterince küçüklerse, kan dolaşımına da girebilirler. Bu, kan damarlarında birikmelere yol açarak ateroskleroz adı verilen atardamarların sertleşmesine yol açabilir.
Havadaki ve sudaki mikroplastik miktarının azaltılması, onları oluşturan süreçlerin ve malzemelerin daha az kullanılmasını gerektirir. Nişasta bazlı polimerler, bitki bazlı gümüş otu, ağaç lifi ve hindistancevizi lifi gibi hızlı ayrışan malzemeler plastik yerine kullanılabilir.