'Ekonomik bir buhran var'
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
- Bütün vatandaşlarım şundan emin olsunlar. Her hafta dediklerimizin yüzde 100’ü doğrudur. Ciddi bir sorun var, sorun ciddi bir şekilde hissediliyor. Sorunu çözecek olanlar siyaset kurumudur. İktidar görevini yapmıyorsa devreye biz giriyoruz. Bu toplantının temel amacı görevini yapmayan iktidarı uyarmak ve nasıl yapması gerektiğini söylemektir.
- Bir hukuk buhranı ve ekonomik buhran var. Her ortamda ve her yerde şunu söyledim. Bir sorunu çözecekseniz ve o çözüm milletin hayrınaysa CHP olarak biz el kaldırarak evet diyeceğiz. Fakat ısrarla söylemde kalan sözler var. Gerçeğe dönüşmüyor, yasaya dönüşmüyor, kararnameye dönüşmüyor.
- Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bunu çözecek kapasite de irade de liyakat de vardır. Bir devlet aile şirketi gibi yönetilemez. Sorunun çözümü için liyakate, enerjiye, özel sektöre, şeffaf kamu kurumlarına ihtiyaç var. Bir sorumluluk içinde devleti yönetmeniz lazım. Devlet, vatandaşları arasında ayrım yapmaz. Bendensen hizmet veririm, benden değilsen hizmet vermem anlayışı demokrasilerde ve insan haklarında olmaz. Ekonomide ya da hukukta reform yapacaksan nasıl yapacağını anlatacaksın.
"SAHADA KONUŞAMIYORLAR"
- İktidar sahada konuşamıyor, milletvekilleri konuşamıyor. Nereye gitseler protestoya uğruyorlar" diyen CHP lideri, "Milletvekillerimiz meslek kuruluşları ve kanaat önderleri ile konuştu. Bu sefer sadece çözümlerimizi anlatacağız. Eğer yeterli gelmeyenler varsa onu da alacağız. Bir ekonomi masası kurduk. Ekonomi masasında görev alan milletvekili ya da milletvekili olmayan arkadaşlarımız var. Bu kez gideceksiniz, sorun yaşayan aktörlerle bire bir görüşeceksiniz ve sorunları nasıl çözeceğimizi yetkin bir şekilde hem politikacı hem de teknokrat olarak anlatacaksınız. Arkadaşlarımız Mersin’e, Adana’ya, Hatay’a gittiler. Yine gidecekler, yine anlatacaklar. Çözecek en yetkin aktör CHP’dir.
"KİMSE BİZİ MAL VARLIĞIMIZ İLE TEHDİT EDEMEZ"
- Sorunu çözemiyorlar çünkü kapasiteleri yok, liyakatli elemanları yok. Biz çözeceğiz, kararlılıkla çözeceğiz. Bizim çözme konusunda bilgi ve birikimimiz var. Kimseye veremeyecek bir hesabımız yok. Kimse bizi mal varlığımız ile tehdit edemez. Bu ülkede tüyü bitmemiş yetimden en yaşlısına kadar herkesin sorunlarını çözeceğiz.
- Gerçekten millet perişan halde. Ama saraylarda oturanlar bu gerçeği göremiyorlar. Görmek istemiyorlar, duymak istemiyorlar, pembe hayaller. Daha 15 gün önce ekonomi pik yapıyor diyenler şimdi acı reçete vereceğiz diyenler değil mi? Ekonomi pik yapıyor lafı doğru mu? Bazıları için doğru. Kimler için doğru söyleyeyim. Dolarla ihale alanlar için doğru, dolarla devlete borç verenler için doğru. Bunlar kendini biz yerli ve milliyiz diye tanıtıyorlar değil mi? Bunu diyenler dolarla borçlanma konusunda tahvil çıkarırlar mı? Kendi parana güvenmiyorsun, kendi vatandaşına dolarla borç ver diyorsun. Bu sözüm sarayın bekçiliğini yapanlar için de geçerli. Dolarla mevduat hesabı olanlar için de ekonomi pik yapıyor. Dolar arttıkça onlar da rahatlar. Dolarla hazine garantisi alanlar için de ekonomi pik yaptı. Yandaş ve tefeciler için ekonomi mükemmel. Ama işçi için dul için emekçi için ekonomi ne yaptı? Pik değil dip yaptı. Dövizdeki artış her şeye yansıdı. Sudan peynire kadar her şeye zam geldi.
- 10 milyon 287 bin işsizimiz var. Cumhuriyet tarihinin en büyük işsizlik rakamları. İşsizlik sigortasından sadece 225 bin kişi faydalanıyor. Merkez Bankasının dolar rezervi eksi 54 milyar dolar. Bir de borç yapmışız. İnsanda biraz vicdan ve ahlak olur. Vatandaşa bari doğruyu söyleyin.Bankalardaki mevduatın yüzde 56,7’si dolar mevduatı. Vatandaşın parası var haklı olarak Türk Lirası’na güvenmediği için dolara yatırmış. Anket yapılmış soru şöyle: 100 liranız olsa paranızı TL mevduatı mı yoksa dolar mevduatı olarak mı tutarsınız? AKP seçmeninin yüzde 32’si, MHP seçmeninin yüzde 41’i dolar demiş. Rakamlar benden ya da CHP’den değil. Rakamlar TBMM adına denetim yapan Sayıştay’dan. Dolar kurundaki artış nedeniyle ödenen kur farkları. 2015 yılındaki 9 milyar 284 milyon lira fazla para ödemişiz. 2018’de 25 milyar 117 milyon lira kur farkı ödemişiz. 2014-2019 yılları arasında ödenen kur farkı 61 milyar 719 milyon lira ödemişiz. 83 milyon insan 5 kişiye çalışmış. Hem ana parayı hem de kur farkını alıyorsun. Bunlar için ekonomi pik yapıyor.
"ÇİFTÇİYE VERİLEN DESTEK 2021 BÜTÇESİNDEN KESİLİYOR"
- Vatandaş belki sorabilir bu parayla ne yapılır diye. 14 tane Avrasya Tüneli, 12 tane Osmangazi Köprüsü, 8 tane Çanakkale köprüsü yapmak mümkün. Bütün esnafa faizsiz kredi vermek, öğrencilerin kredi borçlarını silip hem de artıya geçmek mümkün. Böyle olunca çiftçi hakkı olan parayı alamıyor. Kanun çıkarmışsınız: Bütçeden ayrılacak kaynak GSHY’nin yüzde birinden az olamaz. Çiftçiye destek için.Bugüne kadar hiç uygulanmadı. Uygulanmadı ama 2020 yılında çiftçiye verilen desteğin önemli bir kısmı 2021 bütçesinde kesiliyor. Çünkü dışarıdan alıyoruz. Yozgat’ın dünyaca ünlü kokulu mercimeği var biz mercimeği Bosna Hersek’ten alıyor. Çiftçi bunu hak ediyor mu? Açık söylüyorum hala onlara oy veriyorsa hak ediyor. Sen sesini çıkarmıyorsan açlığı ve yoksulluğu hak ediyorsun. Ben senin ve senin çocuklarının hakkını savunuyorum. Sen sarayda yaşayanları savunuyorsan ahlaki bir sorunun var demektir. Bütün çiftçilerin oylarını AK Parti çantada keklik olarak görüyor.
ERDOĞAN VE BAHÇELİ'NİN KIBRIS ZİYARETİ
- Sayın Erdoğan ekonomide reform yapacağız gerekirse acı reçeteyi milletin önüne koyacağız dedi. Soru şu: 18 yıldır ne yaptın arkadaş? Ne oldu da 18 yılın ardından millete acı reçete sunuyorsun? Ne istediysen yaptın. El kaldır deyince blok halinde el kaldırıyorlar. 18 yılda ne istediysen yaptın. Hangi gerekçeyle acı reçete koyuyorsun bunun sorgulanması lazım. Vatandaşa acı reçete koyacağız diyor devlette israf yapmaya devam ediyor. Kıbrıs’a Sayın Bahçeli ile birlikte gittiler. Önce biz oraya piknik yapmaya gideceğiz dediler. Devlet ciddiyetine bakar mısınız? Onlar Cumhuriyet Bayramı kutluyorlar bizimkiler oraya piknik yapmaya gidiyorlar. Bir uçak Erdoğan için, bir uçak Bahçeli için, bir uçak bakanlar ve heyetler için, Mevlüt Çavuşoğlu için, iki uçak da korumalar. Bizde bir söz var ya ayranı yok içmeye diye, vallahi de öyle. Bu ülkede pazar artıklarından beslenen milyonlar hiç gelmiyor mu aklınıza? Sizde vicdan, adalet duygusu, ahlak var mı? Bütün dünyaya alay malzemesi oldunuz. Acı reçete sunmadan önce devlette israfın önüne geçeceksin. Gittiler ama Rauf Denktaş’ın mezarını ziyaret etmediler. Eğer oraya piknik yapmaya gidiyorsan bunu sağlayan kişi sayın Bülent Ecevit’tir. Ecevit’in adını ağzına alamazlar, iyi ki de almıyorlar.