Çin Haber Ajansı Xinhua'nun haberine göre, Science dergisinde yayımlanan araştırma makalesine göre, ani kuraklıklar veya kuraklığın hızlı başlangıcı, daha sıcak bir gelecekte çoğu kara bölgesinde daha yaygın görülecek. Kuraklığın başlaması normalde aylar sürüyor ve hatta daha fazla zaman alıyor.
BİRKAÇ HAFTA İÇİNDE ŞİDDETLİ KURAKLIK OLUYOR
Ancak anormal derecede yüksek sıcaklıkların olması ve buna aşırı derecede az yağış oranının eklenmesiyle toprağın nemi hızla azalıyor ve birkaç hafta içinde şiddetli kuraklığa yol açıyor. Meydana gelen ani kuraklık, gelecek hakkında insanların korkutmaya başlamış durumda.
FELAKETLERE NEDEN OLABİLİR
Araştırma makalesinde, ani kuraklıkların karasal ekosistemlerin karbon yutağı işlevlerini hızla azalttığı ve hem ekosistemler hem de sosyo-ekonomik kalkınma için tehdit oluşturan sıcak hava dalgalarının orman yangınları ve elektrik kesintileri gibi felaketlere neden olabileceği belirtildi.
GİDEREK DAHA HIZLI ŞEKİLDE ARTIYOR
Nanjing Bilgi Bilimi ve Teknolojisi Üniversitesi'nden (NUIST) bir ekip, 1951-2014 yılları arasındaki kuraklık olaylarına ilişkin verileri temel alan bir araştırma yürüttü. Araştırmacılar dünya genelinde kuraklıkların giderek daha hızlı bir şekilde başladığını ve bunun da daha sık görülen ani kuraklıklara doğru küresel bir geçişe işaret ettiğini gözlemledi.
KARA BÖLGELERİNİN ÇOĞUNA YAYILACAK
NUIST ekip lideri Yuan Xing'e göre çalışmanın sonuçları, geçişin sera gazları ve aerosol emisyonları gibi insan kaynaklı iklim değişikliği ile önemli ölçüde ilişkili olduğunu gösterdi. Yuan'a göre daha ileri araştırma, 2100 yılına kadar daha sıcak bir gelecekte, geçişin dünyadaki kara bölgelerinin çoğuna yayılacağını öngörüyor.
TÜM TOPLULUKLAR CİDDİ RİSK ALTINDA
İklim değişikliğinin etkisi sıcaklıklardaki artıştan ibaret değil. Kuraklık, seller, şiddetli kasırgalar gibi aşırı hava olaylarının sıklığı ve etkisinde artış, okyanus ve deniz suyu seviyelerinde yükselme, okyanusların asit oranlarında artış, buzulların erimesi gibi etkenler sonucunda bitkiler, hayvanlar ve ekosistemlerin yanı sıra insan toplulukları da ciddi risk altındadır.