Michigan Eyalet Üniversitesi'ndeki (MSU) biyologlar, yusufçuklara benzeyen ve sulak alanlarda hem yırtıcı hem de av olarak bol miktarda bulunan yeni bir tür olan bu böcekleri inceliyorlar. MSU Today'e göre daha sıcak ve daha uzun büyür.
MSU'nun yeni bir araştırması, böceklerin sürekli ısınan bir dünyada gelişeceğini gösteriyor. Bir İngiliz haber ajansı olan SWNS'ye göre araştırmacılar, bu böceklerin dünyadaki hızlı hava değişikliklerine ayak uydurmak için her yıl fazladan bir larva seti doğurduğunu keşfettiler.
Bu, küresel ısınmanın bu böcekler gibi avcı-av türlerini yok edeceğini öne süren birçok bilimsel modelle çelişiyor. MSU ekibi, iklim değişikliğinin hayvanlar üzerindeki etkisine ilişkin mevcut tahminlerin gerçekçi olmadığını ve bu tahminlerin yaratıkların çeşitli sıcaklıklarda nasıl farklı davranabileceğini hesaba katmadığını hissetti.
"POTANSİYEL OLARAK YOK OLACAKLAR"
Diğer modeller, yalnızca bu böcek türünün daha sıcak bir dünyada bir yıllık bir yaşam döngüsü yaşamaları durumunda ne olacağını simüle etti ve yanacakları, ölecekleri ve potansiyel olarak yok olacakları sonucuna vardılar.
HER SEZON FAZLADAN BİR NESİL...
MSU'nun ekibi, her sezon fazladan bir nesil doğururlarsa böceklerin gerçekten gelişebileceğini keşfetti. Çalışmanın ortak yazarı, MSU'da bütünleştirici biyoloji profesörü olan Phoebe Zarnetske, bir medya açıklamasında, "İklim değişikliğinin hızının, organizmaların evrimsel deneyimlerinde katlandıklarından çok daha hızlı olduğunu görüyoruz" dedi.
TARLADAKİ BÖCEKLERİ İNCELEDİLER
Ayrıca, "Bu hızlı tempo, sıcak hava dalgaları gibi aşırı olayların artmasıyla daha da fazla sorun olacak" dedi. Ekip, sıcaklık değişimlerinin tarladaki böcekleri nasıl etkilediğini inceleyerek, tahminlerinin çok daha gerçekçi olduğuna inandığını söyledi.
Böcekler ilkbaharda göletlerden yetişkin olarak çıkarlar ve sonra çiftleşir ve ürerler. Yavrular, zooplankton yiyerek büyüyen bir gölette bir yıldan fazla zaman geçirirler.
Dr. Twardochleb, ısınan iklimlerin bu böcekleri gibi yırtıcıları nasıl etkileyeceğini öngören ilk modellerin, gözlemlediği doğadan çok daha basit olduğunu gördü.