Küresel iklim değişikliğinin dünyadaki birçok ülkenin başına bela olacağı artık büyük bir kesinlik taşıyor.
Ancak bu bela olma hali, bazı ülkeler açısından çok büyük yıkım taşıyacak. Küresel iklim değişikliğinin yok edeceği ülkelerin listesine bakınca siz de büyük şaşkınlık yaşayakcaksınız. Bu böllgeler arasında ünlü tatil yerlerinde de olması işi daha ilginç bir boyuta sürüklüyor.
Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) geçtiğimiz günlerde yayımladığı iklim raporu sonrasında küresel ısınmaya dair yeni araştırmalar ortaya çıkmaya devam ediyor.
Başta Yunanistan olmak üzere dünyanın birçok yerinde meydana gelen yangınların ve sellerin ardından bilim insanları iklim değişikliğinin oluşturabileceği sorunları incelerken yayımlanan ‘insanlık için kırmızı kod’ sonrasında dünyanın birçok ülkesinin iklim krizi nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceği aktarıldı.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (World Wide Fund for Nature) geçtiğimiz günlerde Amazonlar, Güney Afrika'daki Miombo Woodlands ve güneybatı Avustralya gibi vahşi yaşam açısından zengin bölgelerin, hayvan türleri için dünyada en çok etkilenen yerler arasında olacağını söylüyor.
Savunmasız, yüksek riskli ülkelerin iklim krizine karşı herhangi bir eylem gerçekleştirmemesi durumunda yok olmanın eşiğine gelecekleri aktarılan çalışmalarda dünyanın önemli ülkelerinin de bu krizde derinden etkileneceği belirtiliyor.
İşte bilim insanları tarafından risk altında olarak adlandırılan ülkeler ve nedenleri:
Yapılan çalışmalarda, yükselen deniz seviyelerini yavaşlatmak için ciddi değişiklikler yapılmazsa, 2050 yılına kadar birçok alçak adanın yaşanmaz hale gelebileceği belirtiliyor. Yükselen suların özellikle Haiti, Fiji ve Filipinler gibi yerleri vurması bekleniyor.
Bununla birlikte dünyada dünyada Maldivler'den daha fazla risk altında olan bir ada bulunmuyor. Mercan adalarının yüzde 80'inden fazlası, deniz seviyesinden 30 santimetre yükseklikte bulunurken bu nedenle deniz seviyelerindeki en küçük bir artışın ada ülkesini sular altında bırakması söz konusu.
Eski Maldivler başkanı Mohamed Nasheed, IPCC'nin son raporunun ardından verdiği demeçte, "Başka birinin saldığı karbonu hayatlarımızla ödüyoruz" diye konuştu.
On binlerce ada sakini, gelecekteki tehlikeli sonuçlardan kaçınmak için deniz seviyesinden yaklaşık 2 metre yükseklikte inşa edilmiş geniş bir yüzey alanına sahip insan yapımı bir ada olan Hulhumalé'ye göç etti.
Adanın tehlike altında olan başkenti Malé'nin üzerindeki baskıyı azaltmak için önümüzdeki yıllarda 200 binden fazla kişinin Hulhumalé'ye taşınması bekleniyor.
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
Yüksek sıcaklıklarıyla bilinen Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) yaz aylarında yağış olmadan sıcaklıkların 50 santigrat dereceyi bulduğu biliniyor.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki (MIT) uzmanlar, ülkenin mevcut rekor sıcaklıklarının, başkenti Abu Dabi'de bir “bölgesel sıcak nokta” ile 2070 yılına kadar olağan hale geleceğini belirtiyor.
Bu bölgenin, Basra Körfezi çevresinde yer alan diğer birçok bölgeyle birlikte, yaş termometre sıcaklığı (WBT) adı verilen hem sıcaklık hem de nemin birleşik tehlikelerinden etkileneceği belirtiliyor.
Bilim insanları yaklaşmakta olan birleşik tehlikeden dolayı, durumun zamanla daha da kötüleşeceğini ve en sıcak iklime sahip bireylerin bile orada yaşayarak hayatta kalmasının imkansız olacağı anlamına geldiğini belirtiyor. Sıcaklıkların 60 santigrat dereceyi bulabileceğini belirten bilim insanları, buna 10 dakika maruz kalan bir kişinin vücudunun hasar görebileceğini belirtiyor.
JAPONYA'DA YOK OLACAK ÜLKELER ARASINDA
Germanwatch Enstitüsü, 2018 yılında yayımladığı hava ile ilgili can kayıplarında en çok hangi ülkenin tehlikede olduğunu belirten yıllık bir Küresel İklim Risk Endeksi’nde, Japonya'nın aşırı hava kaynaklı ölümler için en fazla risk altındaki ülke olduğunu ortaya koydu. 2018 yılından bu güne kadar ülkede, bin 282 kişinin tayfunlar, sıcak hava dalgaları toprak kaymaları ve sellerden hayatını kaybetti.
100 bin kişide 1 kişinin hava olayları nedeniyle hayatını kaybettiği ülkede, Japonya Meteoroloji Ajansı, bu dönemin rekor sıcaklıklarından dünyanın ilk inkar edilemez iklim değişikliği kaynaklı ölümleri olduğunu doğruladı.
SUDAN
Afrika kıtasının çoğu, hem nüfusunun geçimini sağlamak hem de ekonomisini ticaret yoluyla sağlamak için tarıma güveniyor.
Malavi ve Zimbabve gibi yerlerde gıda güvensizliğinin sürmesinden iklim değişikliği ve diğer insan faktörleri sorumlu tutulurken, Dünya Bankası Sudan'ı bu sorunun en acil kurbanı olarak görüyor.
Beş yıl önce, Sudan'ın düzensiz mahsul arzı nedeniyle "son derece karmaşık bir acil durum" ile karşı karşıya olduğu bildirildi ve bu durum her geçen gün daha da kötüleşti.
Afetler konusunda kıdemli danışman olan Michelle Yonetani, "Zaten çok savunmasız olan ve yoksullaşmadan muzdarip olan, iklim değişikliğinden etkilenebilecek bölgelerde bulunan topluluklar, başa çıkma mekanizmalarının sınırlarına itiliyor" diye konuştu.
Yonetani, "Kuraklık, kuzey bölgesindeki savana kuşağını etkileyen çölleşmeyi şiddetlendiriyor. Bu nedenle bu genişleyen çöller tüm köyleri yerinden ediyor" dedi.
Sudan nüfusunun yüzde 80'inden fazlası, büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa bağlı olan kırsal alanlarda yaşarken ülke, sığır, koyun, keçi ve deveden oluşan kıtadaki en büyük hayvan popülasyona sahip durumda.
Bilim insanları bu ekosistemin bozulması durumunda Sudan halkının çok büyük sorun yaşayacağının altını çiziyor.