Dünyadan habersiz sessiz bir şekilde yaşıyorlardı... Bugüne kadar sadece 30 kez kendini dünyaya göstermişti. Yine sudan kafasını kaldırdı, balıkçılar kalakaldı
Araştırmacılar artık neslinin tükendiğini düşünmeye başlamıştı. Dünya genelinde sadece 30 kez canlı olarak görülen cüce balina herkesi şaşkına çevirdi. Sessiz ve kimseye fark edilmemeye çalışsalar da artık hangi bölgede yaşadıkları belli oldu.
Avustralya sularında normal bir balıkçının kayda aldığı cüce balina deniz biyologlarını heyecanlandırdı. Tüm zamanlar hesaplandığında 30'dan az görülen bu balina türü herkesten gizlenmeye çalışıyor.
ORTAYA ÇIKMIYORLAR
Biyologlar bir dönem nesillerinin tükenmeye başladığını düşünüyordu. Avustralya'da havalar ısındığında balina kuzenleriyle aynı yönde göç etmiyorlardı ve çok nadir ortaya çıkıyorlardı.
Araştırmacılar cüce balinalar hakkında şunu net bir şekilde söylüyor, "Daha sıcak aylarda tam olarak nereye gittiklerini tam olarak bilmesek de, net olan şey daha ılıman sularda kaldıkları"
"FARKLILAR MI BİLMİYORUZ"
Deniz biyoloğu Redden, "Yeni Zelanda ve Avustralya arasında gidip geldiklerini veya bu iki popülasyonun genetik olarak farklı olup olmadığını bilmiyoruz" dedi.
CANLISI İNCELENEMEDİ
Hiç bir araştırmacı canlı bir cüce balinayı inceleme şansına erişemedi. Fakat ara sıra kumsala ölü bedenleri vurduğunda derinlemesine tarama yapılıyor. Nasıl beslendiklerinden iskelet yapılarına kadar. Tank benzeri iskeleti balinalar arasında benzersizdir.
YEDİKLERİ BESİNLER ANALİZ EDİLDİ
Araştırmacılar, balina örneklerinde bulunan izotopları analiz ederek, türün yaklaşık 40 yıllık hareketlerine bakabildiler. Balinaların Antarktika sularında bulunan yiyecekleri yediklerine dair hiçbir kanıt bulamadılar.
150 yıl boyunca anatomistler, Caperea'yı gerçek balinaların akrabası olarak kabul ettiler. Ancak pek çok bilim adamı ikna olmadı ve kemikler, fosiller ve moleküller üzerinde onlarca yıl süren sert tartışmalara yol açtı.
Tartışmayı körükleyen gerçek, Caperea'nın DNA'sının yalnızca bir kısmının gerçekten dizilenmiş olmasıydı. Her genin kendine özgü evrimsel geçmişi olabileceğinden, böyle bir alt kümeyi yorumlamak risklidir.
ÇOK NADİRLER
Şu anda Uluslararası Doğayı Koruma Birliği'nin tehdit altındaki türlerin Kırmızı Listesi'nde Asgari Endişe olarak sınıflandırılmış olsalar da, nüfus eğilimleri ve sayıları bilinmiyor. On yıl öncesine kadar türün yok olabileceğine inanılıyordu.