Türkiye küresel iklim değişikliğinden kaynaklı kurak ve hava değişimlerinden daha şimdiden etkilenmeye başladı. Öyle ki yaz ayları gelmesine rağmen henüz havalar tam olarak ısınmadı. Bazı illerimizde ise aşırı yağışlar meydana geldi.
Yapılan yeni bir araştırma ise dünyadaki durumun daha da kötüye gideceğine işaret ediyor. Araştırmaya göre Türkiye'de şu anda üretiminde sorunun yaşanan 5 önemli ürünün doğruan küresel iklim değişikliğinden etkilendiği tespit edildi.
T24'de yer alan habere göre tarım, iklim değişikliğinin en önemli sorumlularından olduğu gibi, etkileri karşısında en kırılgan sektörlerin de başında geliyor. Yağış ve sıcaklık rejimindeki değişiklikler, tarımsal üretimi ciddi şekilde düşürürken, artan hava sıcaklıkları, düzensiz yağışlar, kuraklık, fırtına ve sel gibi hava olaylarının sıklaşması, ürün yetiştirmeyi zorlaştırıyor.
İklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkileri, bu konuda orta-yüksek riskli ülkeler arasında bulunan Türkiye'de de gözlemleniyor. Kuraklık, Güneydoğu Anadolu bölgesinde buğday, arpa, Antep fıstığı, pamuk gibi önemli ürünlerin verimini düşürdü. Benzer şekilde, Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde zeytin ve zeytinyağı üretimi olumsuz etkilendi ve son yıllarda Türkiye, bu alandaki rekabet avantajını yitirdi. Sıcak hava şokları, zeytin sineği gibi zararlıların hızla yayılmasına sebep olurken, dolu fırtınaları da ürünlere ciddi fiziksel zararlar veriyor.
İç Anadolu'da yer altı sularının azalması ve kuraklık, üretimde dalgalanmalara ve gıda güvenliği, göç gibi konularda uzun vadeli tehditlerin oluşmasına neden oluyor. Birçok bölgede ürünlerin yetişme ve hasat mevsimlerinin değişmesi, çiftçiler için belirsizliği artırıyor. Karşılaştıkları ekonomik ve teknik sorunlara iklim değişikliği de eklenen üreticiler, tüm bunlarla mücadele etmekte zorlanıyorlar.
2022 yılında yayımlanan bir akademik çalışma ise iklim değişikliğinin Türkiye tarımına çeşitli etkileri konusunda daha bütüncül bir tablo sunuyor. Türkiye için büyük önem taşıyan beş tarla bitkisinin 1968'den 2018'e iklim değişikliğinden farklı şekillerde etkilendiğini ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre, Türkiye'de ekili alanların en az yüzde 80'ini kaplayan buğday, arpa, pamuk, ayçiçeği ve çayın karşı karşıya kaldığı etkiler, bölgeye ve zamana bağlı olarak farklılaşsa da, sorunlar genellikle kuraklıktan ve yüksek sıcaklıklardan kaynaklanıyor.
ARALARINDA EN BÜYÜK DARBE PAMUK ÜRETİMİNDE
Yapılan birçok çalışma, ekstrem sıcaklıkların ve kuraklık riskinin Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Ege bölgeleri için hayli yüksek, hatta kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle, incelenen beş üründen öncelikle pamuk, ardından ayçiçeği ve buğday için önemli riskler var.
.
İncelenen beş ürün içerisinde iklim değişikliğine bağlı gözlenen en büyük etki, Güneydoğu'daki pamuk üretiminde oldu; aşırı sıcaklıklar ve kuraklık, verimi düşürdü.
Pamuk, özellikle tekstil sektöründeki kullanımı nedeniyle, Türkiye için oldukça önemli bir ürün. Yalnızca 2021 yılında, 864 milyon dolarlık yerel ham pamuğun işlenerek net değerinin üç katı ekonomik ölçek yarattığı hesaplanıyor. Ancak dünyanın en büyük yedinci pamuk üreticisi olmasına karşın Türkiye, net pamuk ithalatçısı konumunda. Bu ithalatın yıllık maliyeti ise yaklaşık 1,5 milyar dolar seviyesinde