Emre Özpeynirci: Eğer teşvik edilmezse sonunculuğumuz sürer
Türkiye'de yüzde 100 elektrikli otomobil satışları model sayısının artmasına paralel ilk 7 ayda adetsel olarak yüzde 148 artarak 2.532 adede, toplam pazar içindeki oranı açısından da yüzde 169 artarak yüzde 0,79’luk paya ulaştı. Bunu bazıları olumlu bir gelişme olarak yorumlasa da ne yazık ki işin aslı öyle değil. Avrupa’da emisyon sınırlamalarına, vergisel ve parasal teşviklere bağlı olarak elektrikli otomobillerin payı hızla artarak şimdiden yüzde 12’yi aştı. Fişe takılan şarjlı hibritleri de eklediğimizde yüzde 20’yi aşıyor.
Avrupa’da 2030 yılında toplam otomobil satışlarının yüzde 70’inin, 2035 yılında ise tamamının elektrikli olacağı ortada. Çünkü 2030’dan itibaren emisyon sınırı iyice düşerken, 2035’ten itibaren ise içten yanmalı araçların satışı tamamen yasaklanıyor. Sonuçta hem ithalatta hem de ihracatta Avrupa’ya göbeğinden bağlı olduğumuz için bizde de aynı sürecin kaçınılmaz olacağı bir gerçek. Tabi ki bu dönemde kendimizi Avrupa’dan ayrıştırmazsak...
ÖTV’DE OTOMATİK ZAM
Elektrikli araçlara ilişkin yaşanan tüm gelişmelere rağmen Türkiye bu konuda çok yavaş hareket ediyor. Son olarak ÖTV sisteminde sanki elektrikli araçlara yönelik bir indirim yapılmış gibi gösterilse de aslında 700 bin TL’lik matrah (vergisiz fiyat) eklenerek tam tersine otomatik zam sistemi devreye sokuldu. Yani ne çevreyi düşünüyor, ne de cari açığın en büyük kalemi olan petrol ithalatının önünü kesmek için enerji verimliliğine kafa yoruyoruz.
Sadece ÖTV gelirini daha nasıl karmaşık sistemlerle artıracağımızı düşünüyor, politikalarımızı dolaylı vergiler üzerinde şekillendiriyoruz. Sonuç olarak bu yılın ilk 7 ayında Türkiye toplam 319.313 adet otomobil satışıyla Avrupa’da 6’ıncı sırada yer alıyor. Eğer gerçekten elektrikli otomobil satışları uçmuş olsa, toplam satışlardaki payı Avrupa’ya paralel olurdu. Ama baktığımızda adet olarak elektrikli otomobil satışlarında Avrupa’da ancak 21’inci sırada yer alırken, toplam otomobil satışı içindeki payı olarak ise ne yazık ki son sıradayız.
DAHA %1 PAYA ULAŞAMADIK
Türkiye, toplam 2.532 adet elektrikli otomobil satışıyla toplam satışlarda yüzde 0.79’luk paya sahip. Yani daha yüzde 1’e bile ulaşmadık. Bu payla Avrupa’nın sonunda yer alırken, bizden bir önceki Slovakya bile yüzde 1,66 paya ulaşmış durumda. Evet biz geçtiğimiz yılki pay olan yüzde 0.29’u aşmış görünüyoruz ama unutmayın satılan model sayısı da geçtiğimiz yıla göre 3 kattan fazla arttı. Yani bizim elektrikli otomobil satışları uçtu dememiz için payının en az yüzde 10’a yaklaşmış olması lazım. Bunun için de acilen teşviklerin ve farkındalığın artması lazım. Her marka hem altyapının gelişmesi hem de teşviklerin devreye girmesi için yerli otomobil markamız Togg’u bekliyor. Hükümetin Togg’la birlikte elektrikli otomobil atağına kalkacağına inanıyor, bu yüzden şu an biraz ağırdan alıyorlar.
Ama maliyetleri benzinli ve dizel otomobillerden daha yüksek olan elektrikli otomobillere yönelik talebin artması için aynı Avrupa’da olduğu gibi muhakkak destek verilmeli. Aksi takdirde kimsenin fiyatları 1 milyon TL’den başlayan elektrikli otomobilleri alma şansı olamaz. Toplam satışlardaki payı da böyle giderse maksimum 3-4 arasına ulaşır. Gerçekçi olalım!