Eğer doğruysa sultan yatıyor!
Erzurum'un Pasinler ilçesinde bulunan kümbet içindeki sanduka, tarihçiler arasında büyük heyecan yarattı. Üzerinde "Sultan Alaaddin" yazan sandukanın Selçuklu Sultanı 2. Alaaddin Keykubat'a ait olma ihtimalinin yüksek olduğu belirtiliyor.
Kümbetin kesinlikle bir Selçuklu kümbeti olduğu ve içinde devlet büyüklerinin gömülü olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Arslan, kümbette bulunan mezarın Sultan Alaaddin'e ait olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.
Bundan sonraki süreçte kemikler DNA testine tabi tutulacak. Kümbetin formu ve sanduka incelecek. Sonuçlar Sultan Alaaddin Keykubat'ı gösterirse yeniden cenaze namazı kılınarak defin yapılacak.
İlçeye bağlı Ovaköy Mahallesi'nde tarihi kümbette İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile İl Müze Müdürlüğü koordinesinde yapılan kazı çalışmasında, üzerinde "Sultan Alaaddin" yazısı olan ve Selçuklu Sultanı 2. Alaaddin Keykubat'a ait olduğu düşünülen sanduka ile annesi Gürcü Hatun Tamara'ya ait olduğu tahmin edilen sandukanın da aralarında bulunduğu 6 sandukadan 2'si, Aziziye Belediyesinin taş eserler müzesi deposuna nakledildi.
Çalışmanın bilimsel danışmanlığını Kafkas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Arslan yapıyor.
Arapça Sultan Alaaddin yazıyor
Taş eserler müzesinde koruma altına alınan taş sandukanın birinin yontularak üzerine Arapça yazılan "Sultan Alaaddin" yazısı dikkati çekiyor.
Kazı çalışmasının bilimsel danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Arslan, yaptığı açıklamada, mezarın Sultan Alaaddin'e ait olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.
Devlet töreni yapılabilir
Kitabenin çok yıprandığını ancak farklı teknikler deneyerek kitabeyi okumaya çalışacaklarını ifade eden Arslan, şöyle konuştu:
"Yazılar tahrip olmuş ve bazı kısımlar kırık, bu nedenle devamını okuyamıyoruz. Bizim için sadece sanduka veya DNA sonuçları tek başına yeterli değil. Çağdaş kaynaklarda Keykubat'ın Erzurum'da öldüğüne ve Erzurum'a defnedildiklerine dair yazılar var. Bu bilgilerin yanı sıra kazı sonucu ortaya çıkan kümbetin Selçuklu mimari formu, sanduka ve DNA sonuçlarını aynı anda değerlendireceğiz. Sonuç kesinleştikten sonra tabii ki tekrardan bir cenaze namazı kılınıp yeniden defin yapmamız gerekiyor. Belki de bir devlet töreni düşünülebilir."
Arslan, sonuç aksi çıksa bile bulunan kemiklerin mutlaka yeniden definini yapacaklarını belirterek, "Nihayetinde burasının Selçuklu kümbeti olduğu ve içerisinde de devlet büyüklerinin yattığı kesin. Zira bu tür kümbetler herkes için yapılmaz. Kümbette bulunan mezarın Sultan Alaaddin'e ait olma ihtimali, olmama ihtimalinden daha güçlü." diye konuştu.
"Bir yıldır bu konu üzerinde çalışıyoruz"
Konu üzerinde bir yıldan fazladır çalıştığını ve çok emek verdiğini anlatan Arslan, bu çalışma için yüzlerce kitap okuduğunu aktardı.
Kümbeti, defineciler tahrip ettikten sonra tespit etmediklerini, öncesinde de burayı bildiklerini kaydeden Arslan, "Kümbet kalıntısının Sultan Keykubat ve annesine ait olabileceğini düşünerek burada kazı yapmak için müze ile irtibata geçtim." ifadesini kullandı.
Arslan, ecdada saygı gereği bölge için rölöve, restitüsyon, restorasyon ve rekonstrüksiyon projeleri hazırlanması ve yeniden ayağa kaldırılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Aziziye Belediyesi Taş Eserler Müzesi Koordinatörü Oğuzhan Türk de Erzurum Müze Müdürlüğünün yaptığı kurtarma çalışmalarında sandukaların Aziziye Belediyesinin ilgili deposuna nakledildiğini bildirdi.